Rainbow Rowell, genç yetişkin ve yetişkin çağdaş romanlar yazan bir Amerikalı yazardır. Yetişkin romanları Landline ve Attachments, gençlik romanları Eleanor & Park ve Fangirl oldukça ilgi görümüştür.
Yazmadığı zamanlarda çizgi roman okuyor, Disney World gezileri planlıyor ve aslında geniş perspektiften bakıldığında pek de önemli olmayan konular hakkında tartışıyor. Nebraska'da eşi ve iki oğluyla yaşıyor.
Unvan:
Amerikalı Yazar
Doğum:
Omaha, Nebraska, Amerika Birleşik Devletleri, 24 Şubat 1973
Uzun zaman sonra Ankara’ya gelip ikinci el kitapçılardan bir sürü kitap aldım. Çok ama çok mutluyum bu yüzden.Aldığım kitaplarıda buraya eklemek istedimm 🎀🤍
Aslında kitapla ilgili söylemek istediğim çok şey var . Hatta ben kitabın çoğu yerinde bağırmak istedim. Yazarın çok farklı bir yazım şekli ve ilginç bir mesaj aktarma yolu var. O kadar çok duygu ve acıya değiniyor ki afalladım. Kitabın yorumları ve arka kapağı size sanki sıradan ama hoş bir hikaye okuyacakmışsınız hissi veriyor, yani bana öyle gelmişti. Böyle bir şeyle karşılaşmayı beklemiyordum.
Ne desem bilemiyorum. Kasetçalarımı özledim. Ailem ve sahip olduklarım için şükürle doldum ve çok fazla kişiye hitap eden dualarıma yenilerini ekledim. Herkes benim kadar sarsılır mı okurken bilemiyorum fakat kitabı anlatacak kelimem dokunaklı olurdu. Öyle bir şeyler işte...
İçimi ısıttı.
Yüzünüzde kimi zaman hülyalı bir tebessüm oluşturan kimi zaman buruk bir iç çekişe neden olan samimi bir hikaye. Bazı anlarda beni kitabı kapatıp birkaç saniye de olsa kendimle baş başa kalmaya sevk etti.
Doğrusu yarım puanı neden kırdım tam emin değilim. Nedeni olsa olsa "Sonsuza dek mutlu yaşadılar." cümlesini yüksek sesle duymak isteyen içimdeki ufak çocuğun teessüfü olabilir.
Her şeyden öte Rainbow Rowell'a kitap boyunca yaşattığı tüm duygular ve en önemlisi sonunda hediye ettiği gülücük için teşekkür etmek istedim.
Uzun zaman sonra elime aldığım gençlik türünde yazılmış olan kitap, Eleanor ile Park'ın hayatından kısa bir kesit sunuyor bizlere. Bir yıl, belki de daha az. Eleanor'un 4 küçük kardeşi, annesi ve üvey babasıyla mahalleye taşınması ile başlayıp bir yok olmuşluğa doğru sürükleniyoruz. Böyle dememin sebebi, ailenin başından geçenlerden son anda bile bahsedilmemesi. Şu sıralar bu tür sonlarla sınanıyorum. Ama alıştım sayılır, o yüzden bu bilinmezlik beni pek rahatsız etmedi. Her ne kadar böyle söylesem de; Sabrina, Fare, Maisie ve Ben'in sonradan neler yaşadıklarını öğrenmek isterdim. Neyse.
Sanki biri bana en sevdiğim şey olan karamelli frambuazlı pastanın kokusunu koklatmış da, koca pastayı gözlerimin önünde mideye indirişinin karşısında sulanan ağzımla kalakalmıştım. Ne yanına gidip bir dilim isteyebiliyor ne de kendime işkence çektirmekten vazgeçebiliyordum. Pastayı afiyetle yiyen, yazarın ta kendisi oluyor tabii. Kitabın bende uyandırdığı duygular böyle kısaca. Tıpkı Eleanor gibi, Park'ın hiç görmediğim/göremeyeceğim ailesine özlem duymaktan vazgeçtiğim âna kadar, sayfalar boyunca yaşadığım duygular dimağımdan silinmeyecek.