Murat Çiftkaya

Murat ÇiftkayaGülümseyen Öyküler yazarı
Yazar
Çevirmen
8.0/10
161 Kişi
668
Okunma
14
Beğeni
4.118
Görüntülenme
Ama unutma ki insan duygularından anlamak bu dünyada çok daha kârlı bir iştir.
Ne dersiniz, yakınmak mı yoksa sığınmak mı daha çok yaraşır insana?
Reklam
Yapman gereken kalbini temizlemek. Altınları ve gümüşleri cebinde taşımak, kalbinde değil. O zaman bencillikten kurtulup başkalarına merhamet beslemeye başlarsın.
Uçurtmalar rüzgar kuvvetiyle değil bu kuvvete karşı uçtukları için yükselirler.
Bir gazeteci ünlü ve başarılı bir iş adamıyla röportaj yaparken sordu: "Efendim, başarınızı sırrını nasıl açıklarsınız?" "İki kelimeyle." "Nedir onlar?"
Affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir.
Reklam
"Huzur hiçbir gürültünün, sıkıntının ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir. Huzur, bütün bunların içinde bile yüreğinizin sükun bulabilmesidir. Huzurun gerçek anlamı budur."
Şimdi kendinize sorun: "Her hedefe eksiksiz bir şekilde ulaşılacak, her iş başarılı bir şekilde tamamlanacak, her umut gerçekleşecek, her sevgi kalıcı olacak, her çaba sonuçlanacak" diyenlerden misiniz? Yoksa, hedefine yürümenin zevkini tadabilenlerden ve "Evet, ama yol boyunca elde ettiklerime bir bak! Bir şeyler yapmayı denediğim için kazandığım şu mükemmel şeylere bak!" diyebilenlerden mi?
Karşılaştığımız her sorun, aslında biraz daha yükselmemiz için önümüze koyulmuş bir basamaktı. Önemli olan, çukura değil ümitsizliğe düşmemekti. İnsan en derin sorunun hendeğinden bile çıkabilirdi. Yeter ki, en kötü çukura, yani ümitsizlik çukuruna düşmesin!
En İyi Kim Bakabilir?
Kimsesiz çocuğa en fazla ihtiyaç duyduğu şeyi; yani sevgiyi ve şefkati verebilecek insan bulunmuştu!
Sayfa 27 - TimaşKitabı okudu
Reklam
Ne dersiniz, yakınmak mı yoksa sığınmak mı daha çok yaraşır insana?
Sayfa 139Kitabı okudu
Bir gün gelecek, aptalca düşüncelerle dolu beyinler toprakta çürüyüp gidecek. Kaderin karşı koyulmaz hükmü beyan edildiğinde, ortada ne efendi kalacak ne de köle. Kabirleri açın da unufak olmuş kemiklere bakın bakalım. Sonra da bana hangisinin zengine, hangisinin fakire ait olduğunu söyleyin.
Resim