Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muhammed Zahid el-Kevseri

Muhammed Zahid el-KevseriNüzul-i İsa (aleyhisselam) Meselesi yazarı
Yazar
Derleyen
Editör
9.1/10
25 Kişi
125
Okunma
68
Beğeni
4.523
Görüntülenme

Hakkında

Son dönem Osmanlı alimlerindendir. Kafkasya’dan göç edip Düzce’ye yerleşen bir aileye mensuptur. Medrese eğitimini tamamladıktan sonra muhtelif medreselerde müderrislik yapmış ve Şeyhülislamın ders vekilliğine kadar yükselmiştir. Zamanının büyük bir bölümünü ilme adamış, çok sayıda talebe yetiştirdiği gibi bir çok eser de kaleme almıştır. Dinde reform adı altında yapılan saldırılara karşı makale yazmak suretiyle cevap vermeye çalışmıştır. Risale-i Nur’un neşir zamanlarında Mısır’da bulunmaktadır. Bediüzzaman’ın, eserlerinin korunması ve Arapça’ya tercüme edilmeleri hususunda vekalet verdiği kişiler arasında ismi zikredilmiştir. Mehmed Zahid, 1879 yılında Düzce’nin Hacı Hasan Efendi (Çalıcuma) köyünde doğdu. Köy, adını alim bir zat olan ve Kafkasya’dan göç edip buraya yerleşen babası Hüseyin Efendiden aldı. Hüseyin Efendi buraya göç edip medrese açtı ve talebe yetiştirmeye başladı. Yöre halkı tarafından da ilim ve şahsiyetine hürmeten köylerine adı verildi ve bundan sonra köy bu isimle anılmaya başlandı. Mehmed Zahid ilk eğitimine Düzce’de başladı. İlk derslerini babasından aldı. Düzce’de bulunan iptidaiye ve rüşdiye mekteplerinde okudu. Mehmed Nazım Efendiden tarih, coğrafya ve matematik derslerini aldı. Buradaki eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’a gitti. Fatih Camii Medresesine giderek burada eğitime başladı. Eğinli İbrahim Hakkı Efendinin derslerini takip ederek medrese eğitimini sürdürdü. Bunun dışında Alasonyalı Ali Zeynelabidin Efendiden ders aldı. Ders aldığı hocalarından biri de Kastamonulu Şeyh Hüseyin Efendidir. Medrese eğitimini tamamlayan Mehmed Zahid Efendi, 1907 yılından itibaren Fatih Camiinde müderrislik yapmaya başladı. Bu görevini Birinci Dünya Savaşının başlamasına kadar sürdürdü. Medreselerde eğitim verirken belagat, mantık ve aruz derslerini okuttu. Bu sıralarda Kastamonu’da yeni bir medrese açıldı. Yeni medreseyi faaliyete geçirme görevi kendisine tevdi edildi. Bu yeni görevi için Kastamonu’ya giderek çalışmaya başladı. Üç yıl kadar hizmet gördükten sonra tekrar İstanbul’a geri döndü. Mehmed Zahid Efendi İstanbul’a geldikten sonra yeni görevlerde bulundu. İlk önce Darüşşafaka’da müderrislik yaptı. Kısa bir süre sonra alanında uzman yetiştiren Medresetü’l-Mütehassisin’de müderrislik yapmaya devam etti. Bu görevlerinin dışında Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendinin ders vekilliğinde de bulundu. Bayezid Medresesinde Şeyhülislamlar tarafından ders verilirdi. Şeyhülislamların ders vekilleri ise yüksek dereceli müderrisler arasından seçilir ve vekaleten ders okuturlardı. Bu aynı zamanda bir unvan ve memuriyete de tekabül etmekte olup, Osmanlının son zamanlarına kadar devam etti. Ayrıca Meşihat Müsteşarlığı görevinde de bulundu. Mehmed Zahid Efendi, 1922 yılında İstanbul’dan ayrılarak Mısır’a göçtü. Önce Kahire’ye yerleştiyse de kısa bir