Mutlak değer yoktur. Her durum bir seçim gerektirir. Her insan nasıl tepki vermek istediğini seçer. Ama çoğu zaman, insanlar mutsuz olmayı seçerler. Çoğu zaman bağışlamamayı, öfkeyi seçerler.
Tüketici kültürünün, hep daha fazla arayışının insanları nasıl gerçek içsel doğalarını keşfetmekten ve hayatlarını en ideal kaderleri doğrultusunda yaşamaktan alıkoyduğunun bir örneğidir.
İnsanlar, yolu kendileri keşfetmek yerine, onlara bir başkasının kılavuzluk etmesini isterler. İşleri batırdıkları takdirde sorumluluk almak istemezler ve suçu bir başkasına atabilmek onlara kendilerini iyi hissettirir.