Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.13
Meagan Spooner
Meagan Spooner Yorumları ve İncelemeleri
Meagan Spooner yorumları ve incelemelerini, Meagan Spooner kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Meagan Spooner puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk kitaptan sonra neler olacak merak ederek kapatmıştım kitabın kapağını. Yazarın yarattığı dünya çok hoşuma gitmişti. Aynı atmosferde olmak çok güzel.
Taç giyme töreni ile başlayan kitap kraliçenin konuşmaları ile devam etti ve halkı oldukça şaşırtan şu sözler döküldü dudaklarından;
"Biliyorum ki siz de onu gördüğünüze en az benim kadar
"Umut, karanlığın içinde daha güçlü parlar."
'Sen ışığınla Son Yıldız'sın. Bense Işıkgetiren. Senin hep buraya gelmen gerekecekti ve sen gelene kadar ben mucizemi bulamayacaktım.'
Kitap bir Marvel filmi ya da sürükleyici fantastik bir dizi vibe'ı veriyor. Her bir öge o kadar özenli ve dozunda işlenmiş ki sıkmıyor. Hani bazı kitaplar vardır ya, sürekli fantastik olaylarla
Evet tam bir yıldır bu serinin ikinci kitabının çıkmasını bekledim. Çıktı ve çokta güzel okudum Ama nedense bana ilk kitap kadar duygu patlaması yaşatmadı. Sanki, bilmiyorum çok fazla karmaşıklık yaşadım. Bilgiler çok hızlı geldi. Kitaba bazı yerlerde kendimi veremedim mesela.
Yinede bu ikiliyi seviyorum Aşklarını tam kıvamında yavaş yavaş farkına vararak zorluklardan geçerek anlamaları benim için çok güzel ve kıymetli. Bu tarz ağırdan aşkları seviyorum ama bu demek değildir ki daha az romantizm olsun Hikayenin temel etkeni yüzünden (okuyanlar anladı) romantizm az kaldı maalesef. Yinede güzeldi.
Bu seriyi mutlaka okuyun. Bilim kurgu tarzı, Distopik bir evren var.
Nimhara, baş düşmanı ile birlikte gökyüzünde ki Alciel’e gitmişti. Hafızasını kaybetmesi yüzünden iki hafta boyunca kim olduğunu bilmeden yaşadı. O bunları yaşarken baş düşmanı çoktan sarayı ve kraliçeyi ele geçirip kendisini tanrıça olarak tanıtmıştı. Nim tüm bunlarla uğraşırken, North ise hem Nim’in yanına dönebilmek için hem de ailesine ülkesine kavuşmak için yollar aramaya başlar. İkili Insharayı durdurmak, iki dünya arasında ki düzeni tekrar sağlamak, kader de yazılı olan yıkımı sağlamak için savaşmak zorunda kalırlar. Tüm bunlar olurken, aralarında ki aşkıda inkar edemez hale gelirler.
okuduğum en güzel fantastik kitaplardan biriydi. inancın bizlere neler yaptırabileceğini çok güzel bir şekilde anlatmış. bir inancın insanı yücelttiğini zaten biliyordum ama bunu okumak daha iyi hissettirdi. kesinlikle ama kesinlikle okunması gereken bir seri. ilk kitaba göre daha olaylı ilerliyor ve inancın, arkadaşlığın, aile sevgisinin hepsini çok güzel bir şekilde anlatmış. kitabı bitirdiğimde gerçekten mutlu olduğumu hissettim. okuduğunuza asla pişman olmazsınız. fantastik seviyorsanız alın ve hemen başlayın.
"Ona bakmak, bir haritada gördüğüm, sadece rüyalarımda gidebileceğim, hem kaybolduğum hem kesinlikle nerede olduğumu bildiğim bir ülkeye bakmak gibiydi."
Herkese selaaam :) Fantastik kitap sevenler şöyle bir baksın lütfen ! Zira bu kitap hem fantastik hem bilim kurgu. Ayrıca kapak tasarımı ve kenarlar şahane değil miiiii? İtiraf ediyorum; okuduğum süre boyunca kitabı her elime aldığımda hayran hayran bakmış olabilirim.
