Pek çok rengin varlığını bilip tek bir renge bağlanıyordun. Gerçek bir aşk!
Kucak dolusu Kırmızın olsun istiyordun. Bu istek kırmızı bir eşyaya sahip olmaktan çok farklıydı. Renkler her yerde ve her şeydeydi. Hepsine dokunup sadece kırmızıyı kucaklayabilseydin. Su kırmızı olsaydı ya da hava… İçine cekseydin ya da içine girseydin. Birbirinize karışsaydınız. Bir olmak bu değil miydi?
Parmaklarının ucunda durduğunu fark ediyorsun. Yoruluyorsun. Topuklarını yere indirmek istiyorsun, yapamıyorsun. Yer yok ve sen ince bir ipin üzerinde duruyorsun. Bunu fark ettiğin anda dengeni kaybediyorsun. Sisin içinde bir yıldız gibi kayıyorsun. İçin çekiliyor.