Mahlası Marie Lightfoot olan ana karakterimiz bir yazar. Gerçekte yaşanmış cinayetleri konu alan romanlar yazıyor. Kitap haliyle iki bölüm halinde ilerliyor ve biz kitap içinde kitap okuyoruz.
1) Marie’nin yazdığı kitap ve bu kitapta işlenen Susanne Wing cinayeti. Dedektif Chamblin’in soruşturması, cinayeti çözme çabaları.
2) Marie’nin gerçek hayatı, romanını bitirdikten sonra kitabında bahsettiği katillerden birinin ceza almamış olması ve eline geçen deliller nedeniyle başına gelen olaylar. •
Bu durumlar kitabın seyrini, alışılagelmiş polisiyelerden farklı kılıyor. Eyalet savcısının ve polisin önemsemediği daha doğrusu kapattığı bir davaya ilişkin ipuçlarının peşine yazar düşüyor ve olayı çözmeye çalışıyor. Bunun amacı karakterlerin ve olayların doğruluğunu kitabı için kanıtlamak bir nevi. Bir nevi diyorum çünkü durumu kişiselleştirdiğini düşündüğüm yerlerde oldu. Fail belli maktul belli, bu kısım bu tarzı çok okuyanlarda nasıl bir etki bırakır bilemiyorum, muhtemelen yeterli gelmeyecektir. Olayın polisiye kısmı açıkçası beni de çok tatmin etmedi ama yazarın anlatımı (ironik ve esprili bir dil kullanımı) ve kitabı yazarken yaşadıklarını anlattığı kısımlar o kadar tanıdık geldi ki benim de o dönem yaşadıklarımın birebir yansıması gibiydi. Sıcacık bir anlatım dili var, yormuyor. Yorumu sonlandırmadan finalin beni etkilediğini söylemeliyim. Bazı şeyleri tahmin ediyordum ama tahmin edemediğim durumlarda ortaya çıktı