- Sevdin mi İstanbul'u?
- Hiç sevmedim abi. Bir daha da gelmem!
- Niye? Nesini beğenmedin?
- Abi, burada insanlar elleri cüzdanlarında, çantalarında geziyorlar. Kimsenin kimseye güveni yok. Böyle bir şehirde yaşanır mı yaa?
- Sevdin mi İstanbul'u?
- Hiç sevmedim abi. Bir daha da gelmem! - Niye? Nesini beğenmedin?
- Abi, burada insanlar elleri cüzdanlarında, çantalarında geziyorlar. Kimsenin kimseye güveni yok. Böyle bir şehirde yaşanır mı yaa?
Sahip olduğun şeyleri başkalarıyla paylaş. Sende en güzel olan şeyi, şeyleri. Güzel olduğunu bildiğin şeyleri. İnsanları güzelleştirecek şeyleri. Gülüşün oğlum, onu insanlardan esirgeme!.
Yaşadığım şu zamandan bir an olsun sıyrılayım, başka dünyalara gideyim istiyorum. Derin bir nefes alıyorum, düşünüyorum, düşlerimi, hayallerimi yokluyorum. Geçmiş zamanlar geliyor aklıma, orada takılıyorum.
Size de tavsiye ederim, yaşadığınız andan sıyrılmak, içinizi şöyle bir tazelemek isterseniz siz de çocukluğunuzun güzel bir bayram sabahına dönün. O günleri yaşadığımız için nasıl da şanslı olduğumuzu fark edin.
Sonra bir soru sorun kendinize; o çocuk şimdi nerede? Şimdiki bayramlarında o çocuk ne yapıyor?
Ne yazık, bugün bayramlarımızı sevinme, coşma fırsatı bilmiyoruz, türlü bahanelerle kaçıyoruz; bayramdan kaçıyoruz, birbirimizden kaçıyoruz, çocukluğumuzdan kaçıyoruz. Size aslını söyleyeyim mi, kendimizden kaçıyoruz!
Niye ama, eski bayramların o mutlu çocukları biz değil miyiz?