Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Necdet Pekmezci

Necdet PekmezciYeşil - Derin Devletin Üvey Evladı yazarı
Yazar
7.6/10
356 Kişi
1.521
Okunma
47
Beğeni
9,1bin
Görüntülenme

Necdet Pekmezci Sözleri ve Alıntıları

Necdet Pekmezci sözleri ve alıntılarını, Necdet Pekmezci kitap alıntılarını, Necdet Pekmezci en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuşçubaşı Eşref
“Ben ne Dağıstan rüyalarını gören bir Çerkez, na Arap, ne de Rumdum; ben Türkçe konuşan Müslüman bir Osmanlı’ydım.”
Örgütlerden ayrılmanın iki yolu vardı: biri ölmek, diğeri saf değiştirmek
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Bir paket Marlboro, üç paket Maltepe' ye eşit
Yeşil, vicdan hesaplaşmalarının arasında sigarayı da iyiden iyiye iyice artırmıştı.Adeta ev hapsinde yaşıyor ve günde 1 paketten fazla Marlboro tüketiyordu.Günler geçtikçe para sıkıntısı da kendini göstermeye başlıyordu.Bu nedenle önce Marlboro'ya veda ediyordu.
Şahdamarı zulmediyordu, alıp götürüyordu ümide dair olanı...
Namluların ucundaki yaşamlarda aşka da yer vardı.Soğuk namlulardan kaçan yürekler belki de en çok olağanüstü koşullarda ısınacak, samimiyetine inanacakları bir başka yürek arıyorlardı.
Reklam
Çokça tanımıştı , ihanetle arkadaşlık , dostlukla düşmanlık arasındaki çizginin derin ve sağlam olmadığını .
Sayfa 163 - kripto yayıncılıkKitabı okudu
Çokça tanımıştı, ihanetle arkadaşlık, dostlukla düşmanlık arasındaki çizginin derin ve sağlam olmadığını.
Dostluğu şüphe kemiriyordu! Dostluk, şüpheyi kaldıramayacak kadar naifti.
Mahmut Yıldırım, bölge insanı tarafından " Sakallı" kod adıyla tanınıyordu.
Reklam
Türkçe sözcük bilgisi sınırlı ama ruhu Türk, Mahmut Yıldırım, mevziye girmekle kalmadı, ön saflarda vuruşmaya başladı.
Ve son pişmanlıklar fayda etmiyordu
Muharebede saf değiştirmek de kolaydı. " Pişmanım" demek yetiyordu. Pişman olan çoğunlukla "pişman" olduğuna da "pişman" oluyordu...
Oysa Türkiye Cumhuriyeti, kanla canla kurulmuştu. Misak-ı Milli sınırları Türk'ün, Kürt' ün, Çerkez'in, Alevi'nin, Sünni' nin kanıyla çizilmişti.
Kaçağı terinden, kokusundan, gölgesinden tanıyordu. Uzmandı; yıpranmış bir parkanın omzundan, kemerdeki aşınmadan sokakta adım atışından kimin dağda kimin bağda gezdiğini biliyordu.
Son Türk devletini koruma ve kollama görevi, devletin güvenlik güçlerinin olduğu kadar, ülkücülerin de omuzlarındaydı.
687 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.