Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehmet Bicik

Mehmet BicikVahdettin Hain mi? Kahraman mı? yazarı
Yazar
6.3/10
57 Kişi
266
Okunma
3
Beğeni
2.950
Görüntülenme

Mehmet Bicik Gönderileri

Mehmet Bicik kitaplarını, Mehmet Bicik sözleri ve alıntılarını, Mehmet Bicik yazarlarını, Mehmet Bicik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
283 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu kitabı hangi tarihte aldığımı hatırlamıyorum. Evvelki zamanlarda yakın tarihe alakamdan dolayı ilgimi çekmiş olmalı ki, geçmiş yıllarda bu eseri edinmişim. Başından sonuna kadar okuma fırsatını ise ancak şimdi bulabildim. Kitabın başındaki biyografi kısmından edindiğimiz bilgilere göre Mehmet Bicik, tarih öğretmenliği yapan bir yazarımızmış.
Vahdettin Hain mi? Kahraman mı?
Vahdettin Hain mi? Kahraman mı?Mehmet Bicik · Tutku Yayınevi · 201085 okunma
İstanbul'un işgalinden sonra Sultan Mehmed Vahdettin'e zaman zaman imzasız aşağılayıcı ifadeler içeren mektuplar gelmiştir. Bu mektuplardan birinde şöyle deniliyordu: "Devlet ve memleketi bu hale getirdin. Bundan sonra sen de git, Kral George'un domuzlarını güt!"
Sayfa 157 - Akis KitapKitabı okudu
Reklam
Vahdettin, padişah olduktan sonra New York Herald Gazetesi muhabirine verdiği beyanatta "İttihatçılara savaş ilan ettiğini, onları sonuna kadar takip edeceğini" belirtmiştir.
Sayfa 55 - Akis KitapKitabı okudu
İlk davullar, MÖ. 3500 yıllarında Çin’de yapılmıştır. Bu davullar bir çerçeve üzerine geçirilmiş insan derisinden yapılmıştı.
Sayfa 117Kitabı okudu
Tarihteki ilk aşk şiiri
ABD’li Sümerolog Samuel Noah Kramer tarafından günümüz dillerine çevrilen dünyanın ilk aşk şiiri, şu mısralardan oluşuyordu: Damadım, kalbini sevgilisi. Güzelliğin büyüktür baldan tatlı. Aslan, kalbimin kıymetlisi. Güzelliğin büyüktür baldan tatlı. Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır. Yatak odasında bal doludur. Güzelliğinle zevklenelim. Aslan seni okşayayım. Benim değerli okşayışlarım baldan tatlıdır. Damadım benden zevk aldın. Annem söyle sana güzel şeyler verecektir. Babam, sana hediyeler verecektir. Sen beni sevdiğin için. Lütfet bana okşayışlarını. Benim tanrım, benim koruyucum. Tanrı Ellil’in kalbini memnun eden Şusin’im . Lütfet bana okşayışlarını.
Topkapı'da,Emânât-ı Mukadddese dairesinde,Yavuz Sultan Selim'den beri bir saniye ara verilmeden kırk hafız tarafından sürekli okunan Kur'ân ve Ayasofya'da bu azametli dua saatlerini gördükten sonra İstanbul'dan niçin hala çıkarılmadığımızı,daha iyi anlıyorum Yahya Kemal
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
1967 yılında Paris'te düzenlenen Dünya Yahudi Kongresi'nde bir delege şöyle itirafta bulunmuştur: "Evet bugün bağımsız bir devletimiz var ama mesut muyuz? Osmanlının devrindeki gibi huzurlu muyuz? Samimiyetle ve hepinizin içinden geçenleri dile getirdiğime inanarak söylüyorum ki hayır!... Bizim bu dünyada huzurlu ve emniyetli yaşamamız, Osmanlı'yı yeniden kurmaya bağlıdır!"
