"Biz ki sevdamızı içimizde taşıdığımızı sanırdık, Paşa. Oysa aşk, perdenin altında bile saklanmazmış.Vazgeçmek için sevgilinin dudağından çıkan bir hayır yeter. Onun dışında ne ölüm, ne söylentiler, umrumda değil." dedi yaşlı mimar...
Ben ki aşkı Ayasofya’nın ışığından, sağ elimde tutttuğum güneşin yakıcılığından, sol elimde tuttuğum ayın ise gizeminden aldım. Gönül bir aşka bağlandığında ne kadar çırpınırsa o denli batar. Sizin bana edeceğinizi düşündüğünüz eziyetin bin katını kalbim bana yapmaktadır.
"Hayat da zor bir yolculuk değil ki Deniz? Hangi noktasında çekip gideceğini bilemediğin bir oyun. Kimle, ne zaman karşılaşacağını tahmin edemediğin rastlantısal günler..."
Aşk, ilme benzer. Işığı nerede görürse oraya gider. Işığa ulaşmak isteyenler, aşıklar, onun peşinden koşar. Aşkın gözü kör olduğu gibi ilmin de gönlü delidir.