Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Lawrence Durrell

Lawrence DurrellJustine yazarı
Yazar
7.6/10
229 Kişi
1.633
Okunma
118
Beğeni
12,6bin
Görüntülenme

Hakkında

Lawrence George Durrell (d. 27 Şubat 1912 - ö. 7 Kasım 1990) Britanyalı romancı, şair, oyun yazarıdır. Kendisini Britanyalı olarak görmemiştir. Ölümünden sonra Britanya vatandaşı olmadığı ortaya çıkmıştır. En bilinen çalışması İskenderiye Dörtlüsü'dür. 27 Şubat 1912 tarihinde Hindistan'da doğdu. Öğrenimi için on iki yaşında İngiltere'ye gitti. Londra'da çeşitli işlerde çalıştıktan sonra, Yunanistan'da Korfu adasına yerleşti. İkinci Dünya Savaşı sırasında ve savaştan sonraki yıllarda Rodos, İskenderiye, Kıbrıs gibi Akdeniz ülkelerinde yaşadı. Şiirleri, romanları bu yerlerin yankıları ile doludur. "Justine" adlı romanının yayınlandığı 1957 yılına değin az tanınan bir ozan iken "Justine", "Balthazar", "Mauntoliv", "Clea" adlı roman dizisinden sonra günümüzün en çok okunan ve sözü edilen yazarlarından biri oldu.
Unvan:
Yazar Şair
Doğum:
Jalander, Hindistan, 27 Şubat 1912
Ölüm:
Fransa, 7 Kasım 1990

Okurlar

118 okur beğendi.
1.633 okur okudu.
60 okur okuyor.
1.496 okur okuyacak.
43 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
bedeli ağır olur, ödeyemezsin…
Aşırılığa kaçmanın her türlüsü günahtır.
Sayfa 52 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Aşktan kafam da yüreğim de yoruldu
Sayfa 31 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Öyle mi sahiden?
“Her erkek çamur ve iblis karışımıdır, hiçbir kadın bunların her ikisini de doyuramaz.”
Sayfa 63 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
“Bir kadınla üç şey yapabilirsin: Ya onu seversin Ya onun için acı çekersin Ya da onu yazarsın.”
“Bir kentte sevdiğiniz biri yaşıyorsa orası sizin için dünya olur.” .
Sayfa 78 - Can Yayınları
Şubat#2019
Liste. ....
Ham Toprak
Ham Toprak
Turgenyev/336
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı Kadın
Dumas /257
Kodin
Kodin
Panait istrati/149
Minka Abla
Minka Abla
Panait istrati /125
O Günler
O Günler
Pasternak
Reklam
Bir sokakta sevdiğiniz biri yaşadığı zaman, orası bir dünya olur.
Lawrence Durrell
Lawrence Durrell

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Edebiyatın gücü adına..
"İnsan yüreğini kim icat etti,merak ediyorum.Şunun adını söyle bana,sonra da asıldığı yeri göster” Trajedi doğmadan önce doğmuş bir şehir var bu kitapta.Tarihin hasisliğine kayıtsızmış gibi güneşlenen,yüzü kavruk,elleri nasırlı,ayakları devasa bir şehir.Ve o ayakların altında kımıldanan Justine’ler,Melissa’lar,birileri.Birileri,kendi
Justine
JustineLawrence Durrell · Can Yayınları · 2022550 okunma
347 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Öyle sanıyorum ki hepsi geçecek. Her şey geçer. En sonunda geçer.” Justin’in anlatıcısı adadan ayrılıp İskenderiye’ye, bir zamanlar müthiş dostluklar kurduğu, aşık olduğu, yenildiği şehre dönüyor. Ne İskenderiye şehri ne de dostlar bıraktığı gibi. Zaman efendi, İskenderiye şehrinden başrolü çalmış bu kitapta. Anlatıcımızın kendini tanıdık bir kayalığa atılmış bir kaza kurbanı gibi hissetmesinin nedeni, sadece geçmişin kapalı duran sayfaları değil gerçi. Zaman, arsız bir sevgili takmış koluna, savaş. Şehrin üstünde ‘kocaman, renkli bir ölüm şemsiyesi açılmış.” Sanki kimsenin görmediği ama herkesin varlığını bildiği mezarlar var sokaklarda ve mezarların başında bekleyen kederli insan yüzleri.. Nasıl da dayatmış katı gerçeklik kendini, yarı doğrularla, kenarı kişiye özel katlanmış gerçeklerle yaşamayı nasıl da rafa kaldırmış.. Ah bir de dönüp de bulamamak’lar var, çarpıntısı durmuş kalpler, kırılmış kollar; buy-u erguvandan güzel kadınların çalı gibi, yumuşak dost ellerin diken gibi gelmesi..Şey işte, “yok olmuş şeylerin otopsisi.” bu. Tanıdığımız kim varsa bir masanın üstünde, delik deşik. Bunlar yetmemiş gibi Durrell’in hüznü çırpıp köpürten, insanı sarhoş eden; İskenderiye gibi gösterişli, gürültülü, zalim; İskenderiye gibi sessiz, narin, latif kelimeleri.. Hasılı, işte, yolun sonu. Okudum bitti, sarhoşluğu kaldı yadigar. Canım İskenderiye Dörtlüsü, o eski şarkıdaki gibi, ey mest-i nazım.
Clea
CleaLawrence Durrell · Can Yayınları · 2022230 okunma
350 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
İnsan âşıksa, aşkın ne kadar utanmaz bir dilenci olduğunu bilir..
Yazarın tüm dörtlüyü bir arada tutan çivi dediği bu kitabın baş kişisi İngiliz diplomat David Mountolive. Seriye bir aşk hikayesiyle dahil oluyor, ruhundaki dalgaları, zihnindeki dolambaçları okuyoruz uzunca. Sonrasında elçi olarak atandığı İskenderiye’yi onunla adımlayıp karmaşık politik ilişkilerin içine dalıyoruz. Mısır ölçeğinde Ortadoğu’nun büyük yarılmalarından önceki görece küçük çatırdamalara, güç ilişkilerine, siyasi ve dini komplolara dair söylediklerini dinliyoruz. Bu, ilk ikisine göre daha az sevdiğim bir kitap oldu. İnsanın ruhunu daha az didiklediği, şehir tasvirlerine daha az yer verdiği ve elbette politikanın kitabın odağına oturan mesele olmasından ötürü. Ama benim bunca huysuzluğuma rağmen kendini okutmanın yolunu da buldu mu buldu. Bir arkadaşım bu seri için kaleydoskopa benziyor demişti. Duyduğum en güzel benzetme olabilir. İlk kitapta Justine’e söylettiği şu sözler de bunun tamamlayıcısı: “Yazar olsaydım kişilerimde çok boyutlu amaçlardım, prizmasal denebilecek bir görünümü. Neden sanki bir insan aynı anda birden çok resim veremesin?” Sürekli başka bir yerden baktırıyor bize, hem insanların, hem olayların başka renklerine, başka biçimlerine bakarken buluyoruz kendimizi. Sadece bunun ne kadar müthiş bir iş olduğunu fark etmek için bile okunur bu seri.
Mountolive
MountoliveLawrence Durrell · Can Yayınları · 2022244 okunma