Michel Pastoureau Sözleri ve Alıntıları
Michel Pastoureau sözleri ve alıntılarını, Michel Pastoureau kitap alıntılarını, Michel Pastoureau en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
~
İnsan, üzüntülü ve sevinçli zamanlarında
kalbinin dayanamayacağından fazlasını
duyarlı bir kalple bölüşmek ister...
~
Hiçbir şey artık eskisi kadar mavi değil.
... rengi renk yapan toplumdur. Renk sorunları daima toplumsal sorunlardır.
Sayfa 20Kitabı okudu
"Görmek" sınıflandırmak mıdır? Bu, ne bütün kültürler, ne de hayvanlar alemi için geçerlidir. Aynı şekilde, neden değerdüşürücü, dışlanmış insanları imleyen belirtiler, tehlikeli yerler veya olumsuz görüntüler, değerartıcı belirtilerden daha kayda değer, daha görülebilirdir?
Yeşil, İslam dininin ve peygamberinin simgesel rengi olduğundan, Hristiyan ikonografisi haçlı seferleri döneminde şeytanları ve zebanileri yeşile boyamayı severdi.
Sayfa 63Kitabı okudu
İnsan, üzüntülü ve sevinçli zamanlarında
kalbinin dayanamayacağından fazlasını
duyarlı bir kalple bölüşmek ister...
Sen çiçeklerin ortasında, çiçeklerden daha güzel...
Laura Esquivel
Bireysel tercih, kişisel zevk gerçekten var mıdır? İnandığımız, düşündüğümüz, hayran olduğumuz, sevdiğimiz ya da reddettiğimiz her şey, her zaman başkalarının bakışından ve yargısından geçmektedir. İnsan yalnız değil, toplum içinde yaşamaktadır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Mavi şaşırtmaz, yaralamaz, başkaldırmaz.
Sayfa 192 - İmge KitabeviKitabı okudu
Ortaçağ’ın ileri gelen din adamı ve ilahiyatçılarının çoğuna göre renkler karanlıkların karşıtıyken, karanlıkların rengi olan siyah, renk konumunda değildi.
Sayfa 72Kitabı okudu
Hiçbir şey artık eskisi kadar Mavii değil...
Sen çiçeklerin ortasında, çiçeklerden daha güzel.."
Laura Esquivel
Eski Ahid'deki birçok pasajla birlikte "texta" sözcüğünün şu anlama geldiğini söylemek olanaklı mı acaba? : üzerinde iki ayrı şeyden yapılmış bir elbise taşımayacaksın. "
Siyaha dair...
“Başlangıçta sadece siyah vardı.”
Yaratılışa bakacak olursak karanlığın aydınlıktan önce var olduğunu görebiliriz . Tanrı ‘ışık olsun ‘ diye buyurdu ve ışık oldu .
Mitolojik hikayelere de bakarsak her şeyin başının ‘gece’ olduğunu görürüz : gece tanrıçası Nyks gün boyunca bir mağarada kalır; saat geç olunca da siyahlara bürünerek 4 atının çektiği arabasına biner ve gökyüzünü bir uçtan diğer uca katederek karanlığı getirir ... bu bir günün batışı ‘ölüm’ ama aynı zamanda da yeni bir günün başlangıç hazırlığıdır , karanlıktan yine gün doğacaktır ‘yeniden doğuş’.