zaman sonra Şam’a gitti. Bir süre Şam’da kaldıktan tekrar Kahire’ye döndü. Bu ikinci gelişten sonra ailesini de yanına alarak Kahire’ye yerleşti. Burada da talebe yetiştirmeye ve ilim irfanla uğraşmaya devam ederek Mısır’ın önemli alimleri arasında yer aldı. Mehmed Zahid Efendi, zamanının önemli bir kısmını ilme hasretti. Başta hadis, fıkıh, tefsir olmak üzere muhtelif ilimlerle uğraşarak değerli hizmetlerde bulundu. Çok sayıda talebe yetiştirdiği gibi bir çok eser de yazdı. Türkiye’de bulunduğu süre zarfında, talebe yetiştirmeye daha fazla zaman ayırdığından, Mısır’a oranla burada çok daha fazla talebe yetiştirdi. Mısır’da bulunduğu zamanlarda ise önceliği ilmi araştırma ve eser yazmaya verdi. Dolayısıyla daha az talebe yetiştirmiş oldu. Mısır kütüphanelerinde Türkçe olarak yazılmış eserler üzerinde inceleme ve araştırmalarda bulunan Mehmed Zahid Efendi, bir çok vesikayı gün ışığına çıkararak istifadeye sundu. Özellikle dinde reform iddiasıyla ortaya çıkan ve İslamî değerlere saldıran kişilerle ilmi mücadelede bulundu. Bunların iddialarını makale ve eserleriyle çürütmeye çalıştı. Söz konusu kişiler onun bulunduğu ortamlarda konuşamaz duruma geldiler. Ömrünü ilme adayan Osmanlının son dönem önemli alimleri arasında yer alan, çok sayıda talebe yetiştirip eser yazan Mehmed Zahid Efendi, 11 Ağustos 1951 tarihinde Kahire’de vefat etti. Naşı İmam-ı Şafii hazretlerinin kabrinin yanına defnedildi. Mezar taşına kendisi için yazdığı şu şiiri hak edildi. Ey kabrimin başında durup ibretle bakan adam, Dünkü ziyaretçi bugün buraya defn olunmuştur. … Bediüzzaman, Mısır’da bulunan zamanın önemli alimleri ile haberleşmelerinde Risale-i Nur’a sahip çıkılmasını, kendi bedeline eserlerinin hamiliğini yapmalarını isim belirterek istemiştir. Mısır’ın önemli alimleri arasında saydığı ve aralarında Mehmed Zahid Kevseri’nin de bulunduğu; eski şeyhülislam Mustafa Sabri ve Camiü’l-Ezher’in büyük müderrisi dediği Ali Rıza Efendi’den “Nur mecmualarına benim bedelime sahip ve hâmi ve vâris olsunlar ve Arabçaya tercümeye [etsinler]…” (Emirdağ Lahikası, 1997, s. 302) talebinde bulunmuştur. Bediüzzaman Hazretleri bu talebini, Ali Rıza tarafından yanına gönderilen hususi adamına iletti. Camiü’l-Ezher’e hediye olarak eserlerini gönderirken, bunların basım ve tercümeleri için de bir mektup yazdı. Yazdığı mektubunu söz konusu şahıs aracılığıyla gönderdi. Eserleri Mehmed Zahid Kevserî, yukarıda belirtildiği gibi çok sayıda makale ve eser yazdı. El-Esma ve’s-Sıfat ile Makalatü’l-Kevserî adlı eserleri meşhur olanlarıdır. Tasavvuf ve tasavvuf büyükleri hakkında kaleme aldığı eseri Irgamü’l-Merid adını taşımaktadır. Muhtelif konularla ilgili olarak yazdığı makaleleri Makalat adlı eserinde toplanmıştır. İmamı Rabbani hakkında yazdığı Türkçe eseri Er-Ravdun Nazirü’l-Verdî fî Tercemetü’l- İmamü’r-Rabbani es-Sirhendî’dir. Bunların dışında; Esseyfü’s-Sakil, El-İşfâk ala Ahkamü’t-Talak ile Farsça yazılmış bulunan Nazm-ı Avamili’l-İ’rab adlı eserleri de vardır.
Unvan:
Osmanlı Alimi
Doğum:
Osmanlı İmparatorluğu, Düzce, Çalıcuma, 1879
Ölüm:
Mısır, Kahire, 11 Ağustos 1951

