Nazife Şişman

Nazife ŞişmanDijital Çağda Müslüman Kalmak yazarı
Yazar
Çevirmen
Editör
8.2/10
285 Kişi
1.243
Okunma
106
Beğeni
6,9bin
Görüntülenme

Nazife Şişman Gönderileri

Nazife Şişman kitaplarını, Nazife Şişman sözleri ve alıntılarını, Nazife Şişman yazarlarını, Nazife Şişman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne kadar tanıdık söylemler... Troller iyi bilir
Onlar, ya olay çıkarmak için bahane bulmuş bir grup öğrenci, ya ülkeyi karanlığa götürmek isteyen bir görüşe mensup militanlar, ya da bir siyasi görüş tarafından kandırılmış zavallı gençler. Bu ikinci gruptaki insanlar için başörtüsü, medyanın pompaladığı bilgilere paralel bir şekilde sadece bir sembol, karanlık çağrışımları olan bir siyasi projenin bayrağı. Sayfa 10 - 4. baskı - 2004
Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler
Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler
Nazife Şişman
Nazife Şişman
Tekçi İktidar, kendinden olmayanı teröristlikle suçlar
Her şeyi anlıyorum da, polisin oradaki görevini anlamaktan acizim. Akl-ı selim sahibi bir kimse var mı bunu açıklayabilecek? Sınav salonlarının kapılarından polis tarafından zorla sürüklenerek götürülen arkadaşlarım geldi aklıma sonra. Coplanan, dövülen, tartaklanan arkadaşlarım... Masumuz biz, terörist falan değiliz sesleri... Ama kimin umurunda bunlar? Bunlar olurken vicdan diye var mı acaba o polislerde? Artık nereye gitsem etrafımda polislerin ördüğü etten duvarlar... Ama etten duvarlar ardında görünmez kılmaya çalışsalar da ben buradayım. Sayfa 89 - 4. baskı - 2004
Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler
Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler
Nazife Şişman
Nazife Şişman
Reklam
Türkiye'de iktidar her daim aynı zihniyettedir
Anlamıyorum. 35 bin öğrenci yürüyor ve sadece rektörün dediği oluyor. Demokrasi, özgürlük nutuklarını da bu diktatörler atıyor. ... Bugünü hiç unutmayacağım. 1 Mart 1998 Sayfa 39 - 4. baskı - 2004
Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler
Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler
Nazife Şişman
Nazife Şişman
Çapa Tıp Fakültesi Öğrencileri
Bugün ilk defa eyleme gittim. İlk defa bir şeyi protesto ettim. Beyaz önlüklüler olarak üniversite kapısından girdiğimizde "Sol ve Sosyalist Görüşlü" arkadaşlarımız bizi alkışladılar. Çok mutlu oldum. Gelecekten ümitliyim... Çünkü 97 kuşağı geliyor... Yaşasın... 17 Aralık 1997 Sayfa 39 - 4. baskı - 2004
Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler
Başörtüsü Mağdurlarından Anlatılmamış Öyküler
Nazife Şişman
Nazife Şişman
Yani laiklik ya da sekülerizm, gerek teorik gerekse pratik açıdan tartışılamaz değildir. Her ülkenin kendine özgü koşulları çerçevesinde yeniden yorumlanmaya açık siyasi projelerdir.
Aslında sekülerizm/laiklik, 17.yüzyılda Avrupa din savaşlarını sona erdirmek üzere siyasi bir çözüm olarak ortaya çıkmıştı. Bu çözüm önerisi, öncelikle Hıristiyan mezheplerinin çatışan doktrinleri arasında asgari bir müşterek bulmaya çalışıyor; ikinci olarak da siyasi etiği tamamen dini doktrinlerden bağımsız bir şekilde tanımlıyordu. Böylece devlet farklı dini inanışlara tarafsız davranacak ve din bireysel bir mesele haline gelecek, dini hoşgörü de böylece sağlanmış olacaktı.
Reklam
Başörtüsü sadece başını örtenlerin ya da başörtüsünün serbest olmasını isteyenlerin değil, ona karşı olanların da meselesidir.
Başörtüsü sadece başörtüsü değil. Kimliklerin belirlendiği, sınırların çizildiği satıhta bir anlam taşıyıcı. Başörtüsü, sınırsınız dünyanın yeni sınırı. Müslüman kadınlar, örtüleriyle sınırsız özgürlüğün tecessüm ettiği bedene sınır çiziyorlar; seküler kamusallığın içinde dini bir alanın sınırını tahkim ediyorlar. Bazı sınırları çizerken başka bazı sınırları ihlal ediyorlar; laikliğin sınırlarını, seküler kamusallığın sınırlarını zorluyorlar.
Bu açıdan bakıldığında dinin siyasallaştırılması şeklindeki suçlayıcı yargıların yeniden ele alınması gerekir. Çünkü bu siyasileştirmenin arka planında seküler liberal modernliğin ortaya çıkardığı koşullar mevcuttur. Bu koşullar öyle bir ortam oluşturmuştur ki, manevi olsun olmasın dünyayı şekillendirmek ya da kendisini uygulanır kılmak isteyen bir proje, eğer başarılı ve etkili olacaksa, modern idari yapılar ve kurumlarla belli bir düzeyde irtibata geçmek zorundadır. Devlet gücüne talip olsun ya da olmasın… Başörtüsü için de bu böyledir. Dini bir uygulamayı gerçekleştirmek isteyen, yani başını örterek eğitim görmek isteyen bir genç kız devlet gücüne talip olmadığı halde, yani bizatihi siyasi bir projeye sahip olmadığı halde gerekli idari düzenlemenin yapılmasını talep etmektedir. Bu da sonuçta siyasi bir talep olmaktadır.
Böyle olunca dini uygulamaların gerçekleştirilmesi, zorunlu olarak siyasal bir nitelik kazanmaktadır.
Reklam
Şu bir gerçek ki, dini uygulamaların gerçekleşmesini sağlayan kurumların pek çoğu devlete bağlı idari ve hukuki yapılarla bağlantılıdır.
İnsan kendi tecrübelerini başkalarıyla paylaşırken hem kendisine hem de fikirlerinin billurlaştığı kavramlara rastlıyor.
William Randhall, Bizi “Biz” Yapan Hikayeler’de kişisel ve kamusal hikayelerin paylaşılmasıyla bilincin yükseldiğini, bilginin oluşturulduğunu, toplumun yaratıldığını ve dönüştürücü güçleri olan bir bakış açısının kurulduğunu söyler.
Ancak, hayatımın akışını değiştiren ve belli ölçüde belirleyen bir unsur olsa da ben başörtümden ibaret değilim.
Ortega y Gasset’ten ödünç alarak ifade edecek olursam “Ben, ben ve ortamımım.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.