Samipaşazade Sezai

Samipaşazade SezaiSergüzeşt yazarı
Yazar
7.7/10
9,5bin Kişi
58,3bin
Okunma
898
Beğeni
34,5bin
Görüntülenme

Samipaşazade Sezai

58,3bin okunma, 898 beğeni - Samipaşazade Sezai kitapları, eserleri, Samipaşazade Sezai kimdir, öz geçmişi, Samipaşazade Sezai nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Samipaşazade Sezai sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.

Hakkında

Sami Paşazade Sezai (Osmanlıca: سامى باشا زاده سزائى), (d. 1859 İstanbul - ö. 26 Nisan 1936 İstanbul) Türk realist öykücü, romancı.rnrnTürk Edebiyatının ilk gerçekçi romanlarından birisi olma özelliğiyle edebiyat tarihinde büyük önem taşıyan “Sergüzeşt” adlı romanın yazarıdır. Türk edebiyatında modern kısa hikâyenin kurucularındandır. Yaşamı 1859 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Tanzimat devrinin ileri gelen isimlerinden, Osmanlı Devleti’nin ilk Maarif Nazırı (Eğitim bakanı) Abdurrahman Sami Paşa ile Paşa’nın ikinci eşi olan Dilarayiş Hanım’ın oğludur. Babasının Taşkasap, Taşkasap’taki konağında özel öğrenim gördü. Konaktaki eğitim yıllarında Farsça, Arapça, Fransızca, Almanca; daha sonra Londra’da görev yaptığı yıllarda İngilizce öğrendi. Yirmi yaşına kadar resmi bir görev almayıp, edebiyat konusundaki bilgilerini artırmayı tercih etti. “Maarif” başlıklı ilk yazısı 1874 yılında “Kamer” adlı gazetede yayımlandı. 3 perdelik bir piyes olan “Şir” isimli ilk eseri 1879’da yayımlandı. 1880'de, ağabeyi Abdüllatif Suphi Paşa’nın başında olduğu Evkaf Nezareti Mektubi Kalemi’ne memur oldu. Babasının ölümünden sonra da Londra elçiliği ikinci kâtipliğine atandı. Orada kaldığı dört yıl boyunca İngiliz ve Fransız edebiyatlarını yakından izledi. 1885’te elçilik görevlerinin şapka giymesi yasağına uymadığı için elçilik kadrosu azledildiğinde İstanbul'a döndü, İstişare Odası’na memur oldu. Bu dönemde Latife Hanım ile kısa süren bir evlilik yaptı. 1885 - 1901 arasında İstanbul’da yaşadı ve edebi açıdan verimli bir dönem geçirdi. Abdülhak Hamit ve Recaizade Ekrem ile yakın dost oldu. 17-18 yaşlarında iken tanıştığı Namık Kemal ile sürekli mektuplaştı. Diğer Tanzimat yazarları gibi çok sayıda eser vermedi; bir roman, iki küçük hikâye kitabı, hatıra ve seyahat yazıları yazdı. 1888’de bir paşazade ile cariyenin aşk öyküsünü anlattığı Sergüzeşt adlı romanı yayımlayarak Şemseddin Sami, Namık Kemal ve Ahmet Mithat Efendi'den sonra Türk edebiyatının ilk romancıları arasına girdi. Alphonse Daudet'den “Jak” romanını Türkçeye çevirdi. 1891’de hikayelerini “Küçük Şeyler” adlı kitapta topladı. 1897'de İkdam Gazetesi'nde makaleler ve hikayeler yazdı. Bazı makale ve hikayelerini “Rumuzü'l-Edeb” (1898) adlı kitapta topladı.rnrnSergüzeşt romanı yüzünden göz hapsine alındığını düşünerek bundan kurtulmak için 1901’de Paris'e gitti ve 1908'de Meşrutiyet'in ilanına kadar da orada kaldı. Yurtdışına kaçışını Servet-i Fünun Dergisi’nde yayımlanan “1901‘e Ait Bir Hatıra” başlıklı yazısında anlattı. Paris’te Jön Türkler’le tanıştı; İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı ve cemiyet içinde saygın bir yere geldi. Cemiyetin 15 Şubat 1902’de yayın hayatına başlayan "Şüra-ı Ümmet" adlı yayın organında Osmanlı Devleti politikalarını ve rejimini eleştiren yazılar yayımladı. Paris yıllarını “1901’den İtibaren Paris’te Geçen Seneler”, “Paris Hatıratından”, “Paris’te Yedi Sene” adlı yazılarında anlattı.rnrnII. Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul'a döndü ve Madrid elçisi olarak görevlendirildi. I. Dünya Savaşı başlayınca Madrid'den İsviçre'ye geçti, savaşın sonuna kadar burada kaldı. İspanya yıllarını “Gırnata ve El-Mescidü’l Camia: Elhamra” adlı iki yazıda, İsviçre’de geçirdiği zamanı “İsviçre Hatıratı” başlıklı yazılarında anlattı.rnrnMütareke devrinde 1921 yılında yaş haddi dolmadan hükümet tarafından emekliye sevkedildi ve İstanbul'a döndü.rnrnSon yıllarını Kadıköy’ün Mühürdar semtindeki evinde geçirdi. Çok sevdiği yeğeni İclal'in ölümü üzerine yazdığı mensur bir mersiye ile daha bazı nesir ve hatıralarını 1924’te yayımladığı “İclal” isimli kitapta topladı.rnrn1927'de kendisine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kararıyla "Hidamat-ı Vataniyye" tertibinden maaş bağlandı. 26 Nisan 1936 tarihinde İstanbul'da zatürreden öldü. Cenazesi, Göksu’daki aile mezarlığına, yeğeni İclal’in yanına defnedildi. Edebi Kişiliği İlk eserini Namık Kemal etkisinde yazdığı “Şir” adlı eseri ile tiyatro oyunu alanında veren sanatçı; roman, hikâye, hatıra, sohbet, makale ve şiir ile üne kavuştu. Tek romanı olan Sergüzeşt, bütünüyle esaret konusunu işleyen ilk roman olarak edebiyatımızda yer aldı; cariyelik ve kölelik siteminin eleştirildiği roman, onun en ünlü eseri oldu. Besim Ömer Paşa tarafından Fransızca’ya çevrildi. Romanının getirdiği ünle hikâyeci yönü gölgede kalmış olsa da hikayecilik yönü çok güçlü bir yazardı. Küçük olayları konu alan hikâyeleri ile kısa hikâye türünü, Türk edebiyatına soktu. Tanzimat döneminin en genç yazarı olan sanatçı, “Küçük Şeyler” adlı kitabı ile Servet-i Fünun yazarlarını etkiledi. Namık Kemal’in etkisiyle bir çok hikayesinin dilini süsledi, uzun cümleler kullandı. Yazılarında romantizm ile realizmi birleştirdi. “Sanat için sanat” anlayışıyla eserler verdi. Konularını her zaman yerli hayattan seçti.
Unvan:
Türk Siyasetçi, Diplomat, Yazar
Doğum:
İstanbul, Osmanlı Devleti, 1859
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 26 Nisan 1936

