Said Halim Paşa

Said Halim PaşaBuhranlarımız ve Son Eserleri yazarı
Yazar
8.5/10
149 Kişi
714
Okunma
71
Beğeni
7,3bin
Görüntülenme
Kanunlar ahlak üzerinde etkili midir ?
Mantık ve nazariye bakımından ne kadar mükemmel olursa olsunlar, hayatın gerçeklerine uymayan kanunlar zararlı olmaktan kurtulamazlar.
Kanuna göre ihtiyaç mı, ihtiyaca göre kanun mu?
Cemiyetin zaruri ihtiyaçlarını dikkate alınmayan kanunlar, bu ihtiyaçların baskısı ile şekil değiştirmeye mahkumdur.
Reklam
Kanun-u Esâsî’nin Sultan Abdülhamid idaresine son vereceği hakkındaki ümitler boşa çıkmadı. Gerçekten de Kanun-u Esâsî'nin ilânıyla beraber bu idare de yıkıldı gitti. Fakat memleketin saadete kavuşacağına dair beslenen ümitler hâsıl olmadı.
En sonunda 93 Kanun-u Esâsîsi, Sultan Hamid idaresinin bütün mağdurları ve hasımları için bir hayal ve gâye oldu.
Halbuki yenilik taraftarı olan bu nâzırlar ve büyük memurlar kendi memleketlerini pek iyi tanıyorlardı. Memleketin bu Kanun-u Esâsî ile kendisine yüklenen vazifeleri aradan uzun bir zaman geçmeden yerine getirmeye muktedir olamayacağını biliyorlardı.
Reklam
O zamanki mücedditlerimiz bu esef verici idareyi değiştirip düzeltmek için o vakte kadar ihmâl edilmiş, hattâ unutulmuş olan üçüncü bir unsurun, yani milletin işe karıştırılmasını yeterli gördüler.
Aslında 93 Kanun-u Esâsîsi, bizzat mutlakiyet idaresi memurlarının aralarında gizlice anlaşarak tertip ettikleri bir tedbirdi.
Bilindiği gibi bugünkü Osmanlı meşrutiyeti 1293 Hicrî senesine yakın bir tarihte kaleme alınmış olan «Kanun-u Esâsî»nin neticesi ve eseridir.
Osmanlı tarihinin öğünülecek vakaları arasında bulunan 1324 Temmuz’u hadiseleri fevkalâde bir ehemmiyet taşımaktadır.
Reklam
Doku uyuşmazlığı olur
Bütün fenalıkların asıl kaynağı bir tanedir. Bu da: " Yabancı kanun ve müesseseleri alıp kabul ettiğimiz takdirde, yenilik ve ilerlemeye mazhar olacağımıza inanmak" hatasıdır.
İşte, görülüyor ki bütün fenalıkların asıl sebebi bir tanedir.” Ecnebi kanun ve müesseseleri kabul ve ithal ettiğimiz takdirde yenilik ve terakkiye mazhar olacağımıza inanmak” hatasıdır.
istikbal, yeni nesillerden türkiye’mizi mutlu kılacak milliyetçi teşebbüsler beklemektedir.
Siyasetçilerin aksine olarak bilim adamları, meslek rekabeti gibi miskince kusur ve kendini beğenmişliklerden arınmıştır. Bilime hizmet için başvurdukları araçların çeşitli ve birbirine zıt oluşu, nifaka değil tersine birliğe neden olmuştur.
Sayfa 62 - Kapı Yayınları
Bizim düşünce gücümüz henüz eşyadan düşüncelere geçmiyor. Aksine düşüncelerden eşyaya geçmeyi tercih ediyor. Çünkü düşüncemiz bu sayede, sınırsız ve sonsuz hayaller içinde yetiştirilmeye ve her şeyi kendi emellerine göre düzenlemeye uygun hayali bir çevreye yakalanıyor. Bundan dolayı bizi hiçbir şey memnun etmiyor.
Sayfa 56 - Kapı Yayınları
Resim