Allah sevgisini yitiren, hayat sevgisini bitirir. Kim Allah'ı hakkıyla sevemezse Allah'ın emaneti olan değerli hayatını hor kullanır, ömrünü boş oyalanmalarla tüketir. Allah'ı sevmemenin bedeli şeytanı sevmektir. Kim şeytanı severse şehvetin haram zevklerini tükettikten sonra yaşama sevincini kaybeder ve yok olup çürüyüp gitmek ister.
Tek hakiki sahip yüce Allah'tan başka hiç kimsenin, insanın yaradılışında zerre kadar kudreti yoktur. Allah, Sırf dünyaya gelmesine aracı oldu diye anneye bebeğini canı gibi sevdiriyorsa o bebeği asıl yoktan yaratan Yüce Allah'ın nasıl sevebileceğini bir düşünelim.
Allah'ın Nur ve Hak ismiyle bedenler, madde üzerinde kabarıp boyut kazanır. Aynı anda Allah, Musavvir ismiyle bedenlere binbir biçimde şekil ve suret verir. Aynı anda Müzeyyin ismiyle yarattıklarını süsler, güzelleştirir. Gözü, kirpiği, Zülfü, püskülü ekler. O taze açan çiçeğin, o yepyeni doğan bebeğin yüzündeki pırıl pırıl lekesizliğin güzelliğine bir bakalım.!
Sen nasıl cesaret edebildin de bu yüce Yaradan'ı hiçe sayabildin? Nasıl oldu da o Allah’ın basit bir mikrobundan, kanserinden, yılanından, akrebinden korktun da kendisinden ürpermedin.
İnsanı üstün kılan, derecesini şeytanla ve nefsiyle savaşarak, çabasıyla elde etmesidir. Torpille yükselme gönülden alkışlamak. Doğuştan getirdiğimiz yüksekliğin şerefi de bize ait olmaz.