Pascal Mercier

Pascal MercierLizbon'a Gece Treni yazarı
Yazar
8.0/10
416 Kişi
1.563
Okunma
96
Beğeni
8,1bin
Görüntülenme

Hakkında

23 Haziran 1944'te Bern'de doğan Bieri, Londra ve Heidelberg'de felsefe, klasik filoloji, Hintoloji ve İngilizce çalışmaları okudu. Habilitasyon eğitimini Almanya, Heidelberg'de aldı. 1993'ten 2007'ye kadar Marburg Üniversitesi'nde felsefe tarihi öğrettikten sonra, Berlin Hür Üniversitesi'nde dil felsefesi kürsüsünde bulundu. Berlin'de yaşamaktadır. Lizbon'a Gece Treni yazarın üçüncü romanıdır. Asıl adını yazarlıkta kullanmayan ve felsefe eğitimi görmüş olan Mercier'nin son romanı Lea 2007'de yayımlanmıştır. Bieri, 27 Haziran 2023'te 79 yaşında Berlin'de öldü.
Tam adı:
Peter Bieri
Unvan:
İsviçreli Yazar ve Filozof
Doğum:
Bern, İsviçre, 23 Haziran 1944
Ölüm:
Berlin, Almanya, 27 Haziran 2023

Okurlar

96 okur beğendi.
1.563 okur okudu.
146 okur okuyor.
937 okur okuyacak.
134 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Oysa kendi ruhlarındaki hareketleri dikkatle izlemeyenler mutlaka mutsuz olurlar.”
Sayfa 36 - Kırmızı KediKitabı okudu
“Yaptığımız her şeyin yalnızlık korkusundan yapıldığı doğru mu? Hayatımızın sonunda pişmanlık duyacağımız her şeyden vazgeçmemiz bu yüzden mi? Düşündüklerimizi bu kadar nadiren söylememizin nedeni bu mu? Yoksa niye bütün o şiddetli geçimsizlik çekilen evliliklere, yalancı arkadaşlıklara, can sıkıcı doğum günü yemeklerine tutunup kalıyoruz ki? Bütün bunlardan vazgeçseydik, sinsice gelişen şantaja bir son verseydik ve kendimize tutunsaydık, ne olurdu? Bastırılmış arzularımızın ve onların tutsaklaştırılmasına duyduğumuz öfkenin bir fıskiye gibi fışkırmasına izin verseydik? Çünkü korkulan yalnızlığın temelinde ne vardır aslında? Söylenmeyen sitemlerin sessizliği mi? Evlilik yalanlarının ve dostane yarı gerçeklerin mayın tarlasından soluğunu tutarak görünmeden geçmek için duyulan zorunluluğun olmaması mı? Yemek yerken karşımızda kimsenin oturmama özgürlüğü mü? Yaylım ateşi gibi süren buluşmalar kesildiğinde önümüzde açılan zamanın bolluğu mu? Bunlar harika şeyler değil mi? Cennetsi bir durum? Öyleyse neden korkuyoruz bunlardan? Nesnesini düşünmediğimiz için var olan bir korku mu duyuyoruz sonunda? Düşüncesiz ana-babalar ve öğretmenler tarafından kafamıza sokulmuş bir korku? Özgürlüğümüzün ne kadar büyüdüğünü görselerdi başkalarının bize imrenmeyeceklerinden nasıl bu kadar emin olabiliyoruz?”
Reklam
Ama yaşamak istemediğim bir başka dünya daha var ; Bedenin ve bağımsız düşüncenin kötülendiği, başımıza gelebilecek en iyi şeylerin günah diye damgalandığı bir dünya. Diktatörleri, gaddarları ve katilleri sevmemizin istendiği bir dünya.
Sayfa 159Kitabı okudu
Okuyan vs Okumayan
“Okuyan insanlar vardı, bir de ötekiler. Birinin okuyan mı, okumayan mı olduğu hemen anlaşılıyordu. İnsanlar arasında bundan daha büyük bir fark yoktu…”
Seyahat etmek bir yaşam tarzıdır
“Yolculuk edemeyen insanlara neden acırız? Dıştan genişleyemeyecekleri için içlerinde de yayılıp genişleyemezler de ondan; kendilerini çoğaltamazlar, böylece kendi içlerinde kapsamlı gezilere çıkamazlar, başka kim ve ne olabileceklerini keşfetme fırsatından yoksun kalırlar…”
Sayfa 228Kitabı okudu
Sinemaya Başarıyla Uyarlanmış Romanlar
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası
Edebiyat Atlası
‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729) Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Okuyan insanlar vardı, bir de ötekiler. 💯💯💯
Pascal Mercier
Pascal Mercier
Reklam
'Bir yeri terk ettiğimizde orada bizden bir şeyler kalır. İçimizde bazı şeyler vardır ki sadece oraya dönerek bulabiliriz.'💯💯💯
Pascal Mercier
Pascal Mercier