Nimh bulunduğu toplulukta Tanrı'nın 42.elçisi olduğuna inanılan bir yeryüzü Tanrıçasıdır. Kendinden önceki Tanrıçaların hepsi bir mucize göstermiş ve halkının gözünde daha da kıymetlenmiş Nimh ise Tanrıça olduğu ilan edileli 10 yıl olmasına rağmen herhangi bir mucize gösterememiş ve bir an önce bir mucize olmasını istemektedir. Nimh böyle bir arayış içindeyken North karşısına çıkıyor ama nasıl dersiniz, bir anda göklerden düşüyor. Evet evet yanlış duymadınız :)) Çünkü North göklerdeki Yedi Adaların Prensi. Nimh tamamen büyüye mucizelere inanan bir toplulukta büyümüşken North ise tam tersi bilimin öncelikli olduğu her şeyin bilimle açıklanabildiği bir topluluktan geliyor. Ancak bir şekilde yolları birleşiyor ve bize keyifli bir hikayeyi okumak kalıyor.
Kitapta olaylar Nimh ve North ağzından ayrı ayrı anlatılıyor ve karakterlerin ikisinin de bakış açısını görmek bana göre kitabı daha da güzelleştiriyor.
Severek okuduğum bir kurgu oldu. Fantastik ve bilim kurgu kitaplarını sevenlerin bu kitabı da seveceğini düşünüyorum ️
Sevgiyle ve kitapla kalın
Fantastik ve bilimin karıştığı o efsanevi seri. Kesinlikle bu türlerden birini bile seviyorsanız okumalısınız. Nimh, North, İnshara ve bir çok kişinin gözünden anlatılarak yazılan zengin bir kurguydu.
İçinde büyü, macera, aşk, dram, teknoloji... Kısaca ne arasanız vardı.
"O zaman büyüdür," diye fısıldadı.
Yutkundum, ona sımsıkı sarıldım. Bir an daha beklemeye tahammül edemeden başımı indirdim ve karanlıkta dudaklarımla dudaklarını aradım. İçi ürperdi. Uzanıp, dudaklarımla buluşurken arzudan çıldırıyordum.
Ancak cevap verecek kadar ayırdım dudaklarımı dudaklarından.
"Büyüdür o zaman."
kitabin evreni MUHTESEM. tek kelimeyle MUH-TE-SEM. iki ayri dunya mi demeliyim sehir mi demeliyim bilemedim ama zamaninda birlikte yasamalarina ragmen ayrilmislar. bir kismi gok ustune yasarken bir kismi yeryüzünde yasiyor. iki tarafta birbirinden habersiz. iki tarafta birbirini unutmus. north'un yeryuzune dusmesiyle basliyor her sey. yeryüzünde bir yasam olmadigini, olecegini sanan north'u tanrica nimhara buluyor. nimhara kehaneti sayesinde ışıkgetiren'in dunyanin sonunu getirecegini yani kiyametin gelecegini biliyor. bu kahanet, herkesin yeniden dogup esit bir sekilde ve acisiz bir yasam surecegi bir dunyayi yaratmaktan bahsediyor. bu kahanetin gerceklesmesi de son yıldız -north- ve ışıkgetiren -nimhara- sayesinde olacak. o kadar degisik ve guzel bir evrendi ki asiri keyif aldim okurken. sonu da cok heyecanli bittigi icin ikinci kitaba bir an once baslamak istiyorum.
Seri kitapların en güzel tarafı elinde hepsi olduğunda peş peşe okumadır.
Tıpkı Dünyanın Sonunda Bir Yer kitabında olduğu gibi.
Geçtiğimiz günlerde ilk kitabını okuyup çok beğenmiştim. Özellikle teknoloji bilimin, büyü ve sihir ile birlikte harmanlandığı böyle güzel kurguları okuduğumda daha keyifli hale geliyor. Üstüne üstlük karakterleri de sevmişsem çok daha iyi.
North ve Nihm birbirlerinden ne kadar farklı da olsalar sanki birbirlerini tamamlıyorlardı. İkili büyük bir kehatetle bir araya gelmişler ve olaylar ardı sıra olmaya başlamıştı.
İkinci kitabımızda ise Nimhara gökkubbeye yükselirken bu sefer Norht tek başına yeryüzünde kalıyor. Yeryüzü tanrıçasını kaybettiği için yavaş yavaş solmaya başlıyor.
Nimh yeryüzüne inmek için yollar ararken Norht'da genç kıza ve evine kavuşmanın yollarını arıyor. Buralar çok tatliydi North yeryüzünde yalnız kalırken, Nihm gökyüzünde kendisine yeni arkadaşlar edinmiş onların sayesinde de her şey daha kolay olmaya başlamıştır.
İkinci kitap daha akıcıydi, artık evreni olayları karakterleri tanıdığımız için daha çabuk çevrildi sayfalar.
Nihm ve Norht'un kavuşacakları anı beklerken çevirdim sayfaları. Ve o beklediğim an çok güzeldi.
