Nevzat Bölügiray

Nevzat BölügiraySokaktaki Askerin Dönüşü yazarı
Yazar
7.8/10
9 Kişi
38
Okunma
4
Beğeni
1.905
Görüntülenme

undefined Nevzat Bölügiray Sözleri ve Alıntıları

undefined Nevzat Bölügiray sözleri ve alıntılarını, undefined Nevzat Bölügiray kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hangi ülkelerin Türkiye ile önemli bir sorunu ya da çıkar çatışması olursa Kürt sorununu kullanmaya ve kaşımaya kalkışıyordu.
Sayfa 19 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Özal'ın kişisel Körfez politikasındaki önemli yanlışlıkların, bölücü terörün bugünkü boyutlara ulaşmasındaki rolü büyük olmuştur.
Sayfa 195 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Reklam
Demokratik bir ülkede olsaydı, terörle savaşımda ve sorunların çözümlenmesinde bu denli duyarsız, aciz ve başarısız kalan yöneticiler yerlerinde kalır mıydı? Ama burası Türkiye idi! Değil gitmek, tam tersine kimileri daha da yüksek makamlara çıkarılıyordu!
Sayfa 51 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Ekim 1992'de, Özal'ın hâlâ «Türkiye istemezse Kürt devleti olmaz» diye konuşmasından iki gün sonra, sanki ona nispet gibi «Kürt Federe Devleti» ilan ediliyor ve Türk sınırına Türkçe yazılmış «Kürdistan'a Hoşgeldiniz» levhası asılıyordu.
Sayfa 81 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Bir «gaflet» örneği daha. Bölücü terör örgütünün bir «köprü başı ülke» olarak Botan dediği ve yıllardır koparmak için savaştıği Hakkari, Van ve Şırnak gibi duyarlı bölgelerdeki çocuklar, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı olarak Saddam Hüseyin ile Hafız Esat'ı biliyorlardı!
Sayfa 73 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
bitirirken;
tarihi yanlışın acısını çeken sadece ve sadece Türk ulusu olmuştur...
Sayfa 247Kitabı okudu
Reklam
terör bıçak gibi kesildi mi?
Terör örgütlerinin strateji ve taktik değişikliği: 12 Eylül Harekâtı'nın ilk darbesi ile baskına uğrayan ve şoka giren terör örgütleri, yönetildikleri iç ve dış odaklardan alınan direktiflere de uygun olarak, bugüne kadar uyguladıkları strateji ve taktikleri de değiştirmek zorunda kalıyordu. Buna göre; önce, baskını ve ilk darbeyi en az kayıpla atlatmak için sindiler, bilinçli bir dağılma yöntemi uyguladılar, bu amaçla gizlendiler, kırsal kesimlere yayıldılar ya da yurt dışına kaçtılar. Bu nedenledir ki, 12 Eylül'den hemen sonraki günler, terör birden durdurulmuş gibi bir görüntü doğdu. Oysa, örgütlerin strateji ve taktik değişiklikleri sonucu ortaya çik!yordu bu görüntü.
«Tabuları yıkan adam» görüntüsü ile övünen Özal'ın kimi açıklamaları bölücüler tarafından ödün gibi değerlendiriliyordu. Örneğin Özal; «Kürtler bizim gibi Hem Müslüman hem Sünni mezhebindendir. Yugoslavya'da Sırp ve Hırvatlar Katolik - Protestan oldukları için savaşıyorlar» derken Türkiye'deki milyonlarca Şii mezhebinden vatandaşın Sünni vatandaşlar ile savaşma hakkı olduğu anlamını çıkaranlar olabiliyordu.
Sayfa 55 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Askerlikte, düşmanın değerlendirilmesinde önemli iki ilke vardır. «Düşmanı küçük görmemek» ve «Düşman şunu nasıl olsa yapamaz» dememek.
Sayfa 31 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
bugün susturulan basının yarın, demokratik düzene geçildiğinde, bunun acısını çıkaracağını da biliyordum. Çünkü: «Rüzgar eken fırtına biçer»di...
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Mahkemelerin sonuçlanmasının uzamasının en büyük sakıncası; binlerce insanın yıllarca tutuklu kalması, bir kısmının yedi, sekiz yıl gibi çok uzun bir süre sonra aklanarak serbest bırakılması ve bu durumun kamu vicdanında yarattığı büyük güvensizlik ve kin duygusu Oluyordu. Bugün ve daha yıllarca, toplumun içinde bu durumda olan kırılmış, yıkılmış, topluma ve rejime düşman olmuş binlerce, onbinlerce insanın ve aynı duyguları paylaşan yakınlarının varlığı insanı ürkütüyor...
Öylesine bir aymazlık içinde bulunuluyordu ki, bölücü terör örgütünün yıllardır işlediği binlerce cinayet ve eylemlerine karşın, bu örgüt yöneticileri için; ne gizli yollarla yok etme girişiminde bulunuluyor, ne haklarında bir arama ve tutuklama kararı çıkartılıyor, ne gıyaben yargılanıp mahkum ediliyor ve ne de İnterpol'den yardım isteniyordu!..
Sayfa 52 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Artık Türkiye'de iki kamuoyu oluşuyor gibiydi. Birincisi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Kürt bayrağı ve APO resimlerini açan, Kürdistan için sloganlar atan kamuoyu, diğeri ise Doğu'dan şehitler geldikçe Türk Bayrağı açan ve PKK ile APO'ya lanetler yağdıran bir kamuoyu...
Sayfa 126 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
Humeyni'nin ölümünden sonra başlayan ılımlı- radikal iktidar çekişmesinden yararlanan bölücü terör örgütü PKK, Körfez Savaşı'ndan ve özellikle Bekaa kamplarının kapanmasından sonra İran'ın Güneybatısı'nda Devrim Muhafızları ile birlikte kendi kamplarını kuruyordu.
Sayfa 22 - tekin yayınevi, 1992Kitabı okudu
12 Eylül Adaleti (!)
Çoktan rahmetli olmuş bir komutanımızın dul eşi bana başvuruyordu. Oğluna Ordu Pazarı'na giriş kartı çıkartmak için Ankara Garnizon Komutanlığı'na başvurmuş, aradan dört ay geçtiği ve aynı zamanda başvuran diğer subay oğlu olan arkadaşlarına olumlu yanıt geldiği halde buna hiç bir yanıt verilmemişti. Kurmay Başkanı'na telefonla nedenini soruyorum ve kısa bir süre sonra yanıt veriyordu: Bu çocuk SBF'de öğrenci iken sol bir derneğe (yasal) üyeymiş. Kaç yılında? 1971 de. - Şimdi 1981. On yıl geçmiş. O günkü genç şimdi otuz beşinde olgun bir adam. Doğru komutanım, ama yöntemi biliyorsunuz... Alt tarafı Ordu Pazarı'na annesine yardım için gidecek. Yani bomba mi atacak? . (...) . - Sonuçta giriş kartı alınamadı!.. Başkanlığımıza bir sivil memur alınacak. MİT'den temiz bilgi geldi. Emniyetten gelen ise «Sakıncalı». Neymiş sakıncası? "Beş yıl önce sağ-sol kavgasında görülmüştür" diyor rapor. Ne demek görülmüştür. Pencereden, kapıdan seyrederken mi, yoksa yoldan geçerken mi görülmüş? Kavga etmiş mi? Ne yapmış? Hepsi bu kadar yazıyor. Böyle saçmalık olmaz. Ben sorumluluğu üzerime alıyorum. İşe alın adamı.
Sayfa 160Kitabı okudu
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.