Okurlar

68 okur beğendi.
125 okur okudu.
16 okur okuyor.
158 okur okuyacak.
5 okur yarım bıraktı.
Reklam

Editörlük Yaptığı Kitaplar

Tümünü Gör

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
İnsanların, dünya işlerini yoluna koymak amacıyla dinlerinden terk ettikleri her husus için Allah Teala onların başına, düzeltmek istedikleri o işten daha zararlısını getirir.
İmam Züfer'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Vaktinden önce oturan zelil olur." Yani, kim ilmen olgunlaşmadan ilim neşri için kendine has bir meclis kurarsa imtihan onun kusurunu ortaya çıkarır, meselelere verdiği cevaplardaki hataları sebebiyle cehaleti ortaya çıkar.
İmam Malik'e 'Ebu Hanifeyi gördün mü?' diye soruldu. Bunun üzerine, 'Öyle bir adam gördüm ki seninle şu direğin altın olduğu hususunda tartışsa mutlaka delilini getirir' dedi. İmam Şafii de şöyle demiştir: "İnsanlar fıkıhta Ebu Hanife'ye muhtaçtır."
Delilleri inceleyen bir alimin basiretini kapatan en tehlikeli şey mezhep taassubudur.
Reklam
“Her ilimde o ilmin imamlarına itimat edilir, başkasına değil. Zira bir ilimde imam olan kişi, belki başka bir ilimde avam (sıradan insanlar) mertebesinde olabilir.” |
Muhammed Zahid el-Kevseri
Muhammed Zahid el-Kevseri
Mezhepsizlik, dinsizliğe götüren bir köprüdür.
Muhammed Zahid el-Kevseri
Muhammed Zahid el-Kevseri

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
144 syf.
9/10 puan verdi
İmam Züfer'i Tanımak
İslâm'ın hem bizim için yegâne menba olduğunu iddia ediyor, hem ne fıkhî olarak bir müktesebata sahip, hem de geçmişte yaşamış büyük alimlerimizin hayatına bigâne bir vaziyette isek biz de "slogan Müslümanı" derekesine çoktan farkında olmadan düşmüşüz demektir. Kant'tan haberdar, Nietzsche'nin kitaplarını okur vaziyette, Descartes'in
Hanefi İmamların Biyografisi 1
Hanefi İmamların Biyografisi 1Muhammed Zahid el-Kevseri · Rıhle Kitap · 202111 okunma
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Selamün aleyküm. Beni çok heyecanlandıran Kevseri külliyatının 2. kitabını okudum. İmam el-Kevseri'nin Hanefi İmamların Biyografisi üst başlığıyla mezhepteki 4 önemli imamdan bahsettiği serinin ilk kitabı. Ebubekir Sifil'in önsözde de bahsettiği gibi maalesef Hanefi imamları konusunda yeterli bilgilere sahip değiliz. İnşaallah bu seri bu soruna çare ve güzel bir başlangıç olur. Başlık başlık ilerlemiş İmam el-Kevseri. Soyu, doğumu, Ebu Hanife ile tanışması, mezhep içindeki yeri, mezhebe katkısı.... gibi başlıklarla İmam Züfer'i anlatmış. Kitaba büyük katkı sağlayan Hamza el Bekri'nin notları da tercüme edilmiş. Dili de gayet anlaşılır. Sadece bolca dipnot var ve haliyle bu dipnotlar okumayı yavaşlatıyor. Ama bu dipnotlar metni tamamlamış. Ben çok severek okudum. Bu kitaba ve serinin diğer kitaplarına lütfen göz atın. Tavsiye ederim.
Hanefi İmamların Biyografisi 1
Hanefi İmamların Biyografisi 1
Ebubekir Sifil
Ebubekir Sifil
Hanefi İmamların Biyografisi 1
Hanefi İmamların Biyografisi 1Muhammed Zahid el-Kevseri · Rıhle Kitap · 202111 okunma
475 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Selamun aleyküm. Bu kitabı okumak için sabırsızlanıyordum. İmam Kevseri merak ettiğim alimlerden biriydi Ebubekir hocadan da adını duydukça kitaba olan ilgim daha da arttı. Nasip bu zamanaymış. Makalelerden önce albüm ve takdim kısımları var. Daha sonra makalelere geçilmiş. Ebubekir Sifil, Allame Abdülfettah Ebu Gudde, Muhammed Ebu Zehra, Ahmed Hayri gibi isimler yer alıyor. İmam Kevseri'nin hayat öyküsü de bulunmakta. Bu kısım eseri daha da zenginleştirmiş. Takdimleri okudukça Makaleleri okumak için daha da sabırsızlandım. Ve asıl mesele olan makaleler. Tefsir, hadis, fıkıh konuları üzerine makaleler var. Ele aldığı konuları tüm detaylarıyla aktarmış. Takdim kısmında okuduklarım beni makaleler için çok heyecanlandırmıştı. Ve yazılanların ne kadar haklı olduğunu anladım. Fakat bazı yerleri okumakta zorlandım. Benim kadar etkilenir misiniz kitaptan bilmem ama muhakkak faydalanacağınız bir eser. 2. kitabı da büyük bir heyecanla bekliyorum. Ben çok çok severek okudum. Tavsiye ederim
Makalatu'l-Kevseri 1
Makalatu'l-Kevseri 1Muhammed Zahid el-Kevseri · Rıhle Kitap · 201417 okunma