Bir isim, bir kitaba bu kadar yakışabilirdi! Kızların Suskunluğu, Homeros'un İlyada destanında geçen Truva Savaşı'nı kadınların gözünden, susmak zorunda kalan kadınların gözünden anlatan bir şaheser!
Kitabımız, Truva Savaşı esnasında Yunanlılar'ın Lyrnessos şehrini işgaliyle başlıyor. Ana karakterimiz Brises, kardeşleri ve kocası gözünün önünde
Troyalı Kadınlar. Mitoloji seven herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum ama kitabı sadece mitoloji yönüyle de değerlendirmemek gerekir. Çünkü aslında savaşların arka yüzlerini anlatıyor. Bu tür kitaplar beni her zaman etkilemiştir. (Bakınız: 1902 Doğumlular)
Troyalı Kadınlar da buradan vuruyor aslında bizi.
Çünkü savaşın arka planında
Çocukluğumdan beri ilgilendiğim Truva savaşıyla ilgili en vasat kitaplardan biriydi.
Madeline Miller kitapları da evet Kirkenin agzından ya da Patroklos'un agzından dinledik ve begendik. Kitabı okuyanlar gerçekten bazı konuların amaçsızca uzatıldığını görecekler. Kimse bir film ya da dizi izlerken sürekli oyuncuların günlük ihtiyaçlarını karşılamasını izlemek istemez. Olay örgüsünü aşırı derecede yitiriyor.
Pat Barker kitabın sonlarına doğru biraz daha kibirlenip kendi suskunluğunu bozup kabuğundan çıkıyor. Briseis'in ağzından değil birebir kendi düşüncesini sokmaya çalışıp her şeyi benim için mahvediyor diyebilirim. En efsane, bilinen gerçeklere taşlama yapmaktadır.
Truva filminden aşırı derecede etkilenmiş olduğunu görüyorum umarım yazım yılı ondan öncedir yanılıyorumdur.
Hiçbir şey bilmeyen konu hakkında en ufak bir fikri olmayan biri okuyabilir. İthaki yayınları nasıl yayınlamak istemiş hayret ettim doğrusu.