En Yeni Memet Baydur Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Memet Baydur sözleri ve alıntılarını, en yeni Memet Baydur kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kravat... kömür madenlerinde icat edilmiştir."
“Fa minör Mazurka… Çok severim Chopin’i. Duygusallıkla karıştırılan engin duyarlılığı bir yana, karamsar bir yiğitlik, ölmeye, yitip gitmeye, parçalanmaya hazır bir alaycılık, bütün bunların izdüşümü, çelişik bir müzik…”
Sayfa 261Kitabı okudu
Dağ başında birisi, attı taşı vurdu kuşu. Ne attığı taş idi, ne vurduğu kuş idi. Ben, ölüm için bu bilmecenin uydurulduğu bir ülkenin çocuğuyum.
Sayfa 256Kitabı okudu
Herkesin işi var, gücü var, belli belirsiz, işlerine geldiği gibi anımsadıkları bir geçmişleri, önemseyip ulaşmaya çabaladıkları bir gelecekleri var. Kimse kimseyi suçlamıyor. Hepsi ast-üst ilişkileriyle meşgul. Sen bir bakışı, bir sözcüğü, bir sessizliği, bir bulutu unutmazken, bir saniyeyi bir yüzyıl, bir cümleyi bir hayatın özeti yerine koyarken, herkes, buradaki herkes daha “dünyevi” işlerle meşgul.
Sayfa 252Kitabı okudu
Gövdeye en fazla değdirebileceğin çalgı çello. Kucaklayarak çalmak gerekiyor. Rostropovich gibi. Julien Bream de gitarı öyle çalıyor. Rubinstein’ı kötü çaldığı zaman bile seviyorum. Neden? Bütünleşiyor yaptığı işle.
Sayfa 252Kitabı okudu
… hayatın eski bir hortumla ıslatılmış serinliğinde tuz ile can eriği yedikten sonra sevişerek uyuyakalmanın insanca namuslu dinginliğini seviyordu. Canım, rahmetli de insandı. Hep viyolonsel -çello muydu yoksa?- çalmak isterdi.
Sayfa 252Kitabı okudu
Alkışladılar. Olur şey değil, son cümlem neydi bilmem, duymadım, alkıştan duyulmamıştır, saçmalama, belli olmuyor ki, rezalet…
Sayfa 251Kitabı okudu
Bu mahalle kültürü yetti artık. Bacalar yetti. Cinsel, duygusal, müzikal, radikal oyunlarımız yetti. Sürekli kaçmamız, durmaksızın ürememiz, hiç ölmeyişimiz yetti. Tuttuğumuz yaslar, dolu küfelerimiz, kırık testileri, çanak çömleği ve kuru bamyaları dekor yapışımız, utanmadan Arnavut kaldırımlarından ve tramvaylardan söz edişimiz yetti artık.Sonbahar. Yeni bahar. Yedi bahar.
Şıp diye anlıyor balinayı.
Sayfa 248Kitabı okudu
Belki bir batakhanede garsondur şimdi. Her penceresini bir başka yağmura siper etmiş bu şehirde har vurup harman savuruyordur kendini. Romanları seviyor. Balina dev bir dalgayla yön değiştirir mi? Zaten o tarafa dönecekti. Limanları seviyor bir de.
Sayfa 248Kitabı okudu
Çimenlikleri bozuluyor, kuzuları kesiliyor, göçmenlerin yaşadığı yaylalara kadar uzanan sarsıntı bölgeleri yaratılıyordu. Yakında bir avuç yeşilliğe hasret kalacaklardı. Sarsıntı onlara da ulaşabilirdi bir gün. Kalabalığın bunları umursadığını söyleyemezdim.
Sayfa 241Kitabı okudu
Aramızda sessiz, saygılı bir dayanışma vardı. Dünyada bir şeyler oluyordu. Son gelen haberlerden sezmiştik bunu. Bize resmî bir bildiri yapılmamıştı ama seziyorduk işte. Bir terslik var gibiydi. Adını koyamadığımız bir kuşku.
Sayfa 236Kitabı okudu
Postacılar ne taşıdıklarını bilseler postacı mı olurlardı? Kâğıt kesikleri canım, bıçak kesiklerinden daha derin, daha acılı oluyor.
Sayfa 224Kitabı okudu
Tek yeteneğim hatırlamak. Hafızamdan şikayetçiyim doktor. Her şeyi hatırlıyor. Fazla kuvvetli doktor.
Sayfa 216Kitabı okudu
Bir Üslup Meselesi
Yol yordam bilmek, böyle bir tavsiye vardı eskiden. Bazıları, ne de yürekli insanlardı çoğu, yol uğruna yordamı boşladılar. Yol bildiler, yordam bilmediler. Öbürküler, ne de çoktu sayıları, yol yordam derken, el yordamıyla yaşadılar saygılarını, sevgilerini. Evet, kuşkusuz, bir üslup meselesidir çok şey.
Sayfa 213Kitabı okudu
Kim?
Sevmiyor korkuyu ne yapalım, atmaya, çarpmaya şartlandırılmış bir et parçası değil ki, yürek sevmiyor korkuyu ve sessizliğe karşı olduğu halde sessizliğe sığınıyor.
Sayfa 201Kitabı okudu