Kadını toprağa gömmenin bir anlamı yoktu. İnsanın, ölümünden hemen önce dilediği ve asla kaybolmayacak olan son intikam arzusu, zaten her türlü mezarı rahatlıkla parçalayacak; her türlü mezartaşını kolaylıkla darmadağın edecekti.
Geleneksel Japon Mizahı kitabı ile bakıyoruz.
Mizah, tüm toplumlanın ve kültürlerin ortak paydası olan olgulardan birisidir.
Geleneksel Japon mizahı, tarihsel derinliği ve zenginliğine karşılık; ne yazık ki ülkemizde yeterince tanınmamaktadır.
Kitabın geleneksel Japon mizahının tanınmasına yardımcı olacağını düşünüyorum, Japon kültürüne ilgi duyanların da beğeneceğini düşünüyorum.
Her toplum, kendi değer yargıları, gelenek görenekleri ve yaşayış biçiminden doğan; kendi kültürüyle bütünleşmiş bir mizah anlayışına sahiptir. Japon toplumu da, tarihsel süreç içerisinde kendine özgü bir mizah anlayışı geliştirmiş; çeşitli tür, tarz ve karakterler yaratmıştır.
Kitap; Haluk Sensei’nin önsöz de belirttiği gibi, Lafcadio Hearn’ün çeşitli eserleri içerisinden seçilmiş ve “kaidan” türüne giren yirmi adet Japon halk hikayesinden oluşmaktadır. Giriş kısmında bahsedilen Lafcadio Hearn’ün hayat hikayesine kısaca değinecek olursam:
Lafcadio Hearn, 27 Haziran 1850’de İngiliz ordusunda görevli askeri tabip Charles
Türk Japon İlişkilerinin Dönüm Noktasında Abdurreşit İbrahim.
Uluslararası Abdürreşid İbrahim ve Türk Japon İlişkileri Bilgi Şöleni 22-23 Mayıs 2012 Konya. BİLDİRİLER
Japonya'da Türklerin tanınması, İslamiyetin resmi din olarak kabul edilmesinde büyük gayretleri olan, Abdurreşit İbrahim konusunda, yapılan akademik çalışmaların bir ayağını da Konya'daki Bilgi şöleni sağlamıştır. Daha sonra bu bildiriler, kitap haline getirilmiş, kitap şuuru projesi kapsamında, bildiriler den İsmail Türkoğlu'nun yazmış olduğu makaleyi okuma imkanı buldum.
Hoca, makalesinde Abdurreşit İbrahim'i, çocukluğundan başlayarak Türk, Tatar ve İslam dünyası için verdiği mücadeleyi detayları ile anlatmaktadır.
Düşüncelerini geliştirmek, mümkünse kendi düşüncelerini yayabilmek amacıyla, Avrupa'dan Asya'ya; Avusturya'dan İstanbul'a, Moskova'dan Tokyo'ya kadar uzun yolculuklarda yapan, Abdürreşid İbrahim belki de inandığı dinin bir misyoner olarak hizmet etmeye çalışmış, bu arada 20. yüzyılın başında Rusya'daki rejim değişikliklerine karşı Türk ve Müslümanların menfaatlerini korumak için mücadele etmiştir.
#Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.