Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Onur Ataoğlu

Onur AtaoğluJapon Yapmış yazarı
Yazar
8.5/10
212 Kişi
539
Okunma
21
Beğeni
2.760
Görüntülenme

En Yeni Onur Ataoğlu Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Onur Ataoğlu sözleri ve alıntılarını, en yeni Onur Ataoğlu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gaijin - Yabancı
Hayatta karşılaştıkları tüm sosyal olguları sınıflara ayıran Japon toplumunun, yabancılar için de kesin bir çerçeve çizmemesi düşünülemezdi. Nasıl ki onlar bizim gözümüzde uzaylı ise, biz de onlar için uzaylıyız. Atalarımız ne demiş? "Bir uzaylı, öbür uzaylıya uzaylıdır." Herr Hans örneğine dönersek; Türkler bir Japon vatandaşına çok kısa süre içinde bizden biriymiş gibi benimseme yeteneğine sahipken biz bir Japon için her zaman "gaijin" kalmaya mahkumuz. Aradaki fark yetmiş yedi milletin kesiştiği bir coğrafyada yaşamakla, yüzyıllarca bir araya kapalı kalmanın getirdiği fark kadardır herhalde.
Dreams: rüya ve hayal
İlk aklıma takılan konu, filmin adı olan "Dreams"in hangi anlama geldiğiydi; hayaller mi, yoksa rüyalar mı... Bunu düşünürken birden kafama dank etti: İngilizcede rüya için de hayal için de aynı kelime kullanılıyordu. Bu durum epey bir kafamı kurcaladı; rüya ve hayal arasında ne fark vardı? İkisini birbirinden ayıram, uykuda veya uyanık olmak, bilinçli veya bilinçsiz olmak mıydı? Ben nedense ikisi arasında büyük fark olduğuna inanıyordum. Rüya hayalden daha saf, katıksız ve insan zihninin müdahelesinden uzaktı. Halbuki bilincimiz, hayalin içine birçok şey katabilir, onu kirletebilirdi. İngilizcede rüya ve hayal için niye farklı kelimeler bulunmadığını düşünürken filmin Japonca ismini buldum: Yume. Yume, Türkçede rüya anlamına geliyor ve Japoncada hayal için farklı bir kelime var. Japon kültürünün de, bizde olduğu gibi rüya ve hayal için farklı kelimeler yaratması nedense çok hoşuma gitti ve sergiden sonra filmin videosunu alarak bir rüya seyreder gibi seyrettim.
Reklam
Akira Kurusowa
Sinema dünyasında "storyboard" diye bir teknik vardır, çekilecek sahnelerin bazen eskizleri çiziktirilira; ama Kurusowa işi abartıp ortaya yağlıboya şaheserler çıkarmış. Bence en etkileyici olanlar, Dreams, yani Rüyalar filmiyle ilgili resimlerdi. Kurusowa hayallerini ve rüyalarını çok etkilryici bir şekilde önce tuvale, sonra beyazlerdeye aktarmıştı. Uçan çocuk ve peri isimleri (Bu bölümü filme dahil etmekten vazgeçmişti), tilkinin düğünü, değirmenler köyü, tünel, Martin Scorsese'nin Van Gogh rolünde oynadığı karga ve diğer bölümlere ait resimler insanı gerçekten düşler âlemine götürüyordu.
Okurken ben utandım yav.
Türklerin yoğun olarak yaşadığı Nagoya bölgesine giden bir arkadaşımın anlattıkları çok acı bir şekilde yaralamıştı beni. Civardaki otomatların üstüne makinelerin sürekli kamerayla izlendiği şeklinde, sadece Türkçe dilinde uyarı levhaları asılmıştı. Bu uyarıdan birkaç ay önce, polis otomatları soyan on dokuz kişilik bir çete yakalamıştı. Çetedeki Türk sayısının on yedi olması, Türkiye’yi Japonya’da bir anda manşetlere taşımış ve ülke imajımıza olumsuz bir katkıda bulunmuştu.
Sayfa 160Kitabı okudu
Birde kadın olarak düşünün bu güvensizlik duygusunu. Daha zor.
Güvende olma duygusunun insana nasıl bir huzur ve rahatlık verdiğini Tokyo’ya gelene kadar yaşadığım otuz üç senede fark edememişim. Bir insan sokağa çıkıp gündelik hayatın çarklarına girdiğinde, canına bir zarar gelmeyeceğini, kazıklanmayacağını, kandırılmayacağını, arkadan vurulmayacağını, hatta kalabalıkta yürürken omuz atılıp ayağına basılmayacağını bildiği zaman üstünden çok büyük bir yük kalkıyormuş meğerse. Sanki yıllarca ayağınızda yirmişer kiloluk ayakkabılarla yürümüşsünüz de, birden onları çıkarıp size tokyolarla yürümeniz teklif edilmiş gibi...
Sayfa 118Kitabı okudu
Japon besmelesi
Buna Japon besmelesi diyebiliriz; "itadakimasu" Yemeğe başlarken söylerler. Doğanın bana verdiği bu nimeti tevazu ve şükran duygularımla kabul ediyor, bu yemeğin yapılmasında hayatını kaybeden tüm canlılara da saygılarımı sunuyorum.. gibi.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Mevsimler konu olunca, Japonların gözlerinde ayrı bir ışık parlıyor. Mevsimler, Japonlar için hayatın yolunda süregittiğinin en önemli göstergesi.
Sayfa 125Kitabı okudu
Ninjalar samuray mıdır?
Samuray denince, bir yanlış anlamayı önlemek için ninja konusuna da değinmek lazım. Bizim genelde vurdulu kırdılı, Asya filmlerinde gördüğümüz, kapkara giyinmiş, yüzü maskeli, kelebek gibi uçup arı gibi sokan; etrafı dumana bulayıp ortadan kaybolan, düz duvara tırmanıp rakibine yıldız şeklinde bıçaklar atan şerefsizler nincadır; onları samuraylar ile karıştırmamak gerekir.
Sayfa 108Kitabı okudu
Tamam hanımcılık iyidir falan ama bu da fazla mı ne?
Japonya’da evli erkeklerin maaşı eşler adına açılan bir ortak hesaba yatırılır ve hesaptan para çekme yetkisi kadına verilir. Durum böyle olmasa bile, erkeğin ay başında tüm maaşını karısının avucuna sayması gerekir. Kadın ise erkeğe sadece öğlen yemeği yiyebileceği, sigara alabileceği ve iş çıkışı bir bira içebileceği kadar harçlık verir.
Gazetelerde okuduğum bir haber, beni yine Japonların özür dünyalarının derinliklerinde sarhoş etmişti. Dünyanın yaşayan en yaşlı insanı olduğu tespit edilen bir Japon amcaya duyguları sorulduğunda, “Bu yaşa kadar yaşadım, devlet bana emekli maaşı bağladı, sağlık sigortamı ödedi, halen yaşayıp devlete yük olduğum için çok özür dilerim” demişti... Şimdi bu amcaya Türkiye’deki süper emekliliği nasıl anlatırsın?
Reklam
-Japonya dünya dışı bir gezegen, Japonlar da uzaylıdır. -Japonya keskin çelişkiler ülkesidir; Japonya ve Japonlar hakkındaki her yargının tersi de doğrudur.
"Japonya nasıldı abi?" "Güzeldi..." (Beş on saniyelik bir sessizlik) "Japon yapmış, di mi abi?" "Yapmış."
"Alkollü araç kullanmanın külliyen yasak olduğu Japonya'da, minimum 200 promilli ekip mikoshiyi sırtlar ve "HOY HOY benzeri nidalarla sokaklara dökülür."
"Japonya'daki inanışa göre, bin adet kâğıt turna katlayan bir çocuğun dileği gerçekleşirdi."
"Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler. Hirosima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler."
1.016 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.