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
400 syf.
9/10 puan verdi
Lizbon'a Gece Treni- Pascal mercier
Gregorius, duyduğu bir kelimenin büyüsüne ve bir doktorun defterine yazdığı bir cümlenin gizemine kapılarak dersin ortasında, öğrencilerini merak içinde bırakarak sınıfı terk eder ve Lizbon'a doğru, bu doktorun izini sürmek üzere yola çıkar. Potuguês'tir duyduğu kelime. Kapıldığı cümle de şudur: içimizdekilerin çok küçük bir kısmını yaşıyorsak gerisine ne oluyor? Gregorius, Lizbon'a yetiştiğinde Prado adlı bu doktorun yaşamında yer alan kişilerle görüşür ve onun bazı mektuplarını okuyarak özgürlük, aile, âşk, arkadaşlık üzerine bir hesaplaşma sürecine girer. Biz onun bu serüvenini dört bölümde okuyoruz. Birinci bölüm Yola Çıkış. Bu bölümde Gregorius'un Lizbon'a açılacak olan yolculuğunu okuyoruz. İkinci bölüm olan Karşılaşma'da Prado'nun hayatında yer alan kişileri Gregorius'la beraber ziyaret ediyoruz ve Prado'nun yazılarını okumaya devam ediyoruz. Üçüncü bölüm olan Deneme, aslında hem Prado'nun hem de Gregorius'un en derin hesaplaşmalarını kapsıyor. Son bölümde de yazar öyle güzel bitiriyor ki kitabı, istemsizce uzun ve olaylı bir yolculuktan eve dönmüş gibi hissediyorsunuz. Bir kitabı iki üç okuyuşta bitirmekle on beş okuyuşta bitirmek arasında fark vardır ve ikisinden aynı etkiyi oluşturmasını bekleyemezsiniz. Uzun sürede bitirdiğim için de sevebileceğimden daha az sevmiş olsam da, buna rağmen çok beğenerek okuduğum ve hatta alıntı yapmaktan doğru düzgün okuyamadığım bir kitap oldu. Kesinlikle okumanızı ve Gregorius'la beraber bu heyecan verici, yürek burkucu yolculuğa çıkmanızı tavsiye ederim. İyi okumalar:)
Lizbon'a Gece Treni
Lizbon'a Gece TreniPascal Mercier · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20121,370 okunma
400 syf.
4/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Öldürmedi süründürdü... Daha sonra düzenlenmek üzere buraya şu an kitabı bitirdiğim anki duygularımla bir not düşmek istiyorum ; süründüm...Kitap bitene kadar en çok hissettiğim şey buydu...Herkes bu kadar beğenirken beni bunca daraltan şeyi çözemedim, hatta neden bu kadar popüler olduğunu ve özellikle bizim ülkemizde bu kadar rağbet gördüğünü anlamadım...Hikayesi farklı olsa da anlatılanlar düşünce dünyasındaki "aslında buydu istediğim ama yaşadıklarım bunlar" ifadeleri çok tanıdıktı, bir çok cümleye şapka çıkarsam da daha önce hiç duymadığım okumadığım şeyler de değillerdi. Sürekli düşünce dünyasında süzülmeler , yabancı kelimeler -ki bazıları çevrilmemişti- , zamandaki geçişlerdeki kopukluk, insanlar insanlar ve yine insanlar okurken bol karışıklığa sebep oldu.Yazıların puntolarının küçüklüğü , seçilen yazı tipi okuma açısından hiç keyif vermedi, özellikle Prado' nun notlarının olduğu bölümler-ki kitabın en değerli yerleriydi- çoğu zaman telefondan okudum o yüzden. İçeriğinden bahsetmek istemiyorum çünkü beğendiğim ya da etkilendiğim bir kitap olmadı, üstelik okuma aşkımı da biraz törpüledi diyebilirim :( Eğer düzenleme yaparsam içeriğinden de bahsederim sonra. Çok uzatmadan aksiyon seviyorsanız okumayın derim ama psikolojiye ilginiz var iç dünyaya yolculukları , tahlilleri seviyorsanız okuyun.
Lizbon'a Gece Treni
Lizbon'a Gece TreniPascal Mercier · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20121,370 okunma
488 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Öncelikle bana bu güzel kitabı hediye eden
SİA Kitap
SİA Kitap
'a çok teşekkürler. Bir kitabın hediye olması, ona daha farklı bir anlam kazandırdığını düşünüyorum ve o kitabın bu kitap olması beni çok mutlu ediyor. İncelemeye başlamadan önce buradan ana karakter Simon Leyland'a seslenmek istiyorum. Gerçekten söylediği o cümleler, ölü karısına “Kendimi
Sözlerin Ağırlığı
Sözlerin AğırlığıPascal Mercier · Sia Kitap · 202052 okunma