Cengiz Han, zaptettiği atlantik'ten Japon denizine kadar olan yerlerin milyonlarca halkını koyun gibi boğazlatmıştı. Zalim bir hükümdar olan Cengiz, girdiği şehirlerde korkunç katliamlar yapmasıyla tanınıyordu. Birçok şehir, Cengiz Han'. in katliâmina mâruz kalmamak için kendiliğinden teslim oluyordu. Buna rağmen yine de Cengiz'in kılıcına kurban gitmekten kurtulamıyorlardı. Cengiz Han'ın kapılarına dayandığı bir şehir halkı, elçi göndererek; “Hiçbir mukâvemette bulunmayacaklarını, şehrin anahtarlarını teslim edeceklerini, fakat kan dökülmemesini istediklerini söylüyorlar. Cengiz, kan dökülmeyeceğine söz veriyor. Fakat şehre girince büyük çukurlar kazdırıp şehir halkını canlı canlı çukurlara dolduruyor ve üstlerini toprakla örttürüyor, böylece sözünde durmuş ve kan dökmemiş oluyordu. İyi bir teşkilatçı, usta bir asker ve büyük bir yönetici olan Cengiz Han, Moğol İmparatorluğu'nun idârî işlerini düzenleyen Cengiz Yasası'nı hazırladı... Cengiz Han, dünyada gelip geçmiş en büyük devlet adamlarından biri olması vasfını, en ziyade nizam ve intizam duygusu ile teşkilatçılık ve insan tanima kabiliyetlerine borçludur. Devletin ve halkın vazifelerine ait emirlerinden meydana gelmiş olan yasası, İslam, Çin ve diğer devletlerin ananeleriyle uyumlu olduğundan uzun yıllar geniş bir coğrafyada uygulanmaya devam etmiştir.
Ermeni terör örgütleriyle işbirliği yaptığı iddialarını reddeden PKK terör örgütü, 1990'lı yılların başında Dev-Sol, TiKKO, THKP-C gibi aşırı sol terör gruplaryla işbirliğine gitmiştir. Bu işbirliği sayesinde metropollerde ses getiren eylemlere imza atan PKK, bu işbirliğini her dönem yenileyerek genişletmiştir. İlk zamanlar ağır sol örgütlerle birlikte hareket eden PKK, ilerleyen yıllarda birtakım aydınların ve sivil toplum örgütlerinin de desteğini almıştır. TiKKO ve DHKP-C gibi taşeron örgütler vasıtasıyla terörü Türkiye'nin batısına ve büyük metropollere yaymayı düşünen PKK, amaçlarına tam olarak ulaşamamıştır. Karadeniz'de özellikle de Tokat-Amasya bölgelerinde meydana gelen terör olaylarını yasadışı DHKP-C örgütü ile müşterek üstlenen PKK, taşeron olarak kullandığı Marksist örgütler vasıtasıyla 1996'dan itibaren eylemlerini daha da batıya doğru kaydırmıştır. PKK'nin, Türkiye içinde Türkiye İşçi Partisi (TiP), Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO), Dev-Genç ve Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) gibi sol eğilimli örgütlerle özellikle kuruluş aşamasında işbirliği yaptığı görülmektedir.
Sayfa 274Kitabı okudu
Gitmekle hemen gidilmiyor ki Gitmek istesende gönlün kalıyor Diğer yarın anıların kalıyor geride bıraktıklarında Gitmek demek bitmek demek Aslında.. için için bitiyorsun yitirdiklerinde İçin için eriyip gidiyorsun..
Mehmet Bicik
Mehmet Bicik
Reklam
Düşmanlarımız sadece tek bir ırk tanıyorlar; kendi ırkları, tek bir din tanıyorlar; kendi dinleri, tek bir siyasi parti tanıyorlar; kendi partileri. Kendilerinden olmayan ne varsa onlar açısından yok edilmeye mahkûmdur.
Sayfa 280 - Aliya İzzetbegoviçKitabı okudu
Gökyüzünde nasıl bir Tanrı varsa, yeryüzünde de tek bir hükümdar olmalıdır.
Sayfa 92 - TimurKitabı okudu
116 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.