8.9/10
26 Kişi
131
Okunma
7
Beğeni
2.022
Görüntülenme

Öne Çıkan Reha Günay Gönderileri

Öne Çıkan Reha Günay kitaplarını, öne çıkan Reha Günay sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Reha Günay yazarlarını, öne çıkan Reha Günay yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir mimar ya da mimarlık fotoğrafçısı mekânı iyi anlamalıdır. Biri mekânı yaratırken, diğeri anlatırken bu sentezi kullanacaktır. Eğer bir mekâna girdiğinizde bir başka heyecan duyuyorsanız bu hissinizi iyice analiz edip sizi etkileyen ana fikri bulun ve tatmin oluncaya kadar fotoğraf çekmeye devam edin.
Reklam
“Sinan, Süleymaniye için şöyle der; ‘Kubbeleri güzellik denizinin dalgaları gibi, renkli kemerleri gökkuşağı misali göğe yükseldi.’”
Sayfa 115 - Yem YayınKitabı okudu
Sinan, Süleymaniye için şöyle der: " Kubbeleri güzellik denizinin dalgaları gibi, renkli kemerleri gökkuşağı misali göğe yükseldi."
Sayfa 105Kitabı okudu
‘’Tıpkı bir pergelin sabit ayağı gibi kararlı oldum; pergelin diğer ayağı gibi başka diyarları gezmeye özendim. Her yüksek eyvandan bir köşe her viran tekkeden bir kırıntı belleyip İstanbul’a döndüm.’’ Mimar Sinan
' "Doğrusu mimarlıktan daha zor bir sanat yoktur. Kim bu şerefli mesleği yapıyorsa, inşa ettiği binanın yeri sağlam olmadıkça temele başlamasın." Tuhfetü`l Mimarîn '
Sayfa 126
Reklam
Mekân her ne kadar maddi olsa da her mekânın bir ruhu vardır. Bu ruhu oluşturan bazen içinde yaşayanlardır, onların hayat hikâyesidir, mekân içinde geçmiş olaylardır. Bunlar anılarımızda kalmış bir doğum, bir kutlama yemeği, bir dua, sevinçli veya acılı bir günümüzdür. Bazen de o mekânı yaratanlar, işçiler, ustalar, mimarlar, mühendisler, kendi ruhlarından mekâna katkıda bulunanlardır. Bütün bu algılar zaman içinde oluşur. Onun için hep mekân ve zaman deriz. İkisini beraber anarız.
“Edirne Selimiye Camisi’nde müezzin mahfilini kubbenin tam altına yerleştirmesi de akustik alanında bir yenilik sayılır. Ayrıca Selimiye Camisi’nde kıble yönünde bulunan revak da ilk ve tektir.”
Sayfa 92 - Yem YayınKitabı okudu
Vakıf temel olarak, bir malın kamu hizmetine devredilmesidir. Vakfın kurucusu, sahibi olduğu mülkün kira gelirini vakfa tahsis eder. Bu durum, İslam inancına göre "mülkün Allah'a adanması" anlamına gelir. Böylece artık hiç kimse (hatta sultan bile) bu mülkiyette hak iddia edemez ve hizmetin devamlılığı sağlanmış olurdu. Vakıf kurulmasının bir gerekçesi de zengin kişilerin mülkiyet haklarını bu yolla koruma çabasıydı. Her şeyin sultana ait olduğu o dönemde, miras bırakma hakkının olmaması ve sultanın istediği an istediği kişinin mülkünü elinden alabilme olasılığı her zaman vardı. Ancak bir vakıf kurulunca artık o kişinin mülkleri güvenlik altına girmiş oluyordu. Mütevelli olarak kurucu, ailesi, akrabaları maaş alarak vakıftan besleniyor, ailesi sanki miras edinmiş gibi bu haktan yararlanıyor, vergi de ödemiyordu. Üstelik kişi, böyle bir hayır işi yaptığı için hem toplumda saygınlık hem de inancı uyarınca sevap kazanıyordu.
128 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
MİMAR SİNAN NEDEN BİR TASARIM DEHASIDIR ?
MİMAR SİNAN NEDEN BİR TASARIM DEHASIDIR ? Reha Güney’in kaleme aldığı kitap Mimar Sinan hakkında bize birtakım bilgiler sunuyor. Reha Güney, İTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu ve sanat tarihi üzerine doktora yapmış, Restorasyon Anabilim Dalı’nda öğretim üyeliği yapmış ve fotoğrafçılık üzerine de ders vermiş. Biyografik bilgilerini alışılagelmişin
Mimar Sinan Neden Bir Tasarım Dehasıdır?
Mimar Sinan Neden Bir Tasarım Dehasıdır?Reha Günay · Yem Yayın · 2019105 okunma
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.