Okurlar

898 okur beğendi.
58,3bin okur okudu.
587 okur okuyor.
7,2bin okur okuyacak.
514 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Korkma! Bu ağaçlar, çiçekler sır saklar. İnsan değil ki ihanet etsin."
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
"Güzellikten büyük asalet, kalp temizliğinden büyük zenginlik mi olur?"
Korkma bu ağaçlar, çiçekler sır saklar. İnsan değil ki ihanet etsin.
Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan kuvvet kalıntılarının bir feryadıdır.
Okuduğum kitapları tek bir yerde toplamak amacıyla oluşturduğum iletimdir.
🌸 Kitap sayısı: 247 • İletinin çok uzun olması sebebiyle pdf'leri tek tek değil, yazar klasörüyle paylaşarak güncelledim. ••• A ••• Abdurrahim Karakoç • PDF: drive.google.com/drive/folders/1...
Betül'üm için
NOT: Kişisel bir iletiyle karşı karşıyasınız. Olabildiğince özetlemeye çalışsam da özeti bile uzun olmuş. Okumak zorunda değilsiniz. Okumasını gerçekten istediğim bir kişi var. Yani affedildiniz. :D Bu iletiyi
Betül
Betül
'e hediye ediyorum. Kişilerarası Tepkinirlik İndeksi'ne göre ben ''empatik ilgi (yani insanların
Reklam
"Korkma, bu ağaçlar, çiçekler de sır saklar. İnsan değil ki ihanet etsin."
Samipaşazade Sezai
Samipaşazade Sezai

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
112 syf.
·
Puan vermedi
~Mahşere kalan bir aşk~
19. Yüzyıl sonu Osmanlı'sında hala sürmekte olan esir ticaretinin birey ve toplum hayatında yol açtığı yıkımı ustaca anlatan yazar, devrinin sosyo-kültürel yapısına da ışık tutar. kafkasya' dan getirilip İstanbul' da satılan bir halayıkın hikayesiyle başlar satıldığı evde aşağılanan küçük yaş da büyük sorumluluklar tutan dilber, hanımı tarafından beğenilmeyip satılır. Gittiği yeni evde celal bey dilbere aşık olur, celal beyin aşkı karşılıksız kalmıyarak dilber de celal bey' e aşık olur, bunu öğrenen celal beyin ailesi dilberi satmaya karar verir celal beyin annesi benim oğlum bir halayık parçasına mı kaldı der ve dilberi satar bunu duyan celal bey dilberin hasretinden yataklara düşer. Dilber ise mısır da halayıklık yapar, dilber celal beyin hasretine dayanamayıp cevher den yardım alarak kaçar, dilber kaçmaktan yorgun düşer ve Nil nehrinin oraya gelir bir köşeye oturur ve derin düşüncelere dalar, ilk defa başını kaldırıp kendisini kurtaracak bir ses, bir seda işitmek istiyordu. O ses ki bundan bir sene evvel kendisine, "seni seviyorum" demişti. Nehrin suları yükselmeye başlamıştı ama dilber bunun farkın da değildi su dilberi içine çekiyordu ve aradan zaman geçerek dilber derinlere doğru suya gömüldü, su dilberin cansız bedenini kıyıya vurdu. Yine iki aşıklar kavuşmadan mahşere kaldı.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 201945,3bin okunma
127 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitabın başındaki Sami Paşazade Sezai'nin hayatında Sergüzeşt romanı ile gözaltına alındığı (Hiç şaşırmadım...) ve bu romanın Türk edebiyatında romantizimden gerçekçiliğe geçiş akımının ilk örneği sayılmakta olduğu yazıyor. Sergüzeşt: Baştan gelen haller, macera. Dilber, 9 yaşlarında Rusya kumpanyasının Batum'dan gelen vapurunda Kafkasya’dan
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İskele Yayıncılık · 201645,3bin okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Sergüzeşt - Dikkat spoiler içerebilir!
Sergüzeşt, Türk romanında gerçekçilik akımının ilk örneği sayılır. Sergüzeşt macera serüven anlamına gelmektedir. Türk klasiklerinin efsane 100 temel eserinden biridir. İçerisinde aşk konusu çok hassas işlenmiş. Her zaman nostalji diyen biri olarak bu eseri çok seveceğinizi umuyorum. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201645,3bin okunma