Abraham Lincoln (ABD eski başkanlarından) diyor ki:
Önce emeğe mal olmayan hiçbir şeyden yararlanamamışızdır, yararlanamayız da. Her iyi şeyi de emek ürettiğine göre bütün bu şeylerin onları emeğiyle üretenlere ait olması gerekir. Ama tarihin bütün çağlarında görüyoruz ki kimisi çalışmış, kimisi de hiç çalışmadan emek ürünlerinin büyük bir kısmına konmuş. Bu doğru değildir ve devam etmemelidir. Her emekçiyi emeğinin bütün ürününe, ya da bütüne mümkün olduğu kadar yakın kısmına sahip kılmak her iyi hükümetin hedefi olmalıdır.
İşçi kendini kiraya verdiğinde, iş-gücünün sadece kendi ücretinin değerini üretecek süre için değil, bütün iş-gücü süresince satmış olur. İş-günü on saatse, işçinin ücretinin değerini üretmek için gerekli süre altı saatse, şu halde geriye dört saat kalıyor ki bu süre içinde işçi kendine değil, işverene çalışır. Altı saati Marx gerekli emek-süresi, dört saati ise artı emek-süresi diye adlandırır. On saatlik emeğin toplam ürününün değerinin onda altısı ücrete eşittir, onda dördü ise işverenin el koyduğu ve karını meydana getiren artık değer'e eşittir.
''İş-gücünün değeri işçinin yaşaması için gerekli geçim ve beslenme araçlarının değeridir... Geçim ve beslenme araçları... çalışan bir birey olarak normal durumda kendisini yaşatmaya yetmelidir. Yiyecek, giyecek, yakıt, barınak gibi doğal ihtiyaçları ülkesinin iklimine ve başka koşullarına göre değişir. Öte yandan, zorunlu ihtiyaç maddeleri denilen şeylerin sayısı ve derecesi... kendileri tarihi gelişmenin ürünüdürler ve dolayısıyla büyük ölçüde, ülkenin uygarlık derecesine, serbest emekçiler sınıfının içinde oluştuğu alışkanlıklar ve rahatlık derecelerine dayanır...
İş-gücü sahibi ölümlüdür. Yorulma, yıpranma ve ölüm yüzünden piyasadan çekilen iş-gücünün yerine en azından aynı miktarda taze iş-gücü konulmalıdır. Bu yüzden iş-gücü üretimi için gerekli geçim ve beslenme araçlarının toplamı işçinin yedekleri -yani çocukları- için gerekli araçları da içine almalıdır ki, bu garip meta sahipleri soyu pazarda görünmeye devam edebilsin.
İşçi iş-gücünün karşılığını ücret olarak alır. Bu ücret her zaman, işçinin kendindeki ve çocuklarındaki iş-gücünü yeniden üretmek için gerekli olan metaları satın alacak para tutarıyla denkleşme eğilimi gösterir.