Fantastik türünde iki evrende geçen sihirler, bilim teknolojinin de hüküm sürdüğü farklı bir tat okumak isteyenlere tavsiyemdir. Gerek konusu gerek evrenini çok sevdim.
Böyle bir evrenin böylesine güzel bir tasarım ile bize sunulması da ayrıca çok güzel.....
Yok böyle bir evren, kurgu. Gerçekten aşırı beğendim. Bir kitap daha favorilerime girmiş bulunmakta.
Evrene, olaylara, karakterlere hayran kaldım. Kısacası nutkum tutuldu..
Dayan, Nimh. Bu düşünce fener gibi yanıp sönüyordu, belki, yeterince güçlü dilersem, zannettiği kadar yalnız olmadığını anlardı. Dayan... Geliyorum.
Yüreğimdeki acıyı kırılan kolun acısıyla değiştirmek için neler vermezdim.
O kadar okuduktan sonra inceleme yapmasam olmazdı:)
Spoiler vermek istemiyorum o yüzden yüzeysel olarak biraz bahsetmeyi düşünüyorum.
Kitap kurgu olarak iki ayrı dünyayı ele alıyor. Bu dünyalarda biri yeryüzünde diğeri ise gökyüzünde. Biri büyünün gücüne inanıyor diğeri ise teknolojinin gücüne. İki dünya da birbirinden habersiz...
Ta ki kaza sonucu kendini yeryüzünde bulan North'a ve onu görüp kendi kehanetinin parçası olduğunu düşünen Nimh'e kadar. Artık tesadüf mü dersiniz, kader mi dersiniz orası sizin bileceğiniz iş:)
Arkasında muhteşem bir günbatımı vardı ama yüzündeki en ufak mimiği kaçırmamak için günbatımına bakamadım.
Ehh, elbette her ne kadar fantastik bir kitap olsa da tabi ki içinde aşk bulunuyor. Ama bana kalırsa fantastik kitapların içinde ki aşk her zaman daha güzel oluyor. Düz aşk kitaplarında saçma sapan sahneler olabiliyor fakat fantastik kitaplarda ki aşk olaya küçük bir tatlılık katıyor. Tabi bu benim düşüncem. Neyse konuyu dağıtmayalım.
Bana kalırsa kitap oldukça okunaklı ve güzel bir dille yazılmış. Bir bölümün Nimh'in ağzından diğer bölümünse North'un ağzından yazılması ise karakterleri anlamamıza yardımcı olmuş. Bunun yanı sıra yer yer güldürü ögeleri barındırması
-Boş ver kalbimi, burada börek var!
Onun dışındaki her şey bekleyebilirdi.- kitabı çok daha zevkli hale getiriyor.
Neyse işte fantastik kitap okumayı seviyorsanız bence şans vermelisiniz, tabi yine sizin bileceğiniz iş..
Keyifli okumalar...
352 syf.
5/10 puan verdi
Bir türlü içimin ısınmadığı bir kitap oldu Gökyüzünün Diğer Tarafı. Hatta o kadar devam etmek istemedim ki 300lü sayfalardan sonra, beni reading slumpa soktu. Yaklaşık 1 ay boyunca elim kitaba gitmedi. Kendimde bir türlü devam etme motivasyonunu bulamadım. Hikayenin konusunda bir orjinallik olduğunu kabul ediyorum. Fakat baş karakterlere hiç ısınamadım. Yazarın baş karakterleri konumlandırması ve Tanrıça ve prens oldukları için insanları ölüme terk edip adeta kaçmaları ve bununla doğru yaptıklarını düşünmeleri falan... Aslında hikayedeki bir çok fikirlerde hoşuma gitmedi. Sonlara doğru Jezara'nın yaptığı bir u dönüşü vardı. Dedim acaba bir ay önce okuduğum için mi hikayeyi hatalı hatırlıyorum. Kontrol ettim doğru hatırlıyormuşum. Bir kaç chapter önce farklı şeyler söyleyen karakter bir kaç chapter sonra farklı konuşmaya ve kendini farklı konumlandırmaya başlıyor. Okuduğum kitaplar, izlediğim diziler ve filmlerde genel olarak bu çelişkili durumlara takılan biriyim. Bir kitap/dizi/filmi beğenmem için o eserin mantıklı bir kurguya sahip olması gerekmekte. Zaten bir türlü ısınamadığım kitapta karakterlerinde bir bölüm öyle bir bölüm böyle konuşması beni daha da soğuttu kitaptan. Kitap sonlarına doğru 2 karakter arasında büyük bir kapışma bekliyordum fakat hikayenin gidişhatı sanki liseli iki kızın kavgasından öteye gitmedi. Yani büyük bir hayal kırıklığı oldu bu kitap benim için. Kitabı okumanızı tavsiye etmiyorum.
İyi Okumalar
İlk çıktığından beri merak ettiğim, yorumlar sağolsun hemen aldığım Gökyüzünün Diğer Tarafı’nı bir oturuşta bitirdim demeyi çok isterdim ama malesef gerçek tam tersi. Uzun zamandır bir kitabı bu kadar uzun sürede okumamıştım. Saatlerce okuyup da sadece 40. sayfaya gelebildim. Sonrasında da kitap güzelleşse bile bir türlü tam olarak açılmadı. 220’lerden sonrası gittikçe heyecanlaştı ve sona doğru beklentimi karşıladı. Yine de bu şekilde olacağını tahmin etmemiştim.
Kitap iki kişinin ağzından anlatılıyordu. Tanrılar gökyüzüne gittikten sonra kalan Tanrıça’nın soyundan gelen, halkı korumayla yükümlü Tanrıça Nimhara ve Gökkubbeli Prens North. Ayrı dünyalara sahip ikilinin hayatı Prens’in gökyüzününden düşmesiyle kesişmiştir. Kehanetin peşindeki Nimh ve evine dönmenin yollarını arayan North birbirlerine güvenmesi ve tehlikelere karşı savaşması gerekir.
Karakterlere karşı çok büyük bir sevgi veya hayranlık oluşmadı içimde. Yine de Nimh’i ve Tanrıça olmak için vazgeçtiklerini düşününce en sevdiğim karakter o oldu diyebilirim.
Kitabı genel olarak sevdim ama bunun en büyük nedeni son 100 sayfaydı. Ondan öncesi de kötü değildi, kendini okutuyordu ama bir türlü ilerleyemiyordum. Kitabın puntosu çok küçük ve paragraf aralarındaki boşluk fazlaydı. Boşlukları düzenleyip punto azıcık büyüseydi okuması daha kolay olabilirdi.
Kitabın sonu beklediğim gibi devamını merak ettirecek bir şekilde bitiyordu. Kimliğini yeni öğrendiğimiz bazı kişiler beni heyecanlandırdı. Zaten son kısımlarını sevdiğim için ikinci kitabı da hemen almak istiyorum. Nimh’in bundan sonra ne yapacağını kısa sürede öğreniriz umarım.
Keşke sevebilseydim
Öncelikle bende bir sorun olabilir ancak bu kitabı gerçekten sevmedim.
Kitabın ilk 200 sayfası o kadar yavaş ilerliyor ki insanın okuyası gelmiyor ve içten içe sizi rahatsız ediyor. Diğer 150 sayfada her şey güzel be hızlı ilerliyor ancak sona gelince yine her şey sarpa sarıyor. Burada anlatmak istediğim şey tam kitabı beğeniyorum ancak sonu o kadar saçma ve insanı huzursuz eden yerde bitiyor ki insan sinir krizine giriyor. Şu an olduğu gibi. Onun için bu kitabı hiç sevmediğimi sadece North karakterini sevdiğimi belirtip asla ve katiyen ikinci kitabı okumayı düşünmediğimi belirtebilirim.
Yorum
Kafamın çok fazla karıştığı, karakterleri fazlaca karıştırdığım bir kitap oldu. Kim Prens kim Tanrı ve Tanrıça bu kitapta oldum. İlerleyen sayfalarda hadi ama kız Tanrıça olmak bile istemiyor. Neden zorluyorsunuz ? Kız'a baskı yapayın, kız istemiyor işte falan oldum.
Açıkçası giriş kitap'ı olduğu için sanırım konuya olaylara giriş yapamadım, çok fazla okumasam da fantastik ve bilim kurguyu severim ama hadi ama olaylar nerede ? Neden bu kadar pasif kalıyorlar siz evrende güçleriniz biliminiz var daha hareketli olun kendinize gelin dedim ama konusu hoşuma gitti.
Okumak isteyenlerin şans vermesi gerektiğini düşünüyorum. :)
Serinin en iyi kitabıydı. 3 çiftin hikayesi de çok iyi bir şekilde kesişti ve olaylar olaylar... bir solukta okunacak bir kitaptı.
Sofia ile Gideon çiftini Flynn ile Jubilee'den daha çok sevdim. Serideki tüm erkekler çok iyiydi zaten... Yine de serideki tüm erkekler ilk görüşte aşık olmak zorunda mıydı cidden? Ayrıca Jubilee ne ara Lilac ile kanki oldu? Bu gibi sorular yok değil tabi ama genele bakınca beğendim. İlginç, değişik bir konusu var.
