Osmanlı devletinin son döneminde, savaşların arka arkaya yaşandığı bir zamanda Antepʼte bir çocuktur yazarımız.. 1909 doğumlu yazar, kendi gözünden o dönemi ve Cumhuriyetʼin kuruluş aşamasını anlatır okuyucuya.. Gerçekleri, tanık olan birinden yanı başında dinlemek gibi bir lezzettir bu..
Çocuk Mitatʼın Antepʼteki evleri, ilkokul yılları, Antep savaşında Antep halkının çektiği sıkıntılar, savaşın insan hayatında açtığı yaralar, daha sonra bir Anadolu insanının İstanbul'da yaşamaya çalışma süreci, kültürel değişimi, Osmanlıʼdan Cumhuriyetʼe geçişde yaşanan sıkıntılar, yeni düzene alışma gibi bir çok konu bizzat bunları yaşayan yazarımızın kaleminden akıcı bir şekilde anlatılmış. Ben kitabı çok severek 2.defa okudum ve yine çok keyif alarak bitirdim diyebilirim.. Kitabı okuyunca o dönemdeki insanları daha çok anlayabiliyor insan.. Kısa sürede yaşanan bir çok şeye insanların bu kadar hızlı ayak uydurabiliyor olması da şaşırtıcı geliyor. Ama günümüzde bizde başka bir şekilde de olsa bir savaş vermiyor muyuz?.. Ve bu duruma çok çabuk alışmadık mı?.. Ya da mecbur olduğumuz koşulları kabul ettik demek daha doğru.. Tıpkı o dönemdeki insanların yaptığı gibi.. Mücadele edilerek bir toprağı elde etmek, kıymetbilirliği daha çok sağlıyor.. Biz galiba yaşadığımız toprağın kıymetini o dönem insanları kadar hiçbir zaman anlayamayacağız.. Az da olsa anlayabilmek için onları dinlemek lazım.. Buyurun işte size dinleme fırsatı.. Kitaba selam verip oturun ve güzel bir sohbete başlayın.. İyi okumalar diliyorum ;)