Ömür Kurt

Ömür KurtBanu Avar'la Konuşma - Kültürel Soykırım yazarı
Yazar
Çevirmen
8.5/10
96 Kişi
408
Okunma
30
Beğeni
3.704
Görüntülenme
Ne de olsa konuşmak kolaydı, zor olan yapmaktı.
Sayfa 141 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Yüreği iyileşmeyenin bedeni de iyileşmiyordu. ........................................................................ Çünkü bedenden önce ruh yaralanırdı ve bu her zaman böyleydi.
Sayfa 104 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Esareti yıkmak için cesaret gerekir!"
Sayfa 174 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
İnsan, dış görünüşe çabuk aldanan bir mahlukat. Oysa, giysilerle örtülü tenin altında yürek, yüreğin içinde ne hisler gizlidir, bir bilsek..
Sayfa 137 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Anadolu insanı benzetme ustasıdır. Benzettikleri her şeye bir ad verirler. Eğritepe, kurtkayası, ikiztepeler... Gördükleri neye benziyorsa, O adı alır. Bu aslında, çizilmemiş bir resim gibidir.
Sayfa 85 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
İnsan ruhu en çıkmazda olduğu anlarda bile istemsizce ağız dolusu Güler ve en mutlu anlarında bile hüngür hüngür ağlayabilirdi.
Sayfa 119 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Beden ölse de ruh, yaşamaya devam ediyor asla ölmüyordu. O ruh, anılarla, yaşanmışlıklarla, güzel hatıralarla yaşıyor, bir savaşçıdan ötekine aktarılıyordu.
Sayfa 85 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Savaş meydanına gitmek, bütün dünyaya adım atmak demektir. Böyle anlarda rütbeler değil yürekler konuşurdu
Sayfa 82 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Savaş felaketti ama savaştan sonra olanlara felaket demek hafif kalırdı, bunu ancak kıyamet denebilirdi.
Sayfa 99 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal paşa bu savaşı çıkaranlara öfkeliydi. "Bu manzara insanlık için utanç vericidir ama biz burada vatanımızı savunuyoruz. Sorumluluk bize ait değildir "dedi
Sayfa 179 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çok tanıdık geldi:)
Yüreğindeki cesaret kıvılcımları adeta gözlerinden fışkırıyordu. Sanki oturduğu yerde diken varmışcasına rahatsız olur, asla yorulmak bilmez, sürekli oradan oraya koşturur, bir şeylerle meşgul olurdu. Bir an boş kalsa hemen kendine yeni bir iş bulurdu.
Sayfa 43 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Herkesin acısı kendi içini yakar. Sadece o acıyı bilenler halden anlar.
Sayfa 59 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Ruhu öldürmek için bazende tüfeğe gerek kalmıyor.
İnsan niye tuhaf bir yaratık, ölüp öldürmek için tüfekleri icat ediyor, canı içinde saklı olan insanı, canını unutan insanı öldürtüyor. İçinde ruh taşıyan insanı yok etmek için büyük bir hırsla ete kemiğe kurşun sıkıyor. Ölen beden oluyor da ruha oluyor?
Sayfa 85 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Eğer ki biz bu Ata toprağından gidersek türküler susar, ozanlar dilsiz kalır evladım. Yunus Emre ölür, Karacaoğlan ölür, pir Sultan ölür... Ne demiş Yunus Emre? Aşk ile yola çıkmak ise niyetin, bela ile imtihan edilirsin. Önce kahır sonra ikram! Biz bu kahrı çekeceğiz, Yazgı böyleymiş.
Sayfa 15 - Doğan yayınlarıKitabı okudu
Bazen yere bakmak da güzelmiş.Gokyuzu her zaman şeffaf olmuyor
İnsan, hüzünlüyken yukarı bakarsa ağlayamıyordu ama yere bakarsa hemen ağlamaya başlıyordu. Bu sebeple O da ruhuna hükmedebilmek için uzun uzun gökyüzüne baktı.
Sayfa 75 - Doğan yayınlarıKitabı okudu