Saime Göksu

Saime GöksuRomantik Komünist yazarı
Yazar
8.9/10
14 Kişi
63
Okunma
2
Beğeni
1.550
Görüntülenme

undefined Saime Göksu Sözleri ve Alıntıları

undefined Saime Göksu sözleri ve alıntılarını, undefined Saime Göksu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstanbul’un İşgali
Yenilgi ve işgalin utancına rağ­men, olumlu gelişmeler de yok değildi. Ülke tarihinde ilk kez ka­dınlar üniversiteye kabul ediliyor ve kamusal alana giriyorlardı.
Etkileyici
Nazım gibi insanlar nerede olurlarsa olsunlar, hiçbir zaman yabancı değillerdir: Yürekleri uluslararası pasaportlarıdır onla­rın.
Reklam
Gövdemdeki Kurt
Bu döneme ait yalnız­ca tek bir şiirde ("Gövdemdeki Kurt"), Nüzhet hakkındaki karmaşık duygularını dile getirecekti: Sen benim minare boyunda çam gövdeme, yumuşak beyaz bir kurt gibi girdin, [...] Yumuşak beyaz kıvrılışlarınla beynime giriyorsun kemiriyorsun!
Mayakovski’den etkilenmiş.
İnandık! İnandık beynimizle!.. Her çizgisi rakamların ilminden çıkan tayyaremizin yükselmesine havalanmasına uçmasına (A 8, 151) Teknolojiyi yücelten ve devrimci mücadelenin gerektirdiği insanüstü gücü vurgulayan bu övgülerde Rus fütüristlerinin yansımaları görülür.
Nâzım, modern siyaset dilini Türk şiirine sokan ilk şairdi.
vişnenin bile haberi yoktur
Aklıma gelmişken, Rusçadaki vişnia sözcüğünün Türkçedeki vişneden geldiğini biliyor muydunuz?" Hiçbirimiz bilmiyorduk.
Reklam
Vera'ya
Nazım Ağus­tos 1960'ta Vera'ya yazdığı bir şiire, "Her günüm mis gibi dünya kokan bir kavun dilimi / senin sayende" diye başlıyor, "Senin sayende, içeri sokmuyorum / en yumuşak urbalarını giyip / bü­yük rahatlığa çağıran türküleriyle kapımı çalan ölümü" diyerek bitiriyordu (A 7, 53).
20 Dakika
Şairin "19 Yaşım" başlıklı şiirinde de ifade ettiği gibi, büyük bir coşkuyla Marksizm'i incelemesi, inancını güçlendiriyordu. Nazım bu şiirde, belirgin bir abartı yoluyla, Marksizm'i incelemeye gömüldüğü için sevişmeye vakit bulamadığını ima eder: 24 saatta 24 saat Lenin 24 saat Marks, 24 saat Engels, yüz dirhem kara ekmek, 20 ton kitap ve yirmi dakika şey!.. (A 1, 213)
hopa cezaevinde
Mahpus arkadaşlarıyla bütünleşen şair, mahkumların kendi seslerinin olmadığını kabul eder. "Sükut" adlı şiirde onlar adı­na konuşurken, "bir kurşun yatağında nasıl susarsa" diyerek, mahkumlarınkinin edilgin bir sessizlik olmadığını ima eder. Mahpusların bastırılmış öfkeleri, hapishane duvarlarının ardın­daki denizin sesinde yankı bulur: Dışarda, karanlıklarda çatırdıyor deniz böğründen vurulmuş bir orman gibi... Biz içerde susuyoruz, susuyor zindan kanı içine akan yaralı bir hayvan gibi...
Nazım sanat ve politikayı uzlaştırmakta daha başarılıydı. Tutkulu aşk ilişki­leri Mayakovski'nin kafasını dağıtırken, Nazım'ı, yaratıcılığını kamçılayan bu tür ilişkiler ayakta tutuyordu.
Reklam
Kendi ülkesindeki yetkililer Nazım'ın unutulmasını sağlamak için ellerinden geleni yaptılar, ama başaramadılar.
Piraye
Uzun süreli bir hapis cezasına çarptırılmış her mahkum gibi, Nazım da kabuslar görür. Çankırı'dan yazdığı bir mektupta şöyle der: "Bazan rüyalarımda beni bırakıyorsun. Sana kızmıyorum, gü­cenmiyorum. Hatta haklı buluyorum. [. ..] Sadece içimde duman­dan bir keder, bu rüyanın tesiri altında bir iki gün dolaşıyorum."
bu hâl beni hayran bırakmada
Gene bu döneme ait olan "Moskova'da Heraklit'i Düşünüş" (1925) başlıklı şiir, Nazım'ın Heraklitos'un doğa felsefesine duy­duğu yakınlığı dile getirir: Ben bu soğukta burda kalmazdım bu kadar çok anlamasam akan suyun lisanını. Kim bilir belki böyle bir akşam, böyle bir akşam, Heraklit alnını yeşil gözlü zeytinliklerde akan suya eğdi ve dedi: "Her şey değişip akmada, bu hal beni hayran bırakmada..."
Nâzım:
Bundan başka, sahnede ve sah­ne dışında yaltaklanmanın her türlüsünü gördüm. Boyun eğe­rek nasıl devrimci olunabilir?
hahah sağır duymaz uydurur hikayesine dönmüş
Hopa'daki yetkililer Heraklit sözcüğünü "Her ekalliyet" olarak okumuşlardı. Bu sözlerin, yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti'nde çok tehlikeli konular olan Rum, Erme­ni ve Kürtlerin durumuyla ilgili olduğu düşünülmüştü. Sorguculardan biri, "Demek sen ekalliyetleri fitillemeye geldin" diyor, başka bir şey demiyordu. Nazım, "Efendim, Heraklit Yunan filo­zofu" dediğinde, ''Üstelik Yunan ha? Hesabını mahkemede verirsin " karşılığını alacaktı.
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.