Uyandım, başucumda kır çiçekleri. Çiçekçi kadın hissetmiş gibi uzatmıştı bu çiçekleri bana, sanki biz yanındayız, der gibi gülümsüyordu çiçekler. Çiçek gülümser mi, gülümsermiş, gülümsemekle kalmaz umut olurmuş insana. Kalktım, başımda narkoz ağrısı, rahmimde boşluk, geçer mi bu boşluk, geçmez. İzi kalır. Topuklu ayakkabımı giyindim, gözlerimden akan makyajımı tazeledim, tüm beyaz yakalıların kaderi olan hafif gülümsememi dudağıma yerleştirdim. Evet uyandım, ellerimde kır çiçekleri onun dönmesini bekleyerek.
Her adımın unutulmayacak kadar sağlam
Her gülüşün düşündürecek kadar güçlü değilse
Hiç yaşama insan!
Herkes süzülürcesine geçip gidiyor
Zaten yaşamak denen boşluktan...