8.3/10
205 People
863
Reads
74
Likes
6.4k
Views

Neil Postman Quotes

You can find Neil Postman quotes, Neil Postman book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ülke, telgraf teli ve direkleriyle donatılırken bilgi, kaçınılmaz biçimde kaynağından daha önemli hale geldi. Burada akılda tutulması gereken metafor, kötü haberler taşıyan ulağı idam eden eski, haberciyi konuştuğu şeyden dolayı sorumlu tutan gelenektir. Fakat elektrikli telgrafla birlikte haberler, somutlaştırıldı. Telgrafın bulunuşundan sonra hiçbir spiker, aktardığı haberlerden dolayı “sorumlu” tutulmadı.
Dil, yaşama ilişkin bir soyutlamadır, fakat resimler, yaşamın somut ifadeleri ya da göstergeleridir. Gerçekte bir resim, binlerce sözcüğe değebilir fakat hiçbir anlamda yüzlerce ya da binlerce sözcüğe eşit değildir. Sözcükler ve resimler, farklı söylem evrenleridir.
Reklam
Televizyon ekranına çıkan herkes az çok Aktör/Aktris’tir
En basit ifadesiyle mesele, televizyonun yeni bir hakikat tanımı getirmesidir (veya muhtemelen eski bir tanımı canlandırmasıdır): anlatıcının inandırıcılığı bir önermenin hakikatinin nihai sınanmasıdır. “ inandırıcılık” burada anlatıcının geçmişte gerçekliğin sert sınamalarından geçmiş cümleler kurma siciline karşılık gelmez. Sadece aktör/habercinin iletiği bir samimiyet, özgürlük, kırılganlık veya çekicilik izlenimine karşılık gelir. … Televizyonda inandırıcılık hakikati anlatmanın belirleyici testi olarak gerçekliğin yerini alıyorsa, performansları devamlı doğru kişi yarattığı sürece, siyasi liderlerin gerçekliğe kafa yorup canlarini sıkmaları gerekmez. Örneğin bugün Richard Nixon’un ismini saran lekenin yalan söylemesini değil, televizyonda yalancı gibi görünmesinin sonucu olduğundan şüpheleniyorum.
Sayfa 136 - Ayrıntı, 11. Basım 2022, çev: Akın Emre PilgirKitabı okudu
TV, yeterince doğal biçimde görsel imajı dayatmaya yönelir ve hemen tüm durumlarda insan yüzünün cazibesi, insanın ses gücünün üzerinde bir önceliğe sahip olur. Bir TV haber spikerinin, sunduğu haberin anlamını kavraması gerekmez. Çoğu, konuştukları sözcüklere uyacak olan uygun bir yüz ifadesi bile göstermeyebilirler. Bazıları bunun için çaba bile göstermezler. Esas olan, izleyicilerin haber spikerlerinin yüzlerine bakmaktan hoşlanmalarıdır.(...)Önemli olan, ne anlatıldığı değil anlatıcıdır.
Huxley, Orwell'in 1984'ünde insanların acı çekerek denendiğine dikkat çekerken; Brave New World'da insanlar hazza boğularak denetlenmektedirler. Kısacası Orwell bizi nefret ettiğimiz şeylerin mahvetmesinden korkarken, Huxley bizi sevdiğimiz şeylerin mahvedeceğinden korkuyordu. Bu kitap, Orwell 'in değil, Huxley'in haklı olduğu düşüncesiyle yazılmıştır.
Yazılı dünya basit bir hatırlatıcıdan katbekat güçlüdür: geçmişi bugünde yeniden yaratır ve bize bilindik, hatırlanan şeyleri değil çağrılmış sanrıların parıltılı yoğunluğunu verir.
Sayfa 35 - Ayrıntı, 11. Basım 2022, çev: Akın Emre PilgirKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.