Kurucularının iddialarının aksine dinler hiçbir zaman gün ışığına tamamen olmuş halde çıkmazlar. Temel karakterlerinin gelişmesi yüzyıllar alır ve evrim hiçbir zaman bitmez.
Aztekler kuraklık dönemlerinde uğraşıp Tanrı Tlaloc'u yağmur getirmeye ikna etmek için dağ zirvelerinde çocukları öldürürlerdi. Inkalar ise Tanrıları daha çok memnun edeceğini düşündükleri için en güzel çocukları seçerler ve aileler çocuklarının seçilmesinden büyük onur duyardı.
"Yüzyıl sonra büyük Çinli filozof Konfüçyüs dini inancın yaşamın pratikliğinden epey uzak tutulması gerektiğini savunarak şöyle dedi: "Hayaletlere ve ruhlara itibar ederken onları belli bir mesafede tutmak -bilgelik bu olsa gerek.""
Marksizmin en büyük cazibesi dünyanın sonu vizyonuydu.
Marx bir kıyametçi miydi? Herhalde bir siyasi düşünür olarak böyle bir şey olamazdı? Yoksa öyle miydi? Marx, tarihi üç döneme bölmüştü. Önce kötü geçmiş geliyordu; bu dönem toplumun tembel, imtiyazlı asillerce yönetildiği aristokratik dönemdi. Sonra daha kötü şimdiki zaman vardı; bu dönemde topluma acımasız açgözlü kapitalistler hâkimdi. Ancak altın gelecek çok yakındı ve o dönemde şiddetli devrimin ardından güç nihayet fabrika işçilerine geçecek ve istismar sonsuza dek sona erdirilmiş olacaktı. Eğer bu kulağa tanıdık geliyorsa, doğaldır. Zerdüşt’ün de benzer bir vizyonu vardı.
(...) Ancak 2. yüzyılın başlarından itibaren İsa tamamen doğaüstü olmuştur. Onun Meryem’in kutsal döllenmeyle gebe kaldığı, Tanrı’nın gerçek çocuğu olduğuna dair yeni bir hikâye ortaya çıkmıştı; bu hikâyede o gün bugündür zavallı Yusuf boynuzlu koca (cuckold) olmaktadır.
Sayfa 146 - Mısır inancındaki üçleme Hristiyanlarca alınıp İsa tanrılaştırılmış, Zerdüşt inancının da etkisi olmuşKitabı okudu
Yoksulla zengin arasındaki uçurumun durmadan büyüdüğü ve gösterişin hüküm sürdüğü bir dünyada Hıristiyanlık emsalsiz bir biçimde yoksullara sınıf savaşını kazanmakta oldukları hissini vermişti. Kendilerini hem daha erdemli hem de daha parlak bir geleceğe sahip olarak görebilirlerdi. İsa geri dönüp de dünyayı dönüştürdüğünde onlar kurtarılacak, zengin paganlarsa ölecekti.
Gitgide daha çok kişi artık yaşamlarında doğaüstü güçlere inanmadan ilerlemeyi tercih etmektedir. Bilimin daha temkinli tesellileriyle idare edebileceklerini hissetmektedirler. Hatta Ortadoğu gibi dünyanın çok dindar olarak görülen bölgelerinde bile dünya inatla daha karmaşıklaşmakta ve eski itikatlar kaypaklaşmaktadır.