Moris Fransez

Moris FransezSpinoza'nın Tao'su yazarı
Yazar
9.2/10
20 Kişi
76
Okunma
10
Beğeni
1.973
Görüntülenme

Moris Fransez Sözleri ve Alıntıları

Moris Fransez sözleri ve alıntılarını, Moris Fransez kitap alıntılarını, Moris Fransez en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İyi yaşamadığımın, mutlu olamadığımın farkındayım.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Yaşam malzememizden berbat bir şey çıkarmak da, bundan bir sanat yapıtı yaratmak da bize kalmıştır.
Fikirler gelip zihne ilave olmazlar, onu teşkil ederler.
Anlam kazandırılan yaşam, bir gün gelir anlamını kaybeder.
Felsefi arayış içinde olmamızın nedeni, yaşamakta olduğumuz hayattan hoşnut olmamamızdır.
Reklam
Elimizde, bize bir tek kez yaşanmak için verilmiş (ve her geçen gün bir gününü yitirdiğimiz) muhteşem bir hediye vardır. Fakat ne yazıktır ki "hediye paketinden" kullanım kılavuzu çıkmamıştır. Elimizdeki malzeme ortamından etkilenip değişen, bir yandan da ortamını değiştiren, sürekli değişen, oluşan, yaşayan bir malzemedir. Hepimizin malzemesi bir olduğu halde her birimiz ayrı koşullardan geçtiğimiz ve dolayısıyla da, karşılaştığımız olaylardan değişik biçimlerde etkileneceğimiz için, piyasada bulunan "hazır-giyim" kullanım kılavuzlarından yararlanmamız da mümkün değildir. Yaşam malzememizden berbat bir şey çıkarmak da, bundan bir sanat yapıtı yaratmak da bize kalmıştır. Eğer bu yaşamda ihmal etmememiz gereken bir şey varsa, o da bu yaşamı bilgece yaşamanın yolunu aramaktır.
Bir insana nasıl mutlu olacağı tanıtlanırsa, bunun o insanın mutluluğuna bir katkısı olur mu?
Aristo'ya göre, insan için "iyi bir yaşamın" ne olduğunu keşfetmek için, insanın en ayrıcalıklı niteliği olan aklını incelemek gerekir. İnsan, aklını iki ayrı şekilde kullanır: Teorik ve pratik olarak. Mutluluk sadece pratik aklın doğru kullanılması ile elde edilebilir. Fakat akıllı bir yaratığın bir de duyguları vardır. İnsanın mutluluğu, duygularına aklının önerdiği yolda gitmelerini sağlayacak bir düzen koyabilmesine bağlıdır.
Öğrenebildikleri dine inanmamışlar, inandıkları dini de öğrenememişlerdi.
Reklam
Ölümlü ve değişmeye mahkûm şeylere böylesine bağımlı olmazsak, onları elde etmek için didişmez, yok olmaları olasılığının yarattığı korkuyu, başkasının sahip olmasının doğurduğu kıskançlığı, nefreti, kısaca tüm zihinsel rahatsızlıkları yaşamayız.
İşin aslında, insanın böyle anlamla ilgili anlamsız sorular sormasında bir sakınca yoktur. Sakınca, bu soruları yanıtlamaya kalkmasında ve kendi ürettiği bu sorulara verdiği yanıtlara inanmasındadır.
Yeni fikirlere kapalı olanlar, her zaman toplumun “tutucu” olarak nitelendirilen kesimleri değildir. Bir toplumun aydın ve ilerici çevresinde de, eğer genel kabul görmüş bir düşünce egemen ise ve siz belirli bir sorunu, bu düşüncenin yaklaşımına ters düşen bir biçimde çözüyorsanız, çoğu zaman, birbirlerinden güç alan bu aydınların entelektüel terörü ile karşı karşıya kalırsınız.
Genelde filozofları "felsefe yapmaya" iten güdü bilgi arayışı iken, Spinoza'yı güdenin mutluluk arayışı olduğu söylenebilir.
...acaba bana, eğer gerçekten ve inanmak istediğim gibi düşmüşse, onu düştüğü uçuruma sürükleyen, o ilk adımı gösterebilir misiniz?
184 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.