Birkaç kilometre ötedeki baraj fırtına yüzünden yıkılınca Hymie'nin köyünün bulunduğu vadiyi sel basar. Polis köydeki herkese hemen evlerini boşaltmalarını ve yüksek bir yere çıkmalarını, oradan başka yerlere ulaşmalarının sağlanacağını söyler. Ama Hymie polise buradan bir yere kıpırdamayacağı karşılığını verir, çünkü "Tanrı kendisini koruyacaktır". Çok geçmeden sular yükseldiği için birinci kata çıkmak zorunda kalır. Evinin önünden geçen bir sandaldaki köylüler yatak odasının penceresinden bakan Hymie'ye el sallarlar. Köylülerin yalvarmasına rağmen Hymie, "Endişelenmeyin, Tanrı beni kurtarır," diye bağırır ve sular çekilene dek bulunduğu yerde kalmaya niyetli olduğunu onlara bildirir. Ama su yükselmeye devam edince Hymie terasa ve sonunda oradan çatıya çıkar.
Evin önünden geçen bir salın üzerinde bulunan bir adam Hymie'yi sala atlamaya ikna etmeye çalışır. Hymie, "Gerek yok. Tanrı beni kurtaracak!" diye bağırır. En sonunda sular iyice yükselir ve çatıda sulara gömülür. Hymie sulara kapılır ve boğulur. Cennetin kapılarına varınca Tanrı ile görüşmek ister.
Tanrı onu kabul eder. Hymie yakınmaya başlar. "Ah Tanrım," der, "sana güvendim, hayatımı senin ellerine bıraktım, sana inandım, sense benim boğulmama göz yumdun. Artık sana ve yardımseverliğine nasıl inanayım?" Tanrı onu baştan ayağa süzer ve, "Be hey gafil ," der, "polisi, sandalı, salı yolladım, ama sen inatla orada oturmaya devam ettin. "