Pearl S. Buck kitaplarını, Pearl S. Buck sözleri ve alıntılarını, Pearl S. Buck yazarlarını, Pearl S. Buck yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ana kitabı okuduğum en güzel kitapların arasında yer aldığını belirterek yorumuma başlamak isterim. Bir ananın dramını anlatıyor olsa da aslında, Çin köylüsünün feodalizm döneminde yaşadığı yoksulluk, açlık, sefalet ve çaresizliğini anlatmaktadır.
Okuduğumuzda bizim insanımızla köylümüzle, anamızla ne kadar benzeşiyor diye dedirten bu kitapta; aslında yoksulluğun evrensel olduğu, yoksul insan yaşamının dünyanın her yerinde aynı zorluklarla aynı çaresizliklerle karşı karşıya kalıyor olmasıdır. Tanrılar farklı olduğu halde; teslimiyet ve kaderciliğin aynı olması da sömürü düzenini sürdürmek isteyenlerin dört elle sarıldığı bir olgu olduğundandır.
Analık duygusu da yoksulluk gibi dünyanın her yerinde aynıdır. Bu yüzden bu kitabı okurken Çin de bir köyde yaşayan yoksul bir ananın yaşadıkları ve duyguları ile kendi ülkemiz yaşayan anaları rahatlıkla özdeşleştirebiliyoruz. Bu özelliği de yazarın kitabı yazarken isim kullanmamış olması kuvvetlendirmiştir.
Varolan kadere (düzene) karşı çıkan kendi kaderini çizmek üzere başkaldıranların da nasıl kolaylıkla ölümle cezalandırıldığını göstermesi açısından çok güzel ve anlamlı bir kitap olduğunu tekrar belirtmek isterim.
Bu kitap gerçekten her kütüphanede olması ve her kesin okuması gereken bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
AnaPearl S. Buck · Remzi Kitabevi · 2006780 okunma
Hayatımda okuduğum en güzel kitap oldu. Abartısız ve çok samimi olarak bunları yazıyorum.
Kesinlikle bir Çin'li ana yok burada. Doğuda siyasi sebepten dolayı oğlunu kaybeden, Anadoludaki batıl inançlardan beslenen,ironik, trajedik Güneydoğulu analar var bu romanda. Acılarıyla sevinçleriyle her şeyiyle bizden,annelerimizden birileri bunları hep yaşadı yaşıyor ve yaşayacak.
AnaPearl S. Buck · Remzi Kitabevi · 2006780 okunma
Nerden başlasam, ne söylesem bilemiyorum. Kitabı okurken masal dinliyorum gibi geldi, bazen çocuk kitabımı bu dedim, konusundan ziyade anlatım tarzı çocuk kitabı diye düşünmeme sebep oldu. Tam çözebilmiş değilim sanki biri uzun uzun masal anlattı bana. Saray, imparatorluk ve kadın; bu üçlü olunca aklıma Hürrem Sultan geldi, İmparatoriçe Yehonala entrikalar içinden başarıya ulaşmış ve entrikaların kitabını yazacak kadar entrikalara hakim olmuş ve yönlendirmiş bir karakter. Sıradan bir kadının, cariyelikten, imparatoriçeliğe uzanan öyküsü (kadınlar gerçekten, çok büyük ???)... Okurken romanı, uzun sezonlar geçiren dizilere benzettim, o anlarda sıkıldım...Lakin kitap içinde yobazlık, hurafe inanışlar, bir imparatorluğun çöküşü (tarihsel olarak olayların araştırmasını yapmadım, anlatılan şeyler doğruysa Çin'in Avrupalılar tarafından işgali ve İmparatorluğun modernleşmeye kapalı kalması) ilginçti...
Çeviri ile ilgili şaşırdığım anlarda oldu; "Daha sonra genç kız, tüyden kalemi eline alıp da ipek kağıda cızırdata cızırdata yazı yazmaya başladığı zaman…", "Allahım, beni annemle karımın bu şekilde birbirlerini yediğini görmek için mi yaşattın..." gibi cümlelerde sanki çeviriden çok bir Türk yazarın kaleme aldığı kitabı okur gibi hissettim. Bir de yayınevi hiç titiz çalışmamış, ilk defa bir kitapta bu kadar çok yazım hatası gördüm....(Okuduğum Avrupa Yakası Yayınları)
Yazarı merak ettiğimde, Amerikalı, uzun süre Çin'de yaşamış ve Pulitzer Ödülü, Nobel Ödülü almış, bir sürü eser yazmış olduğunu öğrendim, çokta güzel bir kadınmış...
Kitaplar kendileriyle meşgul olanların hakkını katiyen yemiyordu. Her okunan satır, insanı iyiliğe götüren bir bilgi halinde zihne kazınıyor ve zamanın nasıl geçtiği hissedilmiyordu.
Bahar rüzgarları mağrur rüzgarlardır; soğuk, kudretli ve zalim rüzgarlar... Fazla hiddetlenirlerse bütün bir şehri yok edebilirler. İyi tarafları da vardır: Kirli ve dar sokakları, insan ruhunu, her şeyi tertemiz ederler.
91 yılının yaz tatilinde henüz ortaokulu bitirmiş bir çocukken okudum. Duygusu, etkisi bunca yıldır geçmedi. Pişman olmayacaklarınızdan. Çocukları için var olan bir ana... Yedikleri pirinç lapaları bile hala hatırımda.
AnaPearl S. Buck · Remzi Kitabevi · 2006780 okunma
Çin'in bir köyünde yaşayan isimsiz ananın ve o köy halkının öyküsünü anlatıyor.Yazar çok yalın bir dille anlatmış,betimlemeler az olmasına rağmen ananın fedakarlığını,çilesini,fakirliğini ,gururunu,zorluklara göğüs gerişini çok derinden hissediyorsunuz.Bu kitabı okuyup da ben hissetmeden okudum diyen yoktur sanırım.Yazarın kalemine bayıldım ;laf kalabalıklığı yapmadan nasıl bu kadar derinden etkiler bir kitap...Çok beğendim.Mutlaka diğer kitaplarını de okuyacağım..tavsiye ederim..
AnaPearl S. Buck · Remzi Kitabevi · 2006780 okunma