“Bırak, birbirimize selam verecek yüzümüz olsun demiştin.Demek ki yüzümüz kalmamış. Oysa diyeceğim ufak bir şarkıydı, düşün benim sana söyleyecek bir sözüm bile kalmamıştı.”
Bütün hayatımızı adamların potansiyeline göre mi belirleyeceğiz? "Gece dışarı çıkma, erkekler kaçırır", O eteği giyme, erkekler bakar", "O işte çalışma hepsi erkek". Ve bu çok normal bir şeymiş gibi kabulleniyoruz.
Bu ülkenin kadınları babadan korksun, kocadan korksun, komşudan korksun, beraber çalıştığı adamdan korksun, dolmuşta yalnız kalınca şoför tecavüz edecek diye korksun...
Hayır, işin kötüsü bu kadar baskının sonrasında erkeklerin yavşak yavşak "ehehe Türk kızları çok kezban abi hemen evlenmek istiyorlar" diyorlar.
Ölüm çok ilginç bir şey.En kötüsüne bile yakışmıyor.Bir insanı kaybettiğini anladığında,her şeyiyle iyi olarak aklına kazınıyor.Ve ancak kaybettiğinde,her yapılana bir bahane bulabiliyorsun…