Kim bilir, çağımızın müziği bu kakofonik, ısırgan, hınçlı ve hırslı patırtıdır belki ve ben hala kemanı yeğlediğim için çağdışıyım. Çağdışıyım, evet. Bundan hiçbir hüzün duymuyorum.
Tasarımlı bir biçimde geçmişe dönmek ya da geçmişten kaçabilmek için müziği kullanmaya razı olamazdım. Anılardan anı beğenmek, yüklenmeye katlanamayacağım bir sorumluluktu.
Müzikten bir öykü çıkarmak yeterince zorlamaydı zaten. Bir de bu öyküyü yaşamdan bir örnek ya da benzerlik aramak, olayı çok aşırıya vardırmamak olmaz mıydı?