Gece yapılan çalışma o kadar istekli ve fedakârca olmuştur ki Cevat Paşa, "Bir parça dinlenebilmeleri için tabyalarda dolaşmak zorunda kaldım." diyecektir.
Yenilmeyeceksin..
Asla yenilmeyeceksin.
Çok uzun zaman oldu. Bir gölge adım adım bizi izliyor. Çeyizler ya seccadesiz ya bayraksız. Türkiye'nin geleceğine, kızlarının çeyizi karar verecektir. Oraya bir bakın.
Selanik'te, 1800 yılında 8 bin Rum, 27 bin Yahudi, 35 bin Türk vardı. Şehrin tamamı Türkçe konuşuyordu. 98 köyün 47'si Türkçe ad taşıyordu ve bu köyler 15. yüzyılda kurulmuştu. Türk nüfusunu az gösteren bir Yunan kaynağına göre, 1914'te bile Selanik'te 33 bin Türk yaşıyordu. 1911'de Drama Sancağında Türkler, Yunan - Bulgar toplamından fazlaydı. Bugün "Nerede Anadolu'nun Rumları, Ermenileri?" sorusu soruluyor. Bu soruda elbette bir hüzün var. Fakat "Nerede Selanik'in (ve daha nice yerlerin) Türkleri?" sorusunun sorgulamamasındaki hüzün çok derin değil mi?