Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Reha Çamuroğlu Yorumları ve İncelemeleri
Reha Çamuroğlu yorumları ve incelemelerini, Reha Çamuroğlu kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Reha Çamuroğlu puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu kitabın devamı olan Kalem Efendisi’ni daha önce okumuş ve pek beğenmemiştim. Son Yeniçeri’yi ise çok beğendim, okuduğum tarihi romanlar içinde ayrı bir yeri olduğunu düşünüyorum. Başlıca üç kişi eksen alınarak İstanbul’un 1769-1826 yılları ve yeniçerilik, Bektaşilik çok iyi anlatılmış. Kalem Efendisi’ne göre karakterler ve olay örgüsü daha iyi işlenmiş. ‘Kalem Efendisi de iyi bir romandı da Son Yeniçeri’yi okumadan bunu okuduğum için iyi değerlendirme mi yapamadım?’ sorusunu cevaplamam için Kalem Efendisi’ni tekrar okumam gerekebilir. Reha Çamuroğlu’nun okuduğum dört romanı arasında en iyisinin Son Yeniçeri olduğu kanaatimi değiştireceğimi zannetmiyorum. Çamuroğlu’nun (kimliğinden dolayı mı bilmiyorum) değeri yeterince anlaşılamayan bir roman yazarı olduğunu düşünüyorum.
GUUYAA
Yazı ve ifadeler !
Ehli beyt ile ehlisünnet ayrı mı aynımı fırkalar?
bunu öncelikle anlamak gerekiyor
Ehli beyt Allah Resulünden hariç birilerimidir??
Kitap ta Osmanlı hakkında yazarken “ayartmaya çalışıyor , ganimet bahanesi , Şehzade ,geleceğin padişahı hakkında güçsüzlük , nefret “kelimeleri gibi karaktersizlik ifade eden kelimeler kullanırken
İsmailin hakkında “Onlar zulmü ve adaletsizliği yıkmak için uğraşıyorlar” kullanılıyor.
(zorla camileri ele geçirip o kızılbaş imamların camilerine namaza gelmeyenleri katleden bir tarihten bahsediyoruz)
Uzun asırlar Rasulüllah ve ehlibeyt ehlisünnet sevgisi osmanlıya hakim olmuşken Şah İsmail devrinde kardeşi kardeşe kırdıran , bir kez bile haçlılarla- mademki dindir ehlibeyttir gayeleri- islam mücadelesi vermeyen SÖZDE tarikat ,mücadele vermediği gibi şah ismail devrinde ŞİİA ‘lığı yayma çabasıyla müslümanların kıyımına sebeb olan bir şahsiyeti
Şiia lık hakkında araştırma yapmış bir YAZAR dan ‘zaferden zafere koşan bir güçlü kumandan ismail kişiliğini ‘ çizen bir roman oluşu beni kitaptan beklentimi ciddi anlamda esefle sonuçladı.
Elbette ehlisünnet inancına sahib bir kişi olan ben kötüleseydi gibi bir beklentimde olmamakla beraber
Şia’lığın tarihi sürecini objektif bir bakışla Şah İsmail’in asıl asıl ön plana çıkan taraflarını irdeleyen islam tarihinde itikadi meselede nasıl büyük bir (tamir edilemez kötü) rol oynadığını detaylı dinleyebilirdik.
Yazara göre İsmail ;babasından devraldığı sözde tarikatını genişletip sınırlarını genişleterek devlet haline getiren kişimidir ???
Bu kadar MI !!!!
Kitap yeniçeri sisteminin ve Osmanlı'nın son dönemlerini bir yeniçerinin ve bir Rus dönmesinin gözünden, farklı bir bakış açısı ile sunuyor. Kitabı okuduğunuzda Vakai Hayriye'nin gerçekten hayır mı getirdiğini bir daha sorgulayabilirsiniz. Okunuş akıcı, zevk alarak okunacak bir eser. Kesinlikle okunmalı mı? Kesinlikle okunmalı.
Tarih ve Tahakküm
Kitap henüz başlangıcında yazarın entellektüel tartısıyla işe koyuluyor. Nitekim tarihin tahakkümden münezzeh ele alınmasının güçlüğü ve bu tahakkümcü bakış açısından gayrı bir süzgeç oldukça güç görünüyor. "Yani tarih, tahakküm sistemi dışında, bütün yaratma olanakları elinden alınmış kültürdür. Tarih devletçe tutuklanmış kültürdür
Son Yeniçeri adından da anlaşılacağı üzere yeniçeri ocağını, onun sistemini anlatan keyif aldığım tarihi romanlardandır. Kitap bize Yeniçeri Ocağı'nın düşünce yapısının ve ilkelerinin hangi sebepler doğrultusunda değiştiğini anlatıyor. Kitapta Son Yeniçeri diye takdim edilen kişi bana göre Arif Ağadır. Arif Ağa Yeniçerilerinin ilkelerine bağlı bir adam ve sevilen bir kişidir. Tam bir Osmanlı Askeridir. Romanda Yeniçerilerin içerisinde ki sistemi ve Bektaşiliğin önemini görüyoruz. Kurgu ve dil çok başarılı bir şekilde işlenmiş, özellikle Sarı Abdullah'ın(Petru) değişimi bölüm başlıklarında bile görülüyor. İlk olarak Yeniçeri ve Osmanlı'dan korkan ve onları sevmeyen Petru daha sonra Arif Ağa'dan gördüğü hoşgörü karşısında onu, ailesini ve onların evini kendi evi biliyor. Kitapta sürekli bir değişim söz konusu Petru, Osmanlı Devleti ve Yeniçeri ocağı sürekli değişim halinde. Osmanlı'nın çöküş yılları, Yeniçeri askerinin ilkelerini kenara atması gibi olayları farklı bir bakış açısı ile görüyoruz tarihi kitap okumaktan keyif alıyorsanız kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.
Sorulara cevap bulursunuz. Yeni sorular karşınıza gelir cevaplarını ararsınız.
Bektaşilik zaman kavramının anlatımını okurken aynı zamanda karşılaştırmalı incelemeler yapılarak diğer dinlerde neler söylenmişler merakımızın yanıtlarını alabiliyorsunuz...
