29 Mart 1845 tarihinde Erzurum’da dünyaya geldi. Babası, Erzurum kale topçu miralayı Hacı Ömer Bey idi.
17 yaşına kadar Erzurum’da öğrenim gördü. 1862’de Erzurum 4.Ordu meclis-i tahrirat odası zabıt katibi olarak görev yapmaya başladı. 1865 yılında, Erzurum vilayeti temyiz meclisi hukuk başkatipliğine, 1866’da Deavi meclisi başkatipliğine, 1867’de aynı meclisin sorgu hâkimliğine, 1869’da Erzurum temyiz divanı başkatipliğine atandı.. 93 Harbi sırasında Ahmet Muhtar Paşa'nın özel katibi olarak savaşı bizzat yaşadı, yaşadıklarını kaleme aldı. 1877 yılı sonunda Ahmet Muhtar Paşa ile birlikte İstanbul’a gitti. 1878 başında Paşa ile birlikte Trakya’da Çatalca ordusunda bulundu. 1878’de Girit İsyanı çıkınca Girit Tahrir heyeti başkâtipliğine atanarak Girit’e gitti. Halepa Anlaşması’nın imzalanmasından sonra İstanbul’a dönerek Adliye Nezareti’ndeki görevine devam etti.
1885 yılında Osmanlı Devleti Fevkalade Komiserliği ile Mısır’a atanan Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın maiyetinde, başkatiplik görevi ile Kahire’ye gitti. Mısır’da basılmış iki eseri vardır: “Başımıza Gelenler” ve “Binbir Hadis-i Şerif Şerhi” Başımıza Gelenler adlı eserinde resmi görevlerine bağlı olarak edindiği tecrübeleri aktardı. 1893’te Avrupa’da seyahat etti. 1898’de Mısır’da bulunduğu sırada hastalanarak, tedavi için İstanbul’a döndü ve 14 Temmuz 1897’de mide kanserinden hayatını kaybetti. Mezarı, Merkezefendi Mezarlığı’ndadır.
Tarihe merakı olan ve araştırma yapan arkadaşların dikkatine . 93 harfi (1877 ) vakası son dönem Osmanlı tarihi ve yöneticilerimizin askerlerimizin nasıl kendi menfaatlerine çalıştığını korkaklığını hatta mısıra vali diye atayıp devletin memuru olan şahısların nasıl isyan çıkartıp zaten zor dönemlerden geçen Osmanlı ülkesinin dahada içinden çıkılmaz hale getirdiğini okuyacaksınız .
Aslında o kadar çok yazılacak şey var ki bu kitap üzerine ..Sadece şunu söylemek geldi içimden Allah bu milleti koruyor her ne olursa olsun Allah (cc) biz müslüman Türk milletini koruyor . 10 bin askerle ve sadece yüreği ve imanı olan bu askerleri ve milleti 100 bin kişilik hatta ve hatta bütün Hristiyan milletlerin birleşmesine rağmen koruyor . Çok şükür
Âli İmran Suresi 41. ayet işaret eder ki; " Biz bu günleri insanlar arasında bazen lehe, bazen aleyhe, döndürür dururuz." demektir. Bu ayeti kerimenin ışığı altında insan veya devletler güçlü olduklarında zaman ile birlikte güçsüz duruma düşerler. Kimseyi Rabb'ül Alemin gücünün zirvesinde bırakmamıştır, burada bir hikmeti seniyye vardır.
93 Harbi olarak bildiğimiz Osmanlı ve Ruslar arasında olan savaşı konu alan kitap , gerçekten tanık olunmuş olaylardan esinlenerek romanlaştırılmıştır. Normal savaş'ı insani duyguların yoğunluğu altında inceleyen , bir solukta okunacak bir eserdir.
Başımıza GelenlerMehmed Arif · Babıali Kültür - BKY · 2005165 okunma