Osman Konuk, 1961'de, Afyonkarahisar'da doğdu. 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nden mezun oldu. İlk şiiri İzmir'de yayınlanan Yeni Sanat dergisinde yayınlandı (1978). Yönelişler dergisinin (1981) kurucu kadrosunda ve ilk dönem yayın kurulunda bulundu. Şiirleri Oluşum, Yönelişler, Tan, İpek Dili, Kökler,Kırklar, Atlılar, Ağır Ol Bay Düzyazı, Dergah, Bachibouzouck, Hece ve Heves dergilerinde yayımlandı. Halen Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyoloji bölümünde doçent doktor olarak çalışmakta olan şairin üç şiir kitabı bulunmaktadır.
öyle sevdi ki ikinci yeniyi
tuttu evlendi onunla
evlenmekle kalmadı
başucunda bekledi tek tek ölürken şair
orda olduğunu bilsinlerdi bir bardak dolusu bilsinler
bir bardağı cumhuriyet bakkaliyesinden almış olsunlardı
teker teker ölün demişti, teker teker sıkılın
ben yine buralardayım, siz burdasınız, ötekiler burda
ötekiler
çorap kitap nişan yüzüğü gözlük kullananlar
sevimli kafası çalışan iyi insanlar
benim açlığımla beslenen
hava durumuna göre din değiştiren
boş zamanlarında acı çekenler
çoğalan
çoğala çoğala tükenenler
Tüm iyiliğin filmlerin iyi bitmesini istemek...
Ama bu kente gelirsen unutma beni ara,
Sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım.
Öfkem geçer,
Kimse değil, SENİ YALNIZ BEN ANLARIM.
–
Bir inceleme değil ama birkaç söz, hatta tek bir söz etmem gerekirse, Osman Konuk şiiri beni aldı karşı duvara fırlattı. Kırılan kemiklerimi şiiriyle kaynattı. Kalbin kırığı mı? Ona henüz bir çare bulunamadı!
Tehlikeli BelkiOsman Konuk · Profil Yayıncılık · 2012174 okunma
O kadar güzel ilerlerledi ki, dönüp dönüp bunu nasıl en içerime iteleyebilirim diye diye bitirdim.
Bazen, hepimizin olan bir şeylerin bu kadar öznelleşebilirliğine çok şaşıyorum.
İyi ki de öznelleşebiliyor denildiği.
Şiir dışında bazı düzyazı örnekleri de var gibi.
Mektup bile yazılmaya çalışılmış, ne güzel.
Osman konuk, güpgüzel bir şair. Geçen gün bu kitaptan yazdığı bir şeye de atıfta bulunmuştu. Çok yaşlı bir ağacın fotoğrafını paylaşıp, ‘aslında dayanamıyor’ demişti.
Bir de çiçeği var; aslında dayanamıyor çiçeği.
Bu bir manzara değildir’i okuduktan sonra o gece bahsi geçen kumruları rüyamda görmüştüm, o kadar gerçekti ki, allah dalga geçmiştir bu kadar yaşatılmış diye..
Dünyaya iki dakika ara verilsin istiyor, ne çok istiyor.
‘Var kalmaya ve yok kalmaya biraz gerek kalmasın’
Kırmızıda beklerken: bir gün o ışık mor yanacak