Richard Bach

Richard BachMartı Jonathan Livingston yazarı
Yazar
8.2/10
14,3bin Kişi
69,7bin
Okunma
1.041
Beğeni
39,4bin
Görüntülenme

Hakkında

Richard Bach (23 Haziran 1936) ABD'li yazar 1955'te Long Beach State College'e başladı. Kurgu ve hayal konusunda birçok eser yazdı. Kitaplarının çoğunu kendi hayatından esinlenerek yazdı. Hava Kuvvetleri'nde pilot olarak çalıştı. Ardından birçok işe girdi. Kitaplarının çoğunda bir şekilde uçmaktan bahsetti. 1970 yılında; yem bulmak için uçmak yerine hızlı ve akrobatik uçmayı seçen bir martının hikâyesini anlatan kitabı, Martı'yı yazdı. Kitap 10.000 sözcükten daha az olmasına rağmen kurgu ve kurgu dışı kitaplar arasında en çok satan oldu. Rüzgarla Uçmak'a kadar en çok satanlarda yer aldı. Rüzgarla Uçmak 1972'de 1.000.000'dan fazla kopya sattı. Son yıllarda hayranlarıyla ilgilenmeye başladı. 1990'larda bir Amerikan şirketinde hayranlarının maillerine cevap yazmaya başladı. Bach'ın 6 çocuğu bulunmakta ve Bette adında bir eşi var. Ardından gazeteci olarak işe başladı ve babasız büyümek hakkında bir kitap yazdı. Bach 1977'de, Martı filmini çektiği sırada, aktris Leslie Parrish ile evlendi. Bach'ın Sonsuza Uzanan Köprü ve Bir eserlerini etkileyen kişi oldu. 1999'da boşandılar. Martı kitapları arasında en iyi kitap oldu.
Tam adı:
Richard David Bach
Unvan:
Amerikalı yazar
Doğum:
Oak Park, Illinois, Amerika Birleşik Devletleri, 23 Haziran 1936

Okurlar

1.041 okur beğendi.
69,7bin okur okudu.
365 okur okuyor.
11,1bin okur okuyacak.
312 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
O bir an, sevmekten öteydi duyguları, aşık oldu gördüğüne.
''Artık yaşamak için bir nedenimiz olmalı; öğrenmek keşfetmek, özgür olmak gibi...''
İçimizde yaşayan gerçek Martı Jonathan’lara...
🪶“Gözünle gördüklerine sakın inanma. Görünenlerin hepsi sınırlıdır. Anlayarak bakmaya, bildiklerinin ötesine geçmeye çalış. O zaman uçmanın anlamını daha iyi öğreneceksin.”
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan Livingston
Richard Bach
Richard Bach
Reklam
101 Best Books (En İyi 101 Kitap)
Bir kitabın beğenilmesinde kişisel zevkler, hayat görüşü vs. ve daha bir sürü şey bu alanı tehdit ediyor. Tehdit dedim çünkü; fikir alış-verişinde (aslında bunu başka türlü yazacaktım vazgeçtim) bulunanlar genelde çoğu zaman anlaşmazlığa düşerler. İnsan aslında daha ilk başta anlaşamayan bir varlık olmuştur. Kabil'in Habil'i öldürmesi

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
140 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Ve martılar evrimleştiler... "Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek niye dünyanın en zor işi?" Aslında ne kadar da basit: Kuşlar uçabildiği hâlde özgür olduklarını bilmezler. Acaba bizlerde yapabileceğimiz halde neleri gözümüzden kaçırıyoruz? Başarabileceğimiz halde nasıl kendimizi kısıtlıyoruz? İnsan; önce kendisine, sonra
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201166,9bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
BENİMLE UÇMAK İSTER MİSİN BU GECE
YouTube kitap kanalımda Martı Jonathan Livingston kitabını çizimlerimle yorumladım: ytbe.one/uBDduz00kx4 Bana gülüyorsunuz çünkü ben farklıyım, ben de size gülüyorum çünkü hepiniz aynısınız. Evet bu cümle, lisedeyken ergen zamanlarımızda hayata karşı atarlanmışken kullandığımız kapaklı sözlerden sadece biriydi. Ama bakın, bu sefer çok
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201166,9bin okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
okuyunuz, rica ediyorum :))
Farkında olmak nedir?Çevreyi duymak, rüzgarı hissetmek, belleğe kaydolan her harfin tadını çıkarmak ve tadılan her hissin özünü ruhta aramak. Nedir bunlar ya da ne gibi örnekler arz etmektedirler. Bizi biz yapan şeyler, bizi bizden ayıran şeylerin ne kadar farkındayız? Sahibi olmadığımız sorumluluklarla bu kadar yorulup bizi asıl önemli kılan ve hayatımızın gerçek gayesi olacak sorumluluklarımızın peşinden ne zaman koşacağız? Cevap veriyorum hiçbir zaman. Çünkü üşengeçlik hastalığımız var, çünkü erteleme hastalığımız var, çünkü şunu da yapsam iyi olurdu deyip hiçbir şey yapmama hastalığımız var. Ve unutmadan söylemem gereken yapmayacağımız veya yapamayacağız şeylerin peşinden koşma hastalığımız var. Hep bir şeyleri eleştirip dururuz yıkıcı bir biçimde lakin hiçbirimiz bir şeyi daha iyi kılmak ya da değiştirmek için uğraşmayız. Bırakın taşın altına elimizi sokmayı taşı yerinden bile oynatmayız. Dedim ya üşengeçlik hastalığımız var. Yorganlara sarılıp saatlerce telefonlardan diziler, programlar izleme hastalığı, yerinden kımıldamadan oyunlar oynama hastalığımız var. Artık bunlara dur deme vakti gelmedi mi? Bizi kendimize getirecek o tokadın vakti gelmedi mi? Peki uçuruma doğru sürüklenen sürüden ayrılma vaktimiz gelmedi mi? Evet dostlar vakittir. Öğrenmenin vaktidir, basma kalıplardan çıkmanın vaktidir. Birbirimizi farklılıklarımızla sevmeyi öğrenmenin vaktidir. Kendimizi sürekli geliştirmenin ve eğitmenin vaktidir. Ve o sınırsız bilgi denizine dalmanın vaktidir.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Arkadaş Yayınevi · 200566,9bin okunma
Resim