147 okunma, 22 beğeni - Nazlı Özburun kitapları, eserleri, Nazlı Özburun kimdir, öz geçmişi, Nazlı Özburun nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Nazlı Özburun sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
Nazlı Özburun 1973 yılında Balıkesir Gönende dünyaya gelmiştir.Çocukluğu Tekirdağ Çerkezköyde geçmiştir. Üniversite eğitimi için İstanbul a gelmiş ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Ana Bilim Dalından mezun olmuştur.Yüksek lisansını Psikoloji alanında tamamlamıştır.İkinci yüksek lisans eğitimine İstanbul Ticaret Üniversitesinde Uygulamalı Psikolojide devam etmektedir.rnrnAileyi en önemli alan olarak gördüğünden Aile ve Evlilik terapileri üzerine uzmanlaşmaya karar vermiştir. EFTAya bağlı Aile Terapileri Derneğinden Aile ve İlişki terapileri üzerine uzmanlık eğitimi almıştır. 1997-2007 yılları arasında özel bir eğitim kurumunda ergenlerle ve aileleleriyle çalışmıştır.Kadınlar, erkekler ve ilişkiler konusunda çok sayıda eğitim ve danışmalık çalışması yapmış ve yapmaya devam etmektedir.rnrnYeryüzü Eğitim&Danışmanlık Merkeziinde Aile Ve Evlilik Terapisti olarak görev yapmaktadır. Samanyolu Haber ve Aktüel Psikoloji başta olmak üzere değişik dergi ve gazetelerde kadınlar, erkekler ve ilişkiler üzerine yazılar yazmaktadır.rnrnHaz ve Hız Çağında İlişkiler kitabının yazarıdır.
İlk defa katıldığım bir seminerde konuşmacı olarak dinlemiştim yazarı. Benim gibi sosyoloji mezunu olduktan sonra para meraklısı üniversitelerin açtığı kursla değil de psikolojide yüksek lisans yaparak aile danışmanlığına adım atmış. Bu süreçte de kendisine gelen aileler ve sorunları üzerine, evliliğe ve öncesine dair başlıklar oluşturmuş.
Kitap, dil olarak çok akıcı, psikolojide her hastalığa verilen karmaşık isimler yok. Sorunların adı geçimsizlik, huysuzluk, kibir, bencillik gibi hepimizin alışa geldiği klasik insan modellerini oluşturan türden. Buda okuyucuyu zora sokmadan sürece dair fikir sahibi yapıyor.
Kitabın bir çok yerinde "hakikaten de öyle, ne gereksiz detaylar, bak bu doğru!" gibisinden tepkiler verebildiğim için tavsiye ederim. Ama yazarın da dediği gibi "evlenmeden mutlaka okuyun, hatta başucu kitabınız olsun mutlaka" falan da demem yani.
Kendini hazır hissediyorsa bir insan, toz pembe gözlükle işlerin yürümediğinin de farkındaysa, e bir de kendi kafasına uyanı bulduysa çok da abartıya kaçmadan kursun yuvasını ne diyim.
Kırk gün kırk gece düğünle, çevreye özenip kocama/karıma sunumlar/sürprizler yapmam lazım kafasıyla, kalplerle, emojilerle yürümüyor bu işler:) tüm arkadaşlarını evlendirip de bu süreçlerine yakından şahit olan biri olarak kitap bana çok da bir şey katmadı. Sonuçta unvansız da olsa çok danışmanlık yapmışlığım vardır. Şu zamana kadar da boşanan olmadıysa iyi iş çıkarmışım demektir :))
Hız, evvela acelecilik hastalığı sebebi olur. Bazen elimizde olan şeyi görmemek yoğun bir duygu karmaşasının sonucudur ve evvela bizleri yorar.
Bir şeye tanıklık ettiğimizde o yollardan geçmiş isek yeniden derin bir muhasebe bizleri bulur.
Yarım yamalak işlerin adamı oldukça insan omuzlarındaki yükü arttırmaktan başka bir şey yapmamış
Evet...Bazen evet derken aslında ne kadar büyük sorumlulukların altına imza attığımızın farkına bile varmayız. En büyük sorumluluk da evlilik kararına evet demek. İşte bu kitap o evetle gelen bütün sorumlulukları naif diliyle bize sunuyor. Gayet hoş bir anlatım, tatlı bir üslupla nasıl bittiğini bile anlayamadığım bir kitap oldu. Evet demeden önce bir bakın derim