Özcan Göknar sözleri ve alıntılarını, Özcan Göknar kitap alıntılarını, Özcan Göknar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kültürümüzde birçok evlilikte ve aile içinde çocukların ve özellikle de bazı kesimlerde kız çocuklarının yetiştirilmesinde korku ve baskı unsuru on plandadır."Allah'ından korksun,babasından korksun,kocasından korksun."gibi sözlerle zihinlere sürekli bir korku unsuru işlenmektedir.
Ancak gerçek anlamda güç kişinin kendi hayatını yönetmesi yani yaşamın direksiyonunu elinde tutmasıdır.
Zeka iyi kullanılmadığı takdirde hiçbir işe yaramaz.
baskı kültüründen gelen ve özgüvenden yoksun olan insanlar kendi dünyalarında aşamadıkları sorunlarının ve mutsuzluk larının kaynağını çoğunlukla dış dünyada bir suçlu yaratarak bulmaya çalışırlarken bu suçlu genellikle bir olay nesne ya da kişi olabilmektedir burada Mehmet Ali'nin sorununun dolayısıyla mutsuzluğun kaynağı da Serpil dir Serpil dünyasına girse mutsuz dünyasından çıkıp gitse yine mutsuz olacaktır Serpil çıkıp gitse mutsuz göçüp gitse yine mutsuz olacak Mehmet Ali bu kez de kendisini yalnız bırakıp gittigi için . Eğer Mehmet Ali özgüveni olan bir kişi olsa sorununun ve mutsuzluğunun kaynağına dış dünyada sürekli bir kişide aramak yerine kendi dünyasında aşamadığı sorunlarının varolduğunu kabullenip adımlarını sorunlarını çözme ve çıkmaz larına aşma yolunda atardı
Hayatta bazı şeyleri değiştiremeyiz.Buna gücümüz yetmez.Değiştiremediğimiz zaman gerçekleri olduğu gibi kabul etmek zorundayız.İnsan üzülür elbette, üzülmemek mümkün değildir ama sürekli üzülmek de çözüm değildir.Çözümse üzülelim, hep beraber üzülelim.Haftalarca, aylarca hatta yıllarca üzülelim.Ancak geriye dönüp baktığımız zaman gerçek aynı, değiştiremeyiz.O halde gerçekleri kabullenmek zorundayız.Kabullenelim ki bu gerçeğe uygun amaçlar edinerek hayat mücadelesinde mutlu olalım.
özgüven kazanma da kişi önce kendini kabul etmeli ve yaşamını bunun üzerine kurmalıdır kendi benliği üzerine inşasını sürdüren kişi giderek gelişir güçlenir olgunlaşır ne var ki bu olgunlaşma ve yücelmeye yaşamda pek az kişi sahip olur çünkü insanlar kendilerini olduğu gibi kabul etme de çoğu kez güçlük çekerler sorunun kökeninde yatan da budur.
Baskı kültürüyle yetişen kızların dünyaları erkeklere göre daha farklıdır.Sanki sevilmeye beğenilmeye hakları var da sevmeye hakları yokmuş gibi bir tutum içinde olanlara bol bol utanma ve korku duygusu aşılanır.
Yaşamda geriye dönüşü olmayan bir kaybın ardından "keşke"deyip durmanın hiçbir anlamı yoktur.Bu insanı daha çok yıpratır,yaşama sevincini ve mücadele azmini köreltir.