Öncelikle kitabın güzel taraflarından bahsetmek istiyorum. Kitap çok sürükleyici ilerliyor. Sayfaları nasıl çevirdiğinizi, saatlerin nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Ama konusuna gelecek olursak aynı olumlu tavır içerisinde olduğumu söyleyemeyeceğim. Basitçe anlatmak gerekirse evlilik çağına gelmiş bir kızın 4 erkek arasında seçim yapma serüvenini anlatıyor. Üçünü seviyor birini sevmiyor. Sonunda biri ile evlenmeye karar veriyor. O ana kadar hangisi ile evleneceği konusunda pek kararsız. Şunu söylemek isterim ki kitap ahlaki bir olgu taşımıyor bana göre.
İran da kendisini isteyen Emir ile evlenmek istemeyen genç kızın mücadelesini,bulmaca merakını ve halıcılığı anlatan bir kitap.Sanki hikaye dinlemişim gibi bir tat verdi. Çabucacık da bitti.Ben sevdim.Tavsiye ederim.Yazar kitabın gelirlerini 2003 yılında binlerce kişinin öldüğü İran depreminin depremzedelerine bağışlamış.
Arka kapakları ya da önsözleri okumaktan vazgeçmiştim aslında beni yanıltıyorlar diye. Ama nedense bu kitapta da aynı önyargının beni durdurmasına 3 yıl izin verdim. Belki 20 defa elime alıp "haaaa şu H. Hosseini tarzı acıklı İran romanı"diye bıraktım. Ne yanılmışım. Ne yanıltıcı bir arka kapak yazısı imiş. Aslında adı gibi sıcak bir hikaye. Üstelik aşk kadar bilgi ve yaşam dolu. Halıcılık, göçebelik, hatta yörük kültürü tatlı tatlı cablanıypr gözünüzde.Çok hoş, yumuşak ve cidden sıcak bir hikaye vaad ediyor size. Üstelik aşk kısmı olsa olsa %30 larda. Okuyun bence.