"Senin içinde kimsenin dokunamayacağı bir parçan var. Sen sensin. Sen kendinsin ve içinde bir kainat var. Sen istediğin her şey olabilirsin. Sen herkes olabilirsin."
Belki de bir şeylerden emin olamamak hayattaki en kötü şeydi. Eğer bilseydi, kızgın, acılı veya üzgün olurdu; fakat şimdi tek yapabildiği yatakta dönüp durmak, yastığını yumruklayıp "belki" demekti. Belki...
"Ben o cam tabuttaki kıza âşık oldum, fazla normal ve gerçek olan bu hırçın, küstah ve edepsiz insana değil," diye fısıldadı prens, Lumikki'nin kulağına.