Muhammed Bakır Es-Sadır sözleri ve alıntılarını, Muhammed Bakır Es-Sadır kitap alıntılarını, Muhammed Bakır Es-Sadır en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kapitalist bir toplumda insan sadece kendi nefsi için hareket eder. Çıkarları başkalarıyla çarpıştığı zaman tek başınadır, ya ölecek ya da öldürülecektir."
İslamın mülkiyet karşısında karma bir sisteme dayalı tutumunun doğruluğunu, kapitalizm ve sosyalizmin realitesinden daha güzel bir şekilde ispatlayan hiç bir şey yoktur. Sosyalizmle kapitalizm, bir başka mülkiyet sistemini kabüllenmektedirler. Bu sistem, her iki doktrinin genel kurallarıyla ters düşmektedir. Çünkü realite, ters mülkiyet sistemini kabüllenmenin hatalı olduğunu ispatlamıştır. Epey bir zamandan beri kapitalist toplum, kamulaştırma düşüncesini benimsemeye başlamış, bazı alanlarda özel mülkiyet ilkesini kabüllenmez olmuştur. Bu kamulaştırma hareketi, kapitalist toplumların; kapitalizmin mülkiyet sisteminin sağlam temellere dayalı olmadığını itiraf etmelerinden başka birşey değildir. Bu hareketleriyle kapitalistler, kapitalizmin mülkiyet sisteminin bazı kusurlarla aksaklıklar doğurduğunu ispatlamışlardır.
Şu da varki tarihi olaylar, maddede cereyan eden olaylar bütününün birer parçası olmaları nedeniyle, maddeye hükmeden umumi kanunlara boyun eğmektedirler. Bu kanunlarından birisi de illiyet kanunudur ki bu kanunu şu cümlelerle dile getirebiliriz. İster tarihi ister ilmi bütün olaylar muhakkak ki, bir sebebe dayalı olarak cereyan ederler. Bu olayların raslantı sonucu meydana gelmelerine imkân yoktur. Her sonuç kendi sebebiyle bağlıdır. Her hadis (Sonradan meydana gelen şey) bir mukaddimeye (Kendinden önce var olan bir şey) bağlı olarak meydana gelir. İlliyet kanununun tarih alanında uygulanmaması halinde yapılan tarihi araştırmalar bir değer ifade etmez.
Kendi dahili çelişkisini, insani mücadele problemini halledememiş güçlü bir insan, kuvvet merkezini ele geçirdiğinde onunla zayıf insan arasında bir çatışma başlar ve güçlü olan zayıf olanı sömürmeye başlar.
Müslümanlar, İslâm’ın ekonomik sistemini uygulanmaksızın hiçbir problemin ve iktisadi geri kalmışlığın üstesinden gelemeyecekler ve buna çözüm olabilecek hiçbir yol bulamayacaklar.
"Siyasi hürriyetler, kişilere eşit seçme ve seçilme hakkı tanır. Ancak bu gerçekten siyasetlerinden çok uzak olup sadece bir göz boyamadan ileri gitmemiştir."
İnsan gerçekten ancak kendi başına farklı yollar üzerinde gidişini tertip edebildiği ve insani kişilik ve şahsiyetini muhafaza edebildiği sürece özgürdür.