M. Sadık Öke

M. Sadık ÖkeTeyzem Latife author
Author
8.0/10
35 People
176
Reads
4
Likes
1,740
Views

M. Sadık Öke Quotes

You can find M. Sadık Öke quotes, M. Sadık Öke book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
“Şimdi o kadar çok bilgi var ki bu çoğu zaman dezenformasyona yol açıyor.”
Sayfa 467Kitabı okudu
“Tabii ki Cumhuriyetin özü Mustafa Kemal’indir.”
Sayfa 269Kitabı okudu
Reklam
-Bunu gerçekten yapar mısınız? -Siz savaşlar kazanmış bir komutansınız, saldırmayı da, ricatı da ne zaman yapacağınızı bilirsiniz. Siz durabilirsiniz ama ben sadece genç bir kızım, siz durmazsanız ben de duramayabilirim. O zaman siz de ben de içinden çıkılmaz bir duruma düşeriz. Ama ben Latife Uşşakiyim, öyle ya da böyle canıma kıymak pahasına da olsa sizi durdururum ama size kıyamam. -Sana inanıyorum Latif. O zaman “Küçük Hanım” İzmir’in kurtuluşunun simgesi olan size bu tabancayı cesaretinizin nişanesi olarak size hediye ediyorum. Zatı âlinize bir kasıt gelirse rica ederim kendinizi değil beni vurunuz. Zira sizin güzelliğinizin ve memlekete ileride çok faydalı olacağına inandığım zekânızın ve bilginizin bu dünyadan ayrılmasına gönlüm razı olmaz. Ben ahirete gidebilirim ama gittiğim her yere senin sevgini ve kara gözlerini, kara kalbinle beraber (evlilik teklifini reddetmesini kastederek) götürürüm.
Sayfa 131 - Latifeyi öpmek için Atatürk eğilir ve Latife havaya 3 el ateş eder, devam ederse kendini vuracağını söyler. Aralarındaki diyalog…Kitabı okudu
Mustafa Kemal de verandadan o merdivenlere geliyor. Paşa’yla merdivende karşılaşıyorlar. O, merdivenin üst basamağında, Latife teyzem de aşağıda. Latife teyzem merdivenlerden yukarı çıkarken, Paşa da aşağı iniyor. “Paşam, evimize hoş geldiniz. Şeref verdiniz. Verin elinizi öpeyim.” diyor. Paşa, “Rica ederim Küçük hanım. Ben sizin elinizi öpeyim. Ben el öptürmem ama hanımların eli öpülür.” diyor ve kalpağını çıkarıp Latife teyzemin elini öpüyor. O an Latife teyzem, daha sonra Halid Ziya’ya yazdığı bir mektubunda belirttiği gibi, “Altın bir hare ve bir çift masmavi göz görebildim.” diyor. Büyük aşk o an başlıyor.
Sayfa 118Kitabı okudu
Soyadı kanunu çıktıktan sonra Latife teyzem ‘Türk’ veya babasının almak istediği ‘Uşşaklı’ soyadını istiyor. Kimse onaylamayınca evraklar Paşa’nın önüne geliyor. Paşa “Ne soyadı alıyorlar?” diyor. “Muammer Bey Uşşaklı soyadını alıyor.” diyorlar. Bu sefer “Latife hanım ne soyadını alıyor?” diye soruyor. “Efendim o da ya ‘Türk’ ya da babasının soyadını almak istiyor, onay veriyor musunuz?” diyorlar Paşa gülüyor ve diyor ki “Tamam, Muammer Bey ve ailesi Uşşaklı soyadını alabilir ama getirin Latife Hanım’ın kağıtlarını.” Getiriyorlar, Uşşaklı’nın üzerini çiziyor, kendi el yazısı ile Uşakki yazıyor. Ona ancak ‘Uşşaki’ soyadı yakışır.”demiş ve eklemiş “Bilir misiniz çocuklar Uşakki ne demek?” diye sormuş. “Âşıklardan gelen, demektir.” demiş.
Sayfa 417Kitabı okudu
Latife teyzem her zaman şunu söylerdi “Ben iki kere öldüm. Biri 1925’de, biri 1938’de.”
Sayfa 412Kitabı okudu
Reklam
üzerine düşünülmesi, tartışılması gereken bir cümle...
Unutulmamalıdır ki, rejim karşıtı herkes birileri için özgürlük savaşçısı iken, bazıları için muhalif, hatta anarşist ve teröristtir.
Fikirlerinize katılmıyorum ama onu ifade etmeniz için canımı bile veririm. Voltaire
Sayfa 279Kitabı okudu
Aslında etrafında onu seven ve bağrına basan bir ailesi olsa da, kolaylıkla aşırı yalnızlıkla karıştırılabilecek bir kendine yeterliliği vardı. Öyle ki, tamamıyla kendi kendine yeten ender insanlardan biriydi herhalde.
Latife’den ayrıldıktan sonra
Fahrettin Altay’ın anlattığına göre günlerce odasından çıkmamış Paşa. “Kanadı kırık bülbüle döndüm, bağrı yanık bülbüle döndüm “şarkısını üç gün boyunca ağlayarak gramofondan dinlemiş.
Sayfa 380Kitabı okudu
62 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.