Metin Aydoğan

Metin AydoğanBitmeyen Oyun yazarı
Yazar
9.2/10
164 Kişi
593
Okunma
56
Beğeni
5,8bin
Görüntülenme

Metin Aydoğan Sözleri ve Alıntıları

Metin Aydoğan sözleri ve alıntılarını, Metin Aydoğan kitap alıntılarını, Metin Aydoğan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Devrimcilik
... "uçurumun kenarında yıkık bir ülke, türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar, yıllarca süren savaş... Bunlardan sonra içerde ve dışarda saygı duyulan yeni bir vatan, yeni bir toplum, yeni devlet ve bunları başarmak için sürekli devrimler... İşte Türk Devrimi'nin kısa ifadesi" der.
Sayfa 445 - Yeni Bir ÇağaKitabı okudu
Türkiye Üzerine Notlar
Öğrenciler, okul bitiren ancak bir şey öğrenmeyen bir kitle haline getirilmiştir.
Sayfa 130 - Umay YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İsmet İnönü:
“Siyasi haklarını tanımak, Türk kadınına verilen bir lütuf asla değildir. Ona, yüzyıllardır gasp edilen eski yetkilerini geri veriyoruz”
Sayfa 276Kitabı okudu
"Bize dikin" diyoruz, "lütfen bize dikin"
Brezilya'da bir dönem Planlama Bakanlığı yapan Prof. Furtada : "Uluslararası şirketler bazı egzotik ağaçlar gibidir. Bu ağaçlar belli bölgelere dikilince, bütün suyu toplar ve araziyi kurutur."
Sayfa 210 - 90.Basım -
Şeyh Sait Ayaklanması ve İngilizler
Türkiye'nin gelişmesi önünde engel oluşturan sorunları, Şeyh Sait ayaklanmasından başlayarak kökünden çözmeye karar vermişti.
Sayfa 134 - İkinci Meclis Dönemi 1923 - 1927Kitabı okudu
Baş Giysisi
1829'da "Kavuğu çıkarmayız, fes giymeyiz" diyenler, yüz yıl sonra 1925'te, "Fesi çıkarmayız, şapka giymeyiz" diye, aynı gerici tepkiyi gösterdiler.
Sayfa 145 - İkinci Meclis Dönemi 1923 - 1927Kitabı okudu
Reklam
Türkiye'de ders veren Prof. Fritz Neumark şunları söylemiştir: "Türkler pek farkında değil ama, Avrupalılar şu gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türkler çıkarılırsa ortada tarih diye bir şey kalmaz."
Sayfa 16 - umay yayınları
Yaşam en iyi öğretmendir ve gizlenmiş gerçekler, göremeyenlerin önüne çıkmakta gecikmez. Düşünerek öğrenmeyenler, yaşayarak öğrenirler.
Sayfa 9 - Umay Yayınları
Eğitim
Eğitim, ulusal birliği sağlamanın değil, ayrılığın ve parçalanmanın aracı haline gelmişti.
Sayfa 379 - Yeni Bir ÇağaKitabı okudu
Ankara Başkent oluyor
Anadolu halkı, Orta Asya'ya dek giden ve binlerce yılda oluşan yüksek bir kültürün olgunluğunu içinde hala yaşatıyordu.
Sayfa 72 - Kurtuluştan Demokratik DevrimeKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal'in 1923te izmitte dedikleridir.
“Hepimiz biliyoruz ki, hükümet kurmaktan amaç, o hükümeti kuran milletin korunması, refah ve mutluluğunun sağlanmasıdır. Hangi hükümet, yönettiği milletin varlığını korumuşsa, koruyorsa ve koruyabilecekse; hangi hükümet, yönettiği milletin refah ve mutluluğunu sağlamış ve sağlayabilme yeteneği göstermişse, o hükümet, millet için iyidir... Milletin refah ve mutluluğunu sağlayamayan hükümetler, zarar vericidir, kötüdür ve değiştirilmesi gerekir.”
Sayfa 306 - Arı İnan, Eskişehir-İzmit Konuşmaları, , Kaynak Yay., İst., 1983, s. 191Kitabı okudu
Bir değerin nasıl kazanıldığını bilmeyen, onu koruyamaz. Kurtuluş Savaşı'nın hangi koşullarda, nasıl ve kimlere karşı ka­zanıldığını, ne bedel ödendiğini, ulusu ayakta tutan kalkınmanın nasıl sağlandığını bilmeden, Türkiye Cumhuriyeti'ni ayakta tut­mak olanaklı değildir. Yapılanlar çabuk unutuldu ya da unuttu­ruldu. Unuttukça da geriye gidildi. Ve bugün, içinde sıkışıp kal­dığımız sorunlarla dolu koşullara gelindi. Bu koşullar, nitelik olarak, Osmanlının 20. yüzyıl başında yaşadığı koşullardır. Bunu ar­tık herkes görmelidir. Atatürk'ü güncel kılan da budur ve doğal­dır ki, emperyalist boyunduruktan kesin olarak kurtulana dek, bu güncellik sürecektir. Her kesimden yurtsever, bu nedenle A­tatürk'e yöneliyor; Kuvayı Milliye ruhu bu nedenle yayılıyor, Müdafaa-i Hukukçular bu nedenle yeniden ortaya çıkıyor.
Tarım devrimi
O günlerin övünç söylemi; " Buğdayı bile dışarıdan alıyorduk, şimdi ipekliyi memlekette yapıyoruz"du.
Sayfa 340 - EkonomiKitabı okudu
ankaranın başkent olma sürecine dair gerçekleşenler hakkındadır.
13 Ekim 1923’te, İsmet Paşa’nın imzasıyla verilen bir maddelik bir yasa önerisi, Meclis’te “uzun tartışmalardan sonra” kabul edildi. Yasa şöyleydi: “Türkiye Devleti’nin yönetim merkezi Ankara şehridir.” İstanbul basını, saray artıkları, gizli-açık karşıtçılar ve yabancılar, yasaya karşın Ankara’nın başkent olmasını istemediler ve gözdağı içeren görüşler ileri sürdüler. Batı’nın kimi devlet yetkilileri, başkent olması durumunda; “Ankara’ya büyükelçilik açmayacaklarını” belirten açıklamalar yaptı. Kurtuluş Savaşı’nın önderlerinden Refet Paşa bile, “İstanbul payitaht olarak kalmalıdır, bu kaçınılmazdır” diyordu.
Sayfa 67 - M.K. Atatürk, Nutuk, TTK 4. Baskı, Ank., 1999, s. 1061Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.