İlk kez 1964'te Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahneye çıktı. Ankara Birlik Sahnesi ve Halk Oyuncuları'nda çalıştı. Nasreddin Hoca Oyun Treni, Siz Olsaydınız Ne Yapardınız?, Bu Oyun Nasıl Oynanmalı?, Sağlık Olsun!, Ne Olur Ne Olmaz gibi televizyon dizilerinin yapımcılığını üstlendi.
1978'de Altınşehir adlı filmle sinemaya geçti. Ne Olacak Şimdi? ve Mavi Muammer adlı filmlerde oynadı. Hodri Meydan Topluluğu adlı Tiyatro Grubu'nu kurdu. Eski eşi Oya Başar ile birlikte Güzel ve Çirkin ve Sefiller adlı oyunları sergiledi. Üç Baba Hasan, Kadıncıklar adlı oyunları sergiledi. 1988'de başlayıp 22 yıl süren Olacak O Kadar adlı televizyon programını hazırladı. İlk sinema yönetmenlik denemesini Son adlı filmle yaptı. Daha sonra Şeytan Bunun Neresinde adlı filmi yönetti.
1998 yılında Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Sanatçının ikisi ilk eşinden, ikisi de Oya Başar'dan olan 4 çocuğu bulunuyor.
Saint Petersburg Bal Mumu Heykelleri Müzesi'nde heykeli olan nadir Türk sanatçılardandır. 2011 yılında Karımın Dediği Dedik Çaldığı Kontrbas isimlikomedi dizisine başlamıştır, fakat reyting alamadığından dolayı dizi dört bölüm sürmüş ve bitmiştir. 1 Mart 2011 tarihinden itibaren yayın hayatına günlük gazete olarak devam eden Aydınlık Gazetesi'nin yazarlığı yapmıştır.
12 Ekim 2015 tarihinde karaciğer kanseri sebebiyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmiştir.
Oyunculuk dışı kariyeri
Levent Kırca Mart 2009 Belediye Seçimleri için Demokratik Sol Parti'den Üsküdar Belediye Başkanlığı için aday olmuştur; fakat 4'üncü sırayı alarak kazanamamıştır.
2011'den beri Aydınlık gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.
2013 yılının Ocak ayında ise Ulusal Kanal genel müdürlüğü görevini üstlenmiştir.
Unvan:
Türk Komedyen, Tiyatro Sinema Oyuncusu, Aydınlık Gazetesi Yazarı ve İşçi Partisi'nin Merkez Yürütme Kurulu Üyesi
Evet, uyuyun ve hemencecik büyüyün. Sizi açlık bekliyor, işsizlik bekliyor. Sizi sınavlarda hayal kırıklığı bekliyor. Hatta işkence bekliyor ve daha saymaya elimin ve dilimin varmadığı pek çok şey.
Bakın, gazete okumazsanız, haber dinlemezseniz, karnınızın gurultusuna kulak tıkarsanız, bir de babanızın işten çıkarıldığını görmezden gelirseniz "O zaman hayat güzel!"
Bizden daha komik bir ülke herhalde yoktur. Sorunlar diz boyu değil, gırtlağa dayanmış. boğulduk boğulacağız anasını satayım. Ne Cumhuriyet kalmış ne Atatürk.
Terörün her türlüsüne karşıyım. Bu ülkeyi bölmek isteyenlere de karşıyım... Ayrıca her türlü sömürüye de karşıyım... Atatürk'e karşı olana da karşıyım.
En çok sevdiğim iki sözü ile büyük ustayı vefatının yıl dönümünde anmak istedim.
Dik durun, adil olun, sabırlı olun, daha iyi bir dünyada görüşmek dileğiyle. Atatürk’le kalın, Cumhuriyet’le kalın Hoşça kalın…
Fakirlik kader değildir… “Birileri daha iyi yaşayacak,” diye, fakirlik vardır. Dünyanın düzeni fena halde bozuldu! Durdurun dünyayı, inecek var…
Vay be. Levent Kırca. Büyük üstad. Eserlerinin bizim sitemizde bu derece yalnız bırakmasına çok içerlendim. Biliniz ki taraması hazır ve isteyenin Mail adresini atmasıyla hemen kendisine göndereceğim bu eseri. Levent Kırca deyince herkes biraz durup düşünüyor. Şöyleydi, böyleydi diye. Bir şeylerin hesabını sormak bizim işimiz mi yoksa bizi
Aç gözünü seyret tekrarı yok bunun
İşimiz muhabbet efkârı yok bunun
Arada bir dilimiz sürçer ise af ola
Susmasını biliriz de kemiği yok bunun
Olacak, olacak, olacak o kadar
Niyetimiz kimseyi kırmak değildir
şuradakini buraya koymak değildir
Arada bir zülfü yâre dokunduk
Tam yerine rast geldi manzara koyduk
Olacak, olacak, olacak o kadar
Niyetimiz kimseyi kırmak değildir
şuradakini buraya koymak değildir
Arada bir zülfü yâre dokunduk
Tam yerine rast geldi manzara koyduk
Kitabın her satırını yüzümde buruk bir tebessüm ve beynimin içinde olacak o kadarı'ın jenerik müziği eşliğinde okudum. Kitabın içindeki yazılar üstadın gazete yazılarından oluşuyor. Son derece samimi bir üslupla, ağlanacak halimize güldürerek içinde bulunduğumuz haller hakkında dertleşmiş bizlerle. Olacak o kadar, devekuşu kabare gibi siyasi hiciv üstatlarını izleyen bizler çok şanslı kuşaklarmışız. Hem zeki komedyenlerle hem de hoş görülü siyasetçilerle tanışan son kuşağız galiba. Üstadın son sözleri ile veda edelim incelemeye.
''Güzel şeyler paylaşabildiysek sizinle, ne mutlu bana. Dik durun... Adil olun, sabırlı olun, enerjinizin sirayet etmesine müsaade edin. Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle. Atatürk'le kalın, cumhuriyetle kalın, hoşça kalın."
Bazı yazılarını köşesinde okumuştum. Esprili bir dille anılarına ve politik eleştirilerine yer vermiş. Okurken de bazı noktalarda düşünmeden edemedim. Üslubu çok akıcıydı.