Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Olivier Rolin

Olivier RolinSırça Otel'de Bir Oda yazarı
Yazar
5.3/10
11 Kişi
40
Okunma
3
Beğeni
1.370
Görüntülenme

Hakkında

OLIVIER ROLIN, 17 Mayıs 1947’de Boulogne-Billancourt’da dün­ya­­ya geldi. Çocukluğu Senegal’de geçti. Felsefe ve edebiyat eği­timi gördü. Fransa’daki 1968 olayları sırasında, aşırı sol kana­dın önderlerinden olan yazar, bir dönem gazetecilik ve editörlük yaptı. Libération ve Le Nouvel Observateur gibi gazetelerde yazı ve röportajları yayımlanmaya devam eden yazar, Port-Sudan adlı eseriyle 1994’te Femina Ödülü’nü aldı. Çağ­daş Fransız edebiyatının önde gelen güçlü kalemle­rin­den biri olan yazar, roman, gezi güncesi, deneme ve anlatı tür­le­­rinde eserler vermeye devam ediyor.
Unvan:
Fransız Yazar
Doğum:
Boulogne-Billancourt, Fransa, 14 Mayıs 1947

Okurlar

3 okur beğendi.
40 okur okudu.
4 okur okuyor.
30 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
yaşamayı sürdürebilmek için:((
İlk kucaklaşmayı daha da ateşli kılacak olan hayal kırıklığını yaratmak üzere perondaki sütunlardan birinin arkasına saklanarak o kadını beklediğinizi anımsadığınız zaman, istasyona giren bir tren, rayların üzerinde gıcırdayan tekerlekler, artık nerede olursa olsun yüreğinizi parçalayacak. O halde eğer hayatta kalmak istiyorsanız; o kadından geriye kalan tek şeyi, bir bütün hazinesini, bedene kazınmış tatlı alışkanlıkları sonsuza dek yağmalamaya, darmadağın etmeye çabalamanız gerekir. Oysa ölülerle görüşmeye devam ettiğimiz düşsel alan varolmayı sürdürür. Her an arabayı bizim sürmemiz, bir zamanlar birlikte kurduğumuz ve içinde yaşadığımız kenti unutmamız gerekir; içinde kalmayı istediğimiz, kalmayı sevdiğimiz şeyi yıkma çabasına, durmaksızın yeni baştan başlamamız gerekir. Sevilen kadının bedenidir, uğruna ölünen o nesnedir asıl, unutmayı inatla öğrenmemiz gereken. Gözlerin, parmakların, ağzın, tenin, cinsel organın; kişinin her yerinin, her parçasının sakladığı o bedenin anılarını, cesetlerin çürüdüğü gibi çürümeye ve erimeye terk etmeyi öğrenmek gerekir...
kabuk tutmaz yara:((
Dünyanın ağırlığından kurtulmayı olmasa bile, en azından onu azaltmayı, hatta anlamayı; yükünü hafifleten masum ve sevecen bir birliktelik sayesinde ona daha bilgece katlanmayı hayal eden a., o zamana dek tanıdığı her şeyden çok daha üzüntü verici bir yalnızlık içinde bulmuştu kendisini. Çok fazla kendini beğenmişlik ve belki biraz da korkaklıkla, sonunda onu ezip bunaltan yeni bir beden ve yeni bir ruhun güvenli aşkında unutmak istediği eski yenilgilerdi: Büyüyen, çoğalan, o tertemiz ve yok edici yüzde sonsuza dek yer alan yenilgiler. Genç kadına gelince, onu sevmeye devam etmiş olabilirdi; Ama tıpkı bir nesneyi, cansız bir şey olmasa da farklı, eksilmiş bir hayatı yaşayan bir nesneyi sever gibi: bir ölünün anısı, bir tablo, bir kitap, bir müzik.Onun gözlerini sevmiş olabilirdi; ama çırpıntılı ve canlı bir ateş gibi değil; Mantara tutturulmuş kelebek kanatları gibi, güzel ve değişken; dikkatsiz bir elin toza çevirdiği kanatlar gibi. İkisi de düz bir ten olmak için kabuk tutmak yerine, açılıp ayrılan bir yaranın iki kenarına benziyordu."
Reklam
boşluğa yaslanmak
Sevgilisini yanında bulundurmaya alışmış bir adam, birbirine dolaşan ellerin eşitlik işaretiyle ya da bele ya da omza dolanan bir kolun daha korumacı işaretiyle sevgilisine bağlanan bir adam, gözlemlemeyi bilirseniz, hemen tanınır: tek başınayken iki kişiyle olduğu gibi yürümez; ama yalnızlığa alışkın bir adam gibi de yürümez. Bir beden eksiktir, o bedenin görünmeyen izi varlığını hissettirmeyi sürdürür; sanki adam bir yokluğa dayanır, bir hayaletin yanında yürür gibidir. Dik duruyor gibi görünür; oysa incelikli şeyleri görmeye bilenlere göre, bir yarısı koparılıp alınmıştır; o yarının kaybı sonsuza dek adamın dengesini bozar..."
...düşüncelerimin akışına ya da yalnız bir adamın kapıldığı heveslere göre okuduğum doğru. Onlarsa 'okunması gerekenleri' okuyorlardı...
...eğer kendine inanmamak zayıflıksa, kendinden hiç kuşku duymamak da zayıflıktır; üstelik daha gülünç bir zayıflık...
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
79 syf.
·
Puan vermedi
Bazı kitapların büyülü bir şekilde beni bulduğuna inanırım. Yaşamın basit tesadüflerini kendimce romantize ediyor da olabilirim, yine de böyle düşünmek hoşuma gidiyor. Geçen hafta Beckett sevdiğimden Yankının Kemikleri'ni aldım elime. Çevirisini Suat Kemal Angı yapmış, pek de hoş bir önsöz yazmış. Suat Kemal Angı'yı Walter
Port Sudan
Port SudanOlivier Rolin · Dost Kitabevi Yayınları · 200115 okunma
184 syf.
2/10 puan verdi
Neşeli ve keyifli bir “ciddi” roman. Yukarıdaki açıklama kitabın arkasından alınmıştır ve gerçeği yansıtmamaktadır. Zorla bitirebildim. Şayet rezervasyon yaptırmak isteseydim, gerçekten oteli arardım. Tanıtım kitabı gibi bir şey okumak istiyorsanız, buyurun.
Sırça Otel'de Bir Oda
Sırça Otel'de Bir OdaOlivier Rolin · Can Yayınları · 200820 okunma
·
Puan vermedi
“Odalar” kitabı, Olivier Rolin ve onun yazar arkadaşlarının hayal ettikleri ya da gerçekten bulundukları odaları anlatmalarından oluşuyor. Rolin, kitabın “Sırça Otel'de Bir Oda” isimli kitabın devamı niteliğinde olduğunu söylüyor ancak serinin ilk kitabını okumanın zorunlu olmadığını da belirtiyor. Kitapta 28 adet oda var ve her bir odanın tasvirini farklı bir yazardan dinliyoruz. “Odalar” dünyanın farklı coğrafyalarında geziniyor. Türkçeye hiç çevirisi yapılmamış yazarlardan bölümler okumak ve her yazarın kendine özgü anlatımlarını okumak ayrıcalıklı hissettiriyor. Ben serinin ilk kitabını okumadım ancak bölümler anlaşılır ve birbirinden bağımsız şekilde ilerliyor.
Odalar
OdalarOlivier Rolin · Can Yayınları · 